Başbakan Erdoğan ile Polonya Başbakanı Donald Tusk, baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenledi ve gazetecilerin sorularını yanıtladı. SUÇLU ÜNİVERSİTE YÖNETİMİ GÜVENLİK GÜÇLERİ TAVRINI KOYACAKTIR 1915 OLAYLARI
Erdoğan, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ndeki (SBF) protesto ve yumurtalı saldırı olayına ilişkin soruyu yanıtlarken ''Bu konu aslında aynı zihniyetin, değişik yerlerdeki tezahürüdür. İki haftadır İstanbul'da planlanan oyun ne ise iki haftadır İstanbul'daki tuzak, tezgah ne ise SBF'deki olay aynıdır. Kimse bunu özgürlükler adına ifade edemez. Eğer Siyasal Bilgilerdeki olayda akademisyen özelliğiyle, milletvekili özelliğiyle Öğrenci Konseyinin davetine icabetle konferans vermeye giden Kuzu'ya karşı yüze yakın belki de daha fazla yumurta atılmıştır. Özgürlüğün tanımında yumurta atmak varsa onu bilemem, herhalde böyle bir şey olmasa gerek'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, bir soru üzerine SBF'de TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu ve CHP Genel Sekreteri Süheyl Batum'a yönelik yumurtalı protesto eylemini değerlendirdi.
Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bu konu aslında aynı zihniyetin değişik yerlerdeki tezahürüdür. İki haftadır İstanbul'da planlanan oyun ne ise iki haftadır İstanbul'daki tuzak, tezgah ne ise SBF'deki olay aynıdır. Kimse bunu özgürlükler adına ifade edemez. Siyasal Bilgiler Fakültesindeki olayda, akademisyen özelliğiyle, milletvekili özelliğiyle öğrenci konseyinin davetine icabetle fakülteye konferans vermeye giden Sayın Kuzu'ya karşı, yüze yakın, belki de daha da fazla yumurta atılmıştır. Özgürlüğün tanımında yumurta atmak varsa ayrı bir konu, onu bilemem. Herhalde böyle bir şey olmasa gerek ama burada üniversite yönetimini bir defa suçlu buluyorum. Bu benim yaklaşımımdır. Niçin? Bu yumurtalı olan öğrenciler üniversiteye nasıl sokulmuştur ve bunlar gerçekten SBF'nin öğrencileri midir? Bir diğeri, burada öğrenci olmayanların da olduğunu gördüm ve bunlar da ön sıralardakilerdi ki bunlar önümüzdeki günlerde bütün o görüntülerden çıkacaktır ve onların oradaki yaklaşım tarzları da bu işin aynı zihniyetin orada hazırladığı tuzağın değişik bir görüntüsüdür ve bunların hangi yapının mensubu olduklarını tahmin ediyoruz. Fakat bütün bu gelişmeler, çok açık ve net ifade edeyim ki, ülkede daha ileri bir demokrasiyi hazmedemeyenlerin, daha ileri bir özgürlük standardını hazmedemeyenlerin tavrıdır. Gerçek manada özgürlük mücadelesi masada konuşarak olur. Entelektüel bir ortamda düşüncelerinizi ortaya koymakla olur. Yoksa elinize yumurtaları alıp oraya gelip girmekle veya molotofkokteylleriyle değişik yerlerde, meydanlarda, çeşitli yerlerde güya bayrak taşıyormuş gibi, bayrak sopalarıyla polise saldırmakla böyle bir özgürlük mücadelesi olmaz. Bunların hepsi ortada, gelişmeler ortada."
Bu tür adımlar atıldığı sürece polisin tavrını koyacağını ifade eden Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
"Böyle süreç başladığı zaman tabii bazı farkındalıkların dışında, tespitlerin dışında adımlar da atılıyor olabilir ve ben benim milletvekilimden önce orada konuşan ana muhalefetin temsilcisi, bizi eleştireyim derken daha sonra kurduğu tuzağa kendisi düştü biliyorsunuz, o da yumurta yağmuruna tutuldu. O da oradan adeta kovalandı. Niçin? Önce bize 'faşist bir yaklaşım' diye tavır koyan zat, daha sonra öğrencilere 'bu faşizan bir yaklaşımdır' diye tavrını ortaya koyunca o da tabii orada gerekli cevabı almış oldu yani kimseyi memnun edemedi. Böyle bir yaklaşımla o da oradan farklı bir şekilde malum kovuldu. O da yanlış, o da yanlış. Bunların doğrusunu bulmamız gerekiyor. Burada tabii özellikle medyayı tekrar kınıyorum. Medyanın aynen terör örgütünün yaptığı olayları pişire pişire getirip döndüre döndüre ekranlara taşıması gibi bunları da günlerce ekranlarına taşımak suretiyle ülkenin bir bölümünde olan olayla sanki ülkenin bütününde bu olaylar oluyormuş gibi havaya girmesini doğru bulmuyorum. Bu yaklaşımlar yanlıştır ve yapılan yorumlar, değerlendirmeler belli ideolojilerin sipariş üzere oraya getirilmek suretiyle yaptıkları konuşmalardır."
Erdoğan, Polonyalı bir gazetecinin, 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarıyla ilgili konunun Türkiye'nin AB'ye girmesine etkisi olup olmayacağı yönündeki soruya ise "Bu konuyu parlamentolarında oylayanların da bu konuyu bilmediklerini, ne yazık ki ki bütün oylamaların yapıldıkları yerde gördük, ABD'de de buna dahil olmak üzere" dedi.
O YUMURTALARI KAHVALTIDA YEMELERİNİ TAVSİYE EDİYORUM
TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, SBF'deki yumurtalı protestoya ilikşkin, "Görüntüleri izlerken 'Geleceğin valileri, kaymakamları, idarecileri, diplomatları bunlar mı olacak' diye hayıflandım. Yumurta atan gençlerimize o yumurtaları kahvaltıda yemelerini, derslerine iyi çalışmalarını, bir an önce hayata atılarak Türkiye'ye en yararlı hizmetleri yapmalarını tavsiye ediyorum" dedi.
Şahin, Kazakistan Milli Günü dolayısıyla Sheraton Otel'de düzenlenen resepsiyonda bir gazetecinin Siyasal Bilgiler Fakültesinde TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu'ya yönelik yumurtalı protestoyu nasıl değerlendirdiğini sorması üzerine, fakültede yalnızca Kuzu'nun değil iki siyasetçinin protesto edildiğini söyledi.
Siyasal Bilgiler Fakültesinin Türkiye'nin en eski, köklü ve nitelikli fakültelerinden olduğunu ifade eden Şahin, "Televizyonda izlediğim manzaradan sonra Siyasal Bilgiler Fakültesi adına son derece üzüldüğümü belirtmek isterim" diye konuştu.
Fakültenin binlerce idareci, vali, kaymakam ve diplomat yetiştirdiğini kaydeden Şahin, şunları söyledi:
"Bu görüntüleri izlerken 'geleceğin valileri, kaymakamları, idarecileri, diplomatları bunlar mı olacak' diye hayıflandım. Protesto eden ve yumurta atan gençlerin tüm yükseköğrenim gençlerini temsil ettiği kanaatinde de değilim, hatta Siyasal Bilgiler Fakültesini de temsil ettiği kanaatinde değilim. Yükseköğrenimde 3 milyondan fazla öğrencimiz var. Öğrencilerin yüzde 99'dan fazlasının tek amacı bir an önce iyi bir tahsil yapmak, hayata atılmak, ailesine, çevresine ve ülkeye yararlı hizmetler yapmaktır. Dolayısıyla yumurta atan gençlerimize o yumurtaları kahvaltıda yemelerini, derslerine iyi çalışmalarını, bir an önce hayata atılarak Türkiye'ye en yararlı hizmetleri yapmalarını tavsiye ediyorum."