Türkiye'yle ilgili raporlara bakıyorum. Önemli bir kısmı orada burada çıkan dedikodu. Dedikodu üzerine basında bile çıkmayan çok aşağılayıcı yorumlarla olmaz. Alçakça yorumlar, ifadeler var. Türk diplomatları da var, onlar da bilgi aktarırlar. Ama bu şekilde değil. Bunların küstahlığının seviyesini göstermesi açısından yeterlidir.
Doğan Grubu'na karşı özel bir husumetimiz yok. Türkiye'nin dinamizmine katkıda bulunan her birey bizim için önemlidir. Biz kamu alacaklarının yapılandırılması düzenlemesini yaparken şu grup, bu grup ayrımı yapmadık. Doğan Grubu da bundan yararlanacak. Herkese eşit adaletle şekilde Meclis'e gönderdik. Herkes yararlanacak."
"Borç yapılandırması düzenlemesinden ne kadar gelir bekleniyor?" sorusunu yanıtlayan Şimşek, "Bu bir af değil. Ülkesini seven kurallara uyan iyi bir mükellefsiniz. Siz verginizi verdiniz sorun yok. Ben sizin kadar kurallara uymuyorum. Varsayalım ki ben hiç beyannamede bulunmadım, vergi vermedim. Maliye Bakanlığı incelerse 100 lira vermeniz gereken vergiye 300 liralık ceza istiyoruz, bir de 2005'ten itibaren her yıl yüzde 30 ve üstünde faiz yüklüyorsunuz. 100 liralık vergi 500-600 lira oluyor. Biz ne yapıyoruz? O 100 lirayı vereceksin. 2005'ten bu yana enflasyon farkı vereceksin. Hiçbir şekilde vergiden feragat söz konusu değildir. O gün ne vermesi gerekiyorsa reel vergi üzerinden tamamını alıyoruz. Eğer ödeme imkanı yoksa peşin belli bir enflasyon farkıyla taksit imkanı sağlıyoruz. Dün IMF heyetine de anlattım. Vergiyi tahsil etme konusunda herhangi bir problem söz konusu değil. Gerçek değeri üzerinden alıyoruz, af söz konusu değil. Özellikle rakam vermeyeceğim. Bu alacaklar çok büyük. 2011 ve sonraki bütçelerde bu yapılandırmadan gelecek bir kuruş gelir yok. Her ay o kalemden ne geliyorsa bütçeye ayrı bir dipnot olarak düşülecek" dedi.
Sıcak para tartışmalarını değerlendiren Bakan Şimşek şunları kaydetti: "Türkiye eski Türkiye değil. Türkiye'de bir tasarruf açığı var, dış kaynak olmadan hızlı büyüyemiyorsunuz. Türkiye'de tasarruf oranı düşük. Kamunun da açıkları olduğu için tasarruf düşük. İlke olarak istihdamı olumlu yönde etkileyecek doğrudan yatırımın taraftarıyım. Bu türden yatırımları çekmek için gece-gündüz çalışıyoruz. Portföy yatırımları ise gelinen noktada mutlaka oturulup değerlendirilmesi gereken bir husus. Dünyada faizlerin sıfıra yakın olduğu bir dönemdeyiz. Önde gelen merkez bankaları çok büyük ölçekte para basıyor. Bu dolarlar ABD'de durmuyor. Türkiye dünyadan ayrıştı. Hızlı büyüyen ülkeye yatırım yapılır. O ülkenin hisselerine, tahvillerine para yatırırsınız. Türkiye krizden kalıcı bir tahribat yaşamadan çıktı. Kamu borç dengesi bozulmadı. Türkiye'nin toplam kamu borç stoku milli gelire oranı yüzde 42 civarında. AB'nin ortalaması yüzde 80 civarında olacak. Oturup Merkez Bankası ne yapabilir, Hazine ne yapabilir bu işin çok boyutu var. Hiçbir şekilde spesifik tedbirlere ilişkin yorum yapamam. İlke olarak bu türden çok ciddi portföy akışlarına seyirci kalınmaması gerektiğine inanan bir insanım. Vergi de dahil olmak üzere başka tedbirler de değerlendirilebilir. Şu anda böyle bir çalışma söz konusu değil. Şu an hükümet düzeyinde bu konu tartışılmadı. Buna bütün enstrümanlar dahil bakmak lazım"
Ticaret Kanunu ve Borçlar Kanunu'ndaki uzlaşmayı yorumlayan Şimşek, "Bu uzlaşmayı çok önemsiyorum. Çok önemli bir reform. Yatırım ortamının iyileşmesi açısından çok önemsiyorum" diye konuştu.
Şimşek, "Yeni vergi sürprizi var mı?" sorusunu şöyle yanıtladı: "Bütçeyi sunarken bir-iki hafta içinde alacağımız iki-üç tedbir artış ne vergi indirimi ne de artış olacak. 2011'de hiçbir vergi artışı ve yeni vergiler gündemde değil. Bir tek sektör için bu kapıyı açık bırakıyorum. Sigara üreticileri fiyatları aşağı çekmek istediklerini belirtiyor. Onlar böyle bir şey yaparsa cevabını bulurlar. Biz iki türlü vergi alıyoruz. Bir maktu vergi var. Bir de nisbi vergi var. Bunlar fiyatlarını aşağı çekmek istiyorlar. Burada bizim nisbi vergide azalma söz konusu olur. Buradan uyarıyorum.
Maliye Bakanlığı olarak çevre etkilerini dikkate alan genel bir vergi düzenlemesine ilişkin çalışmayı bir yıl önce başlattık. Henüz bu çalışmayı Bakanlar Kurulu'na getirmedik. Hibrit ya da elektrikli araca ilişkin bir düzenleme yok. 2011 yılı içerisinde kendi çalışmamızı tamamlarız. Seçimden önce olmasını ümit ediyorum."
Şimşek, büyüme rakamlarına yönelik olarak, "Birçok uluslararası finans kuruluşu Türkiye'nin yüzde 8 ile 8.5 arasında büyüyeceğini tahmin ediyor. Bİz orta vadeli programı revize ettik, yüzde 6.8 rakamı koyduk. Böyle bir program varken, benim bakan olarak tahmin ortaya koymam doğru olmaz" dedi.
Şimşek sözlerini şöyle sürdürdü: "Dünya ekonomisi 2012'de de potansiyel büyümenin üstünde seyredebilir. Enflasyon da dünya için büyük oranda makul düzeyde duracak. Bu da riskli varlıklar için gelişmekte olan ülkelere fon akışı açısından olumlu koşul. Bu Türkiye açısından olumlu. Gıda ve mevsimsel sebze meyvelerin manşet enflasyonda katkısı çok büyük. Çekirdek enflasyon demek orta-uzun vadede trendi göstermesi açısından önemli. Gelecek yıl ilk çeyreğinde yüzde 5.5-6'la düşmesi bekleniyor, ben makul görüyorum. Çekirdek enflasyonda Türkiye çok hızlı mesafe kat etti. Bütçe açığı 2010'da 44 milyar TL'nin altında kalabilir. "
Euro krizini değerlendiren Bakan, "Bizim için çok olumsuz. İhracatçımız açısından kötü. İhracatın yüzde 50'sine yakınını Avrupa'ya yapıyoruz. Enflasyon için de olumsuz. Bizim için önemli olan Almanya gibi ülkeler, onlarda sıkıntı yok. Bu yüzden bize etkisi sınırlı. Sorun yaşayan ülkelere bakınca bizim o dört ülkeye olan dış ticaretimiz çok sınırlı. Genel olarak yüzde 5'ler civarında. Böyle olunca henüz doğrudan doğruya bize borç krizinin yansıması sınırlı oldu. Dülaylı etkilerinin olduğu ortada" diye konuştu.