Oktay Vural, Kurban Bayramı tatili için geldiği Antalya'nın Kemer ilçesinde partililerle bayramlaştı. Bayramların ''Türk'ün milli dayanışmacı anlayışını yansıtması'' anlamına geldiğini ifade eden Vural, iktidarın milletin milli kimlik değerlerini ayrıştırmaya çalıştığını, manevi değerlerin ise yozlaşmaya başladığını öne sürdü.
Bugün Türklüğün, Müslümanlığın, Cumhuriyet'in, milli mücadelenin tartışılır hale geldiğini öne süren Vural, ''Bunlar da kendini muhafazakar demokrat diye adlandırıyorlar. Maalesef Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yaşanmadık yozlaşma ve rezaletlerin yaşandığı bir iktidar dönemi yaşıyoruz'' dedi.
Türkiye'nin yurt dışından getirilen kurbanlarla Kurban Bayramı'nı eda eder duruma düşürüldüğünü belirten Vural, ''Ya da o kadar fiyatlar yükselmiş ki evine et götüremeyen insanların çoğaldığı bir döneme gelinmiştir'' dedi.
12 Eylülde yapılan referandumda Kemer'de yüzde 63 ''hayır'' oyu çıktığını hatırlatan Vural, bu sonuç için Kemer'e teşekkür etti.
Referandumun ardından yaşanacak gelişmeleri sıraladıklarını ve bu gelişmelerin teker teker gerçekleşmeye başladığını ileri süren Vural, referandum öncesinde ''yargı siyasallaşacak'' uyarısında bulunduklarını belirterek, şöyle devam etti:
''(Yapmayın, etmeyin. Şunun bunun yargısı olmaz) dedik ve geldik gördük ki bakın Anayasa Mahkemesi üyesi seçimi Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) seçimlerine baktığımız zaman MHP haklı çıktı ve HSYK'ya Adalet Bakanı'nın hazırladığı bürokratlar listesi girdi. Müsteşarı fazla derken genel müdürleri bütün bürokratları oraya doldurdular. Anayasa Mahkemesi yerine parlamentoda seçim yapıldı. Milletvekillerinin önüne sadece isimler geldi. 3 tane isim geldi, ikisinden birine verdiler, parti mutfağında hazırlanmış kişiyi getirdiler. Sonra Cumhurbaşkanı atama yaptı. Kayseri Baro Başkanını hemşehrisi diye atadı. Kayseri Barosunun 18 Ekimde seçimi doluyordu, ötelediler. Ötelerken bu baro başkanı kaldı, baro başkanıyken seçildi. Ondan sonra seçim yapıldı. Onun listesi kaybetti. Değerli arkadaşlarım böyle bir yargı, milletin yargısı olur mu soruyorum size. Allah için eğer yargı siyasallaşırsa burada tarlasına el konulan köylümüz ya da kendisine haksız yere ceza kesilen esnafımız, haksız yere sürgüne tutulan insanımız nasıl hakkını arayacak?''
Başörtüsü konusuna da değinen Oktay Vural, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın sorunun çözümünü 2011 sonrasına ötelediğini ve Başbakanın bu sorunu ''çözme niyetinin olmadığını'' öne sürdü.
Başbakan Erdoğan'ın konuyu ''bir siyaset malzemesi olarak kullandığını'' da ileri süren Vural, şöyle konuştu:
''Sayın Başbakan üniversitedeki genç kızların gözyaşları yetmedi mi? Top gibi oynamaktadırlar. Maalesef sayın Cumhurbaşkanı'nın bu konuya verdiği cevap karşılığında sayın Başbakan, (Benim özgürlük inancım farklı) demek suretiyle bu konuda beklentiler oluşturup, beklentiler üzerinden siyaset devşirmek istiyor. Bu konu siyasetin ve siyasetçinin istismar alanı olarak kullanılmaktadır. Sayın Cumhurbaşkanı'nın görüşü yine değişmiştir. (Başbakanla hemfikirim) demiştir. Bu millet kimin dediğine inanacak? Dün farklı, bugün farklı. Anlaşılan o ki başörtüsü konusu sırça köşklerde oturma rekabetinin bir parçası haline dönüşmüştür. Bir koltuk için başörtüsü istismar edilebilmektedir.''
Bayramlaşmaya MHP Antalya İl Başkanı Ali Adnan Kaya, Kemer Belediye Başkanı Mustafa Gül, İl Genel Meclis Üyesi Mustafa Bilici, MHP Kemer Belediye Meclisi üyeleri, parti yöneticileri ve vatandaşlar katıldı.