Soyer’den Bütçe Değerlendirmesi

13 Aralık 2010 Pazartesi  19:32

2011 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı’yla ilgili ilk sözü alan CTP-BG Genel Başkanı Soyer, UBP hazırlamış olsa ve içeriğine katılmasalar bile ülke bütçesi olduğu için bütçeye saygı duymak gerektiğini söyledi. Soyer, bütçe görüşmelerine muhalefet tam kadro katılırken, iktidarın kendi bütçesine ilgi göstermediğini, ciddiyetin buradan belli olduğunu ifade etti.
 
Hayır oyu verecek olmalarına rağmen 2011 bütçesinin ülkenin bütçesi olduğuna işaret eden Soyer, bütçeye emek veren bürokratlara, hükümete ve komite üyeleriyle meclis görevlilerine teşekkür etti.
 
Soyer, ciddi bir ekonomik kriz yaşandığını belirterek, Maliye Bakanı Ersin Tatar’ın sunuş konuşmasında illüzyon yaptığını savundu. Yıl sonunu getirmek için iç borçlanmaya gidileceği veya TC’den avans isteneceği söylendiği halde bütçede iç borç stoğunun kontrol edileceğini belirten Tatar’ın sözlerini eleştiren Ferdi Sabit Soyer, gelirlerin artırıldığı söylenirken, TC’nin cari bütçeye verdiği 450 milyon TL katkıyla verdiğinin de açıklanmasını istedi. Soyer, bunun açıklanmamasının “ayıbı örtme tekniği” olduğunu savundu.
 
Devletin iş dünyasına ödemekle mükellef olduğu ve Aralık ayı maaşları nedeniyle bütçede 100 milyon açık meydana geldiğini dile getiren Soyer, hükümetin bunun için iç borçlanmaya gideceği yönündeki açıklamaları eleştirdi.
 
Soyer, Türkiye ile imzalanan protokolde, bütçe verileri, borç stokları ve kamunun tüm stoklarının açık ve net olarak halka sunulması gerektiğine dair bir maddenin bulunduğunu ifade ederek, iç borçlanmanın hesaplarda niye gösterilmediğini sordu.
 
Soyer, KKTC’de kişi başına düşen milli gelirin ilk kez Türkiye’nin altına düşeceğini dile getirdi.
 
TC Büyükelçiliği’nin paketle ilgili 5 Ocak 2009’da imzalanan ve resmi gazetede de yayımlanan kitaba işaret ederek, kitapta Türkiye’nin 2001-2010 tarihlerinde yaptığı yardımların, yüzde 48, 53, 27, 33, 32, 26.5, 31, 36 ve 38 oranında değiştiğini vurguladı ve “2008’deki global krizin etkisi ile başlayan sürecin kesilmeden artması ve giderek derinleşmesinin enkaz edebiyatı ile açıklanamayacağını” söyledi.
 
Soyer, en fazla artış olarak ifade edilen transfer giderlerinin dökümünün de meclise getirilmesini talep etti. Soyer, bütçe açıklarının nasılsa Türkiye tarafından kapatılacak alışkanlığından çıkmak, TC yetkililerinin de “biz para veriyorsak oradaki hayatın, devlet düzenlemesinin doğrudan tarafı olacağız” görüşünden uzaklaşması gerektiğini vurguladı.
 
“TÜRKİYE’YLE İLİŞKİLER YENİDEN TANIMLANMALI”
 
Esas kafa patlatılması gereken konunun bu olduğunu ve Kıbrıs Türk halkının kendi ayakları üzerinde durması gerektiğini kaydeden Ferdi Sabit Soyer, Türkiye’yle ilişkileri yeni bir tanımlamaya koymak gerektiğini de belirtti. TC Yardım Heyeti’nin örgütlenmesinin de artık değişmesi gerektiğini ifade eden Soyer, insanların ihtiyaçlarını Yardım Heyeti’nden karşılama yoluna gittiğine dikkat çekti.
 
Ferdi Sabit Soyer, basında yer alan bir iddiaya değinerek, Cumhurbaşkanı’na “Kıbrıs Türkleri cezalandırılmalıdır” dediği öne sürülen TC Büyükelçiliği Müsteşarı Halil İbrahim Akça’nın ve Cumhurbaşkanı’nın açıklama yapmasını istedi.
 
Türkiye’yle “ver parayı al planı” politikalarından vazgeçilmesi; çok tepki duyulan IMF benzetmesine de fırsat verilmemesi gerektiğini kaydeden Soyer, politik, ekonomik ve stratejik hedefler konularak hangi proje ve planla ulaşılacağının da belirlenmesi gerekirken, KKTC’de stratejik bir hedef bulunmadığını; Kıbrıs sorununun çözümüne dair birçok modelin savunulduğunu kaydetti.
 
Soyer, “idare edelim hedefi” bulunduğunu belirterek, hazır formül olmadığını, tanımlanmamış belirsiz bir dünya bulunduğunu; siyah ve beyaz olmadığını; doğrunun farklılıkların tartışılmasıyla şekillenmesinin güzel bir şey olduğunu; dinamizm yarattığını anlattı.
 
CTP-BG Genel Başkanı Ferdi Sabit Soyer, beleş elektrik kullanan devletin Elektrik Kurumu battı diye özelleştirmeye gitmesinin nasıl bir mantık olduğunu sorarak, özelleştirme olursa açığın daha da artacağını; devletin tükettiği enerjinin bedelinin ödenmesi gerektiğini söyledi.
 
Soyer, Ticaret Odası Başkanı Günay Çerkez’in bir demecinden alıntılar yaparak, Türkiye’den Güney Kıbrıs’la ticaretinin geçen yıla göre 3-4 kat artmasının beklendiğini, Kıbrıs Türk iş insanının emek ve sermayesinin yapısının ne olacağının da sorgulanması gerektiğini kaydetti.
 
“SEÇİM BÖLGESİ VE SİSTEMİ CİDDİ ŞEKİLDE TARTIŞILMALI”
 
KKTC gerçeği ve yapısını dikkate alarak seçim bölgesinin ve seçim sisteminin ciddi şekilde tartışılmasını isteyen Soyer, devletin kamu kaynaklarının üzerindeki belirleyici etkisinin kaldırılması gerektiğini kaydetti.
 
Vergi idaresinin bağımsız, özerk bir yönetimle ele alacak bir içerik geliştirilmesi gerektiğini ifade eden Ferdi Sabit Soyer, bütçedeki rakamlara işaret ederek, vergi geliri artışının halka açıklanmasını istedi.
 
Soyer, 1500 kişinin istihdam edildiğini söyleyen Maliye Bakanı Tatar’a, işsizliğin neden arttığını ve bu kişilerin nerelere istihdam edildiğini açıklamasını istedi.
 
Ferdi Sabit Soyer, “kendi çıkarlarımızı başkalarının çıkarlarıyla dengeleyecek bir unsur olmak zorundayız” dedi.
 
1974’ten sonra buraya gelip yerleşen insanların, Kıbrıs Türk halkı kavramının içinde olmak durumunda olduğunu dile getiren Soyer, öz, daha öz cemiyetler noktasındaki siyasette etkileşme aracının, kültürel hassasiyetlerin ve kimlikleri ayrıştırdığını dile getirdi.
 
Sınır dışı edilmelerin durdurulması konusunda bugün bir örgütlenmeye gidildiğini anımsatan Soyer, Anadolu’dan gelen işsiz insanların, sermaye birikimine katkı yaparken, kayıt altına alınmasının önemini vurguladı.
 
“UCUZ İŞÇİLİKLE EKONOMİK DÜZLÜĞE ÇIKMAK MÜMKÜN DEĞİL”
 
Soyer, insanların kendi ülkelerinde kendilerini yabancı hissetmeye başladığını, herkesi varlık endişesi sardığını ifade etti. “Ucuz işçilikle, insan kanı emerek ekonomik düzlüğe çıkmak mümkün değildir, öngörüleriniz duvara vuruyor” diyen Ferdi Sabit Soyer, hükümetin birçok kararını ve uygulamasını eleştirdi.
 
“NE ELDE ETTİNİZ YANİ, VERİM Mİ ARTTI?”
 
CTP-BG Genel Başkanı Soyer, Güney’deki mallarında takas hakkı için komisyona başvurabilmesi gerektiğini belirterek, BM Genel Sekreteri’nin son Kıbrıs raporunun Türkçeleştirilip herkesçe okunmasını istedi.
 
Çözümden sonra askeri bölgelerin Rum tarafına verileceğinin raporda yer aldığını, bunların bilinmesi gerektiğini belirten Soyer, hükümetin “avaracı papaz sağları gömer” olgusunun en iyi örneği olduğunu; mesai saatleriyle ilgili düzenlemenin de bunu gösterdiğini savundu. Soyer, yeni mesai saatlerinin yol açacağı zorluklardan ve sorunlardan örnekler verdi ve “Ne elde ettiniz yani, verim mi arttı?” diye sordu.
 
Soyer, bütçeye ret oyu vereceklerini söyleyerek konuşmasını tamamladı.
 
 



Sayfa Adresi: http://byturco.com/haber/Soyer-den-Butce-Degerlendirmesi/349665