Mahkemenin kararı, katliamda yakınlarını kaybeden ailelerin ve Bosna-Hersek'teki çeşitli sivil toplum örgütlerinin tepkisine neden oldu.
Kayıp Zvornikliler Derneği Genel Sekreteri Hakiya İsmayiloviç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, savaşın başlarında Zvornik'te evlerinden toplanan ve kapatıldıkları toplama kamplarında 1 Haziran 1992'de Grujic ve Popoviç'in emriyle katledilen 700 kişiden 430'unun cesedine dahi ulaşamadıklarını belirtti.
Kendisinin de toplama kamplarında işkenceler gördüğünü ve o kamplardan sağ çıkmayı başaran ender kişilerden olduğunu belirten İsmayiloviç şunları kaydetti:
"Bu kişiler 700'den fazla çocuk, genç ve yaşlı erkek öldürdü. Bu 2 kişiyle karşılaşıp da sağ kalan Boşnak hatırlamıyorum. Grujiç ve Popoviç'i savaş yıllarında görüp de sağ kalan sadece 2 Boşnak şu anda hayatta."
Bosna-Hersek tarihinde yapılan en büyük katliamlardan birinin faillerine verilen bu cezayı anlamanın gerçekten zor olduğunu belirten Maşoviç şöyle konuştu:
"Mahkemeyi böyle küçük cezayı vermeye iten sebebi gerçekten anlayamıyorum, çünkü bu iki kişi Bosna tarihinde hatırlanan en büyük katliamlardan birini yaptı. Deliller, belgeler, tanıklar, her şey ortadayken nasıl böyle bir ceza veriliyor? Bir günde 700'den fazla insanın öldürülmesi ve yarısından çoğunun cesedinin dahi bulunmaması, yakınların ailelerine 18 yıl sonra bile büyük acılar çektiren bir suç. Böyle bir mahkeme kararını kabul etmek çok zor."
KATLİAMDA 2 OĞLU İLE 11 YAKININI KAYBEDEN ANNENİN GÖRÜŞLERİ
Zvornik'teki katliamda 2 oğlu ile 11 yakınını kaybeden Fatima Mustaybaşiç de mahkemenin kararını AA muhabirine değerlendirirken gözyaşlarına hakim olamadı.
Duruşma günü ilerleyen yaşına rağmen mahkeme salonunda çocuklarının katilleriyle yüzleşmek için Belgrad'a gittiğini anlatan Mustaybaşiç, "Kararı duyunca şoke oldum. Kendimi bir nevi rezil olmuş hissettim. Bu süreci yürütenler hiç utanmıyor mu? Bu iki katil öyle ceza almalı ki, öldükten sonra cezaevinin mezarlığına gömülmelidir" diye konuştu.
Mustaybaşiç, "1 Haziran 1992 tarihini asla unutamayacağım. 17 yaşındaki Samir ve 19 yaşındaki Admir'imin Gruyiç'in askerleri tarafından götürüldüğünü gördüm. O günden sonra çocuklarımı bir daha göremedim" ifadesini kullandı.
Bosna Hersek Toplama Kampları Esirleri Derneği Başkanı Murat Tahiroviç de Grujic ve Popoviç'in bir zamanlar Zvornik'te masum sivil Müslüman halka dehşet saçtığını, insanın aklının almayacağı tüm çirkinlikleri yaptığını belirterek, verilen cezayla adaletten ümitlerini kestiklerini söyledi.
Bosna-Hersek'te 1992-1995 yılları arasında yaşanan, Birleşmiş Milletler'in raporlarına göre, çoğu sivil en az 100 bin Boşnak'ın öldürüldüğü, 12 bin 500'ünün halen kayıp olduğu, 50 bin kadının sistematik tecavüze maruz kaldığı savaşta, suçluların çoğu henüz yakalanamadı.
Eski Yugoslavya'da işlenen savaş suçları için çalışma yürüten Lahey'deki uluslararası mahkemede, bugüne kadar sadece 61 kişi Bosna'da işledikleri savaş suçlarından dolayı ceza aldı. Avrupa'nın İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra gördüğü en büyük dram olan, BM ve Avrupa Parlamentosu'nun soykırım olarak kabul ettiği 8 bin erkeğin öldürüldüğü Srebrenitsa ile ilgili olarak ise Lahey'de bugüne kadar sadece 7 Bosnalı Sırp'a hapis cezası verildi, 9'unun duruşması devam ediyor. Uluslararası mahkemenin yükünün fazlalığı nedeniyle 2005'te Bosna-Hersek ve Sırbistan'da da savaş suçları mahkemesi kuruldu. Bosna-Hersek'teki mahkeme de yaklaşık 200 kişiye hapis cezası verdi.
Srebrenitsa soykırımının baş sorumlusu olarak aranan Ratko Mladiç 15 yıldır firarda bulunurken, 2008 yılında yakalanan ve Lahey'deki uluslararası mahkemece yargılanan, savaş sırasında Bosnalı Sırpların siyasi lideri Radovan Karaciç'in davası devam ediyor.
Karaciç'in Lahey'deki duruşmaları, Bosna-Hersek devlet televizyonu BHT'den canlı yayımlanıyor. Duruşmalarda Karaciç'in rahat tavrı ve duruşmaya tanık olarak gelenleri "yargıç" gibi sorgulaması, duruşmayı ekranlarından izleyen savaş mağduru insanları rahatsız ediyor.