Ahmedinejad, ''Herkesin bildiği gibi kapitalizmin ekonomi ve düşüncesi çıkmaza ve yolun sonuna gelmiştir. Bu fikir ki insanları kurtarma ümidiyle ortaya çıkmıştı ve insanoğlunun menfaatlerini koruma, barış ve refahı getireceği ümidiyle bütün milletlere gelmişti. Bugün yolun sonuna gelmiştir'' diye konuştu.
Dünyayı işletmenin birkaç devletin tekeline girdiğine dikkati çeken Ahmedinejad, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Bir ülkede, ekonomiyi, siyaseti ve kültürü halkın idare etmesi gerekir. Uluslararası alanda da ekonomi, politika ve işletmecilik halkların, devletlerin ve milletlerin işbirliğiyle organize edilmelidir. Ne yazık ki güç, servet ve dünyanın işletme işlemleri birkaç ülkenin ve birkaç özel devletin tekeline girmiştir. Bu tekel, bütün problemlerin, savaşların, tecavüzlerin ve kötülüklerin kaynağı olmuştur. Dünyanın yeni bir fikir, insani bir yola ihtiyacı vardır. Bizim inancımız şu ki, İran milleti ve Türkiye milleti ile bizim bölgedeki ülkelerin kültürünün insanoğlunun ihtiyaçlarına cevap verebilecek bir potansiyeli var. Bizim kültürlerimiz dostluk ve adalet üzerine, bütün insan topluluklarının problemlerini çözebilir.''
Ahmedinejad, Türkiye ve İran gibi ülkelerin hızla geliştiğini, yeni ve etkili fırsatların, uluslararası münasebetlerin bu ülkelerin önünde olduğunu belirterek, ''Açık bir gelecek, İran ve Türkiye'nin büyük milletlerine aittir diye düşünüyoruz. İran ve Türkiye arasındaki ilişkiler kardeşçe ve yapıcıdır. Seviye ve hacim olarak iki ülke arasındaki işbirliği her gün gelişiyor. Bu hem iki ülke, hem bölge ülkeler, hem de dünyanın faydasınadır'' şeklinde konuştu.
EİT zirvesinin çok güzel neticelerle sonuçlandığını aktaran Ahmedinejad, konukseverliği nedeniyle Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e ve Türk devletine şükranlarını iletti.
SORULAR
Ahmedinejad, gazetecilerin sorularını da yanıtladı.
Bir gazetecinin, ''Başbakan Erdoğan ile kritik görüşme yaptınız. Önümüzdeki ay da İstanbul'da İran'ın nükleer programıyla ilgili toplantı var. Önceki günkü görüşmede bu toplantı gündeme geldi mi, İran'ın bu konuyla ilgili arabuluculuk beklentisi var mı?'' şeklindeki sorusu üzerine Ahmedinejad, ''adalet isteyen kişilerin, İran milletinin kanuni hakkını savunduğunu'' karşılığını verdi.
Mahmud Ahmedinejad, ''Bu mesele Türkiye'de de gerçekleşti. İran milleti, kanun ve adaletten başka bir şey istemeyecektir. Umarız İstanbul oturumu çok iyi bir oturum olur ve tarihe geçer'' diye konuştu.
Bu konudaki işbirliğinin herkesin faydasına olacağını vurgulayan Ahmedinejad, ''Biz istiyoruz ki bu karşı durum işbirliğine dönüşsün. İstanbul oturumu tarihi bir fırsattır. Biz bu büyük hadisenin gerçekleşmesi için hazırız. Mutlu oluruz ki bu mesele İstanbul'da ve kardeş ülke Türkiye'de olsun'' dedi.
Türkiye, İran ve Azerbaycan ilişkileriyle ilgili bir soruya karşılık da Ahmedinejad, bu üç ülke arasında ortak medeniyet ve kültür, birçok ortak nokta bulunduğuna değindi.
İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad, ilişkilerin dostça, çok yönlü ve devamlı olduğunu vurgulayarak, ''Türkiye, İran ve Azerbaycan arasındaki işbirliğinin gelişmesi her üç milletin, bölgenin ve dünyanın barışı ve güvenliğinin yararınadır'' diye konuştu.
''Füze Kalkanı'' konusunda ne düşündüğü sorulan Ahmedinejad, füze ve atomun kullanılmasının siyasi sahnede bittiğini ifade ederek, ''Bugün insanların fikir ve kültürlerinin günüdür. Füzeyle fikri, kültürü önleyemezsiniz. Kapitalistlerin korktukları, insani düşüncelerin yayılmasıdır. Bunların fikir düzeyleri o kadar düşüktür ki kültür ve medeniyetin ufuklarını göremiyorlar. Bizim merakımız yoktur ve eminiz ki dünyada binlerce füze kurulsa milletlerin iradesini, hürriyetini ve adaletini engelleyemez. Bunun İran ve Türkiye arasındaki münasebetlere hiçbir etkisi yoktur'' şeklinde konuştu.
Ahmedinejad, İran'a uygulanan ambargoyla ilgili bir soru üzerine de ambargodan yana olanların ''siyasi olarak geri kalmış insanlar olduğunu'' söyledi.
İran gibi büyük bir ülkenin ekonomisinin içsel bir ekonomi olduğunu belirten Ahmedinejad, ''İlerlemek için Avrupa ve Amerikan ekonomisine hiçbir ihtiyacımız yoktur. Ambargo yaptıklarından bu yana ilerleme hızımız artmıştır. Ambargolarına hiç önem vermiyoruz, bize hiçbir etkisi yoktur. Onlar bizim ekonomimize zarar vermek isterken kendi ekonomileri zarar gördü. Bu da Allah'ın işidir'' şeklinde konuştu.
İran'da yapılan son doğalgaz ve benzin zamlarının ambargoyla ilgisi olup olmadığı sorulan Ahmedinejad, ekonomik programın İran ekonomisi için bir gelişme olduğunu ve toplumun ihtiyaçlarına göre ayarlandığını dile getirerek, bu zamların ambargoyla hiçbir ilgisi olmadığını kaydetti.
WIKILEAKS BELGELERİNDEKİ İDDİALAR
Ahmedinejad, ''Wikileaks belgelerinde, İran'la ilgili bölgedeki bazı Arap ülkelerinin liderlerinin eleştirel, hatta saldırıya varan sözleri var? Bununla ilgili düşünceniz nedir?'' şeklindeki soruya, ''Ben Tahran'da bunun cevabını daha önce verdim. Bunun önceden programlanmış bir yayın olduğuna inanıyoruz. Biz Arap ülkeleriyle dostuz, ortak kültürümüz var, müşterek inançlarımız var ve birbirimizle dostça hayat sürdürmeliyiz. Bu belgelerin yayınlanması devletler ve milletler arasında düşmanlığa neden olmamalı'' yanıtını verdi.
Türkiye'nin son dönemdeki dış politikasıyla ilgili düşüncesi sorulan Ahmedinejad, Türkiye'nin bağımsız bir tutuma sahip olduğunu belirterek, ''Türk devletinin ve milletinin şu hakkı var; tüm ülkelerle ilişkileri olsun, özellikle bölgedeki ülkelerle ve milletlerle. Bunun, doğuya yönelmek olarak adlandırılması iyi bir şey, kötü bir şey değil. Doğu halkı, Türkiye'nin bu yönelimini iyi karşılayacaktır. Bu, Türkiye'nin başka ülkelerle ilişki halinde olmayacağı anlamına gelmez. Doğu, batı, kuzey, güney, bütün ülkelerle ilişki içeresinde olabilir.'' diye konuştu.
Mahmud Ahmedinejad, Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki Karabağ sorununa ilişkin soru üzerine de ''Biz bütün ülkelerdeki sorunların adalet ve diyalogla çözüleceğine inanıyoruz. Bizim Azerbaycan ile ilişkilerimiz derin, kardeşçe, tarihe dayanan ve güçlü ilişkilerdir. Biz Azerbaycan halkının hukukunu destekliyoruz. Biz Ermenistan ile de iyi ilişkilere sahibiz. Bu konuda yardım edebileceğimizi bildirdik'' dedi.
MUTTEKİ'NİN GÖREVDEN ALINMASI
Ahmedinejad, Manuçehr Mutteki'nin Dışişleri Bakanlığı görevinden alınmasıyla ilgili bir soruya karşılık da İran'da yönetimde değişiklik yapılmasının çok doğal bir şey olduğunu ifade ederek, ''Sayın Mutteki, hükümetimizin sevdiği saygıdeğer bir kişidir. Bir sorun olduğunu zannetmiyorum. Mutteki ile daha önce görüştüm, kendisinin görevden alınacağından haberi olmadığı şeklindeki açıklaması doğru değildir'' diye konuştu.
Mutteki'nin görevden alınmasının 5P+1 ülkeleriyle yapılacak müzakereleri zorlaştıracağı yönündeki yorumlarla ilgili olarak da Ahmedinejad, ''İran'ın dış politikası sabittir. İnsanların değişmesiyle siyasetimizde bir değişiklik olmaz. Sayın Salihi tanınmış bir kişiliktir, tecrübe sahibi bir diplomattır'' dedi.
Filistin ile ilgili bir soru üzerine Ahmedinejad, bu sorunun ''çözmeye çalışan bazı tarafların, adalete ve halkların hukukuna ilgileri bulunmaması'' nedeniyle 60 yıldır çözülemediğini söyledi.
Ahmedinejad, ''Filistin milletinin yasal hakları resmiyet bulmazsa, adalet sorunların çözümünde temel oluşturmazsa, tüm projeler yenilgiye uğrayacaktır. Filistin halkının bağımsızlığının resmi olduğunu her zaman söylemişizdir. Filistin halkının özgür bir seçimle kendi geleceğini oluşturmasını istedik. Bunlar bir milletin temel haklarındandır ancak onlar bu yasal hakları kabul etmek yerine sadece siyonistlerin çıkarlarını kurtaran yollara başvurmak istiyordur'' şeklinde konuştu.
TOPLANTIDAN NOTLAR
Toplantıda Ahmedinejad'ın oturduğu masanın iki ucunda, İran'ın dini liderleri Ayetullah Humeyni ile Ayetullah Ali Hamaney'in fotoğrafları yer aldı.
Toplantıyı izleyecek çok sayıdaki yerli ve yabancı basın mensubu, üstleri ve çantaları aranarak salona alınırken, toplantı salonunda da köpekler aracılığıyla arama yapıldı.
Ahmedinejad, toplantının sonunda zafer işareti yaptı.