Hedef değişkeni olarak TÜFE'nin 12 aylık değişimi ile hesaplanan yıl sonu enflasyon oranlarının esas alındığını kaydeden Yılmaz, enflasyon hedeflerinin hükümetle birlikte nokta hedefler olarak belirlendiğini söyledi.
Yılmaz, 2011 ve 2012 yılı için enflasyon hedefini daha önce yüzde 5,5 ve yüzde 5 olarak açıkladıklarını hatırlatarak, ''2013 yılı hedefi ise OVP hazırlık sürecinde yine hükümet ile varılan mutabakata paralel olarak yüzde 5 olarak belirlenmiştir'' dedi.
İktisadi bilimlerin sözleşme ve planlarında bu hedefi referans almasının enflasyondaki katılığı azaltarak, toplumsal refahı destekleyeceğini ifade eden Yılmaz, uzun vadede ise yapısal dönüşümün yakınsama ve reform süreci tamamlandıkça daha düşük enflasyon oranlarının hedeflenmesinin mümkün olabileceğini söyledi.
Yılmaz, devlet iç borçlanma senedi alım programını yenilemeyi hedeflediklerini, 2011'de esnek döviz alım ihalelerinin de devam edeceğini kaydetti.
Yılmaz, Merkez Bankasının politika duruşunda herhangi bir değişikliğin söz konusu olmadığını, kanunda yer almayan bir konuyu kendilerine hedef olarak seçmediklerini bildirdi.
Yılmaz'ın açıklamalarında öne çıkan ifadeler şunlar:
• "Yabancı para yükümlülükleri için uygulanan zorunlu karşılık oranlarının da, önümüzdeki dönemde vade dilimlerine göre farklılaştırılması söz konusu olabilecek"
• "Daha kısa vadeli yükümlülükler için belirlediğimiz zorunlu karşılık oranlarını, iç ve dış gelişmelere bağlı olarak kademeli şekilde artırmaya devam edebileceğiz"
• "Tüm kurumların eşgüdüm içinde hareket ediyor olması büyük önem taşıyor. Diğer kurumların özellikle kredi arzını sıkılaştırıcı ve finansal sistemde vade uzatımını sağlayıcı önlemlere destek vermesi, para politikasında etkinlik ve esnekliğini artırmaktadır"
• "Gelişmeler, cari açığın 2011-2013 dönemi için hazırlanan orta vadeli programda yer alan öngörüleri aşma ihtimalini gündeme getirdi"
• 2011 yılında da merkez bankası, esnek döviz alım ihale yöntemi aracılığıyla döviz rezervi biriktirmeye devam edecektir.
• Ancak, bu yeni yöntemin rezerv birikimi açısından döviz arzının döviz talebine kıyasla arttığı dönemlerde, yeterli esnekliği sağladığı dikkate alınarak, 3 • • Ocak 2011 tarihinden itibaren gerçekleştirilecek düzenli ihalelerde bankaların opsiyon hakkı olmayacaktır.
• Opsiyon uygulamasının sona erdirilmesiyle Merkez Bankası’nın döviz alımlarının belirgin şekilde hız kesmemesi için günlük ihale alım tutarı 40 milyon ABD dolarından, 50 milyon ABD dolarına yükselecek.
• Likidite yönetimi operasyonel çerçevesi 2011 yılında da sürdürülecek.
• Merkez Bankası, ortaya çıkacak ihtiyaçlara göre gelecek dönemde de likidite yönetimi stratejisinde değişikliklere gidebilecek.
• Bu kapsamda zorunlu karşılık oranlarını, yükümlülüklerin niteliğine ve vadelerine göre farklılaştırmaya devam edebilecek.
NOKTA HEDEFLER ETRAFINDA BELİRSİZLİK ARALIĞI
Yılmaz, Enflasyon Hedeflemesi Rejimi çerçevesinde, şeffaflık ve hesap verme ilkelerini uygulayabilmek için kamuoyunca gözlenebilir ve somut bir ölçüt ortaya koyabilmek için, nokta hedefler etrafında belirsizlik aralığı ilan ettiklerini hatırlattı.
Enflasyon belirsizlik aralığının dışına çıktığında hesap verme yükümlülüğünün devreye girdiğini kaydeden Yılmaz, belirsizlik aralığının enflasyon hedeflemesine geçildiği dönemden bu yana hedef etrafında her iki yönde 2 yüzdelik puan olarak uygulandığını söyledi.
Yılmaz, ayrıca Enflasyon Raporu'nun da hesap verme sorumluluğunun pekiştirilmesi açısından destekleyici bir işlev görmeye devam edeceğini söyledi ve şöyle devam etti:
''Bu çerçevede, enflasyonun yıl içinde de üçer aylık dönemlerin sonu itibariyle yıl sonu hedeflerden 2 yüzdelik puandan fazla farklılaşması durumunda sapmaya yol açan nedenler ile hedefe ulaşılması için alınan ve alınması gereken önlemleri, Enflasyon Raporu aracılığıyla kamuoyuna açıklayacağız.
Hedef enflasyonun orta vadede nereye gideceği bilgisini içerirken, tahmin, enflasyonun hedefe doğru ilerlerken izlemesi öngörülen seyri ifade etmektedir. Dolayısıyla iktisadi bilimlerin orta vadede enflasyon hedefimizi, daha kısa vadelerde ise enflasyon tahminlerimizi referans alması uygun olacaktır.''
PARA POLİTİKASI KARARLARI
Yılmaz, para politikasının temel iletişim araçlarının Enflasyon Raporu ve Para Politikası Kurulu Duyuruları olduğunu hatırlatarak, Kurul'un önceden açıklanan bir takvim çerçevesinde aylık olarak toplandığını anlattı.
Toplantının hemen ardından Para Politikası Kararı'nın ve kısa gerekçesinin bir basın duyurusu ile internet sayfalarında açıklandığını kaydeden Yılmaz, 2011 yılı için Para Politikası Kararı duyurusunun yayımlanma saatinin 14.00 olarak belirlendiğini bildirdi. Yılmaz, duyurunun İngilizce çevirisinin de yine aynı gün yayımlanacağını söyledi.
Kurul'un ayrıntılı değerlendirmelerini içeren toplantı özetinin ise toplantıyı takip eden 5 iş günü içinde internet sayfasında İngilizce çevirisi ile birlikte yayımlanacağını ifade eden Yılmaz, Enflasyon Raporu'nun yılda 4 defa yayımlanmaya ve raporun kamuoyuna tanıtımının basın toplantısı ile yapılmaya devam edeceğini kaydetti ve şöyle devam etti:
''Para ve kur politikası çerçevesine ilişkin kamuoyu ile paylaşılan duyurular Başkan tarafından, Merkez Bankası'nın faaliyetleri ve para politikası uygulamaları hakkında Bakanlar Kurulu ile TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'na yılda 2 defa yapılan sunumlar, her ay enflasyon verilerinin açıklanmasını takibeden iş günü içinde yayımlanan aylık fiyat gelişmeleri raporu, yılda 2 kez yayımlanan finansal istikrar raporu, Merkez Bankası yetkililerinin yurt içi yurt dışı toplantılarda yaptığı sunum ve konuşmalar ile diğer basın duyuruları da ekonomik görünüm ile uygulanan ve uygulanacak politikalar ile ilgili kamuoyunun bilgilendirilmesinde önemli rol oynamaya devam edecektir.
Merkez Bankası tarafından yayımlanan çalışma tebliğleri, kitapçıklar, ekonomi notları ile düzenlenen konferanslarda iletişim politikasının önemli unsurları olmayı sürdürecektir.''