Küçük Hükümeti Rahat Nefes Aldı

Başbakan İrsen Küçük, bütçenin kabulünden sonra yaptığı teşekkür konuşmasında, Bütçe Komitesi’ne, Meclis çalışanlarına ve katkıda bulunan herkes ile basına teşekkür etti. Küçük, 2011 yılının halka hayırlı uğurlu olmasını diledi.

Oturumu yöneten Meclis Başkan Yardımcısı Mustafa Yektaoğlu da bütçenin hayırlı olmasını diledi.

Mecliste ilk olarak Maliye Bakanlığı bütçesi görüşüldü. Akşam saatlerindeki bölümde, Meclisteki Ergenekon araştırma komitesinin çalışmalarını tamamladığına ilişkin Komite Başkanı Ahmet Çaluda’nın basına yaptığı açıklamaya muhalefetin karşı çıkması üzerine, gündemi bir süre bu konu meşgul etti.

Maliye Bakanlığı bütçesi görüşülürken söz alan TDP Genel Başkanı Mehmet Çakıcı, hükümetin ülkede alması gereken ilk tedbirin nüfus konusunda olması gerektiğini söyledi.

Çakıcı, kontrolsüz nüfus akışının sağlık ve eğitim harcamalarına büyük etki yaptığını kaydetti.

Yargı reformu da gerektiğini belirten Çakıcı, hızlı ve etkili çalışan bir yargı, yeni bir ceza yasası, bütçe ve mali disiplin için yasaların yetersiz olduğunu; siyasi atamaların daraltılması; kamu reformuyla ilgili eksik yasaların tamamlanması gerektiğini anlattı.

Kuralsız, disiplinsiz yaşandığı bir dönemde alınması gereken tedbirler varken, Türkiye’yle imzalanan bir paketin gündeme geldiğini ancak uygulamada sorunlar bulunduğunu ifade eden Çakıcı, pakette doğruların da, eksiklerin de olduğunu söyledi.

Konuşmasında kaçak et olayına da değinen Çakıcı, “İlk kez mi kaçak et olayı oldu, iki yıldır ülkede sağır sultan bile et kaçakçılığını bilirken ilk kez nasıl tespit edilir bunu sormak gerekir” dedi.

Kalkınma Bankası’ndan alınan kredilerin yüzde 95’inin geri dönmediğini, birçok otelin elektrik borcunu ödemediğini belirten TDP Genel Başkanı Çakıcı, vergi reformu için ne yapıldığını sordu.

Çakıcı, nüfus sayımıyla birlikte kayıtlı yaşama geçişin de önemli olduğunu ifade ederek, sosyal adalette uçurumun arttığını söyledi.

Maliye Bakanlığı’nı en çok yöneten parti UBP’nin bugünkü ekonomik durumdan sorumlu olduğunu ifade eden Çakıcı, hukuk dışılığın, tekellerin, tröstlerin üzerine gidilerek, hukuk ve vergi reformları yapılmasını isteyen ve batık bankaların üzerine niye gidilmediğini, kayıp dosyalar için neden polis çağrılmadığını sordu. Çakıcı, yapanın yanına kaldığı başka ülke olmadığını kaydetti.

TDP’nin tüm bunları bir gün geriye doğru sorgulayacağını kaydeden Çakıcı, çok zor ve tarihi bir dönemden geçildiğini belirterek, kamu ve hukuk reformunun, nüfusun etkin kontrolünün şart olduğunu ifade etti.

Bağımsız İskele Milletvekili Ejder Aslanbaba da, batık bankalar konusunda söylenenleri Başsavcılık’ın ihbar kabul edip derhal soruşturma başlatmasını istedi. Aslanbaba, halkın hem siyasetçilere hem adalete güveni kalmadığını savundu.

Siyasi partilerin aldığı maddi katkıya değinirken, partilerin seçimde kazandığı milletvekili sayısına göre katkı almasını isteyen Aslanbaba, parti değiştirseler bile katkının aynı kalmasını; DP’nin 5 milletvekiliyle meclise girdiğini, şu anda 2 milletvekili kaldığını ama 5 milletvekiline göre katkı alması gerektiğini; çünkü partilerin milletvekilleri için önemli miktarda harcama yaptığını anlattı.

Aslanbaba, bütçeyi artırmak için verginin doğru toplanması gerektiğini anlatarak, yurt dışındaki Türklerin de ülkeye yatırım yapmasının sağlanmasını; bunun için de bürokrasinin kolaylaştırılmasını istedi.

Yasalar yanında mantıklarını da kullanan bürokratları kutlayan, bunu yapmayanları da eleştiren Ejder Aslanbaba, yurt dışında yaşayan gençlerin askerlik sorununun çözülmesinin de yatırımları artıracağını, ekonominin canlanacağını anlattı.

Türkiye bankalarının maksimum üç şube açabilmesi yönünde düzenleme öneren Aslanbaba, “Kendi bankalarımızı korumak istiyorsak, bu Türkiye’nin büyük bankalarıyla rekabette korumalıyız” dedi. Bankaların ayakta kalabilmesi için ticari mahkemelerin kurulmasını da isteyen Aslanbaba, faizin cezasının, cezanın da faizinin alındığını; bunun dünyada örneği olmadığını söyledi.

Aslanbaba, Dipkarpaz’a yolcu limanı yapılmasını ve Karpaz’ın kalkınması için projeler üretilmesini; ülkedeki tüm limanlara da x-ray cihazı konularak denetimlerin kolaylaştırılmasını istedi.

Mahkemelerde yargılanıp da teminat olarak yatırdığı parayı daha sonra alamayanlar bulunduğunu kaydeden Ejder Aslanbaba, yerel belediyelere verilen katkının yüzde 1’inin de muhtarlara verilmesini önerdi.

TDP Gazimağusa Milletvekili Hüseyin Angolemli de, kapılar kapalıyken hükümet her fırsatta zam yaptığı için maaşları ödemekte zorlanmadığını; şimdi ise “zam yaparsak ticaret Güney’e kayacak” dediğinden ilk iş olarak elini emeklinin cebine attığını, çalışanların kazanılmış haklarını kestiğini söyledi.

Angolemli, ülkedeki temel gıda maddelerinin çok pahalı olduğunu ifade ederek ve örnekler vererek, ülkenin kaosa gittiğini; Maliye Bakanlığı’nın çabalarının yetmediğini, topyekün bir seferberlik gerektiğini; vergi kaçakları ve kayıt dışılığın önüne geçilmesi için muhtarlardan da yararlanılabileceğini anlattı.

Toplanacak gelirin, gençlerin istihdamında kullanılmasını isteyen Hüseyin Angolemli, çalışma izniyle gelenlerin yanlarında getirdikleri ailelerinin kullandıkları sağlık ve eğitim gibi hizmetlerde, devlete külfetlerinin karşılığını ödemesi gerektiğini belirtti.

Angolemli, esnafın yaşadığı sıkıntılara işaret ederken, çek yasağına girenlerin sayısının arttığını kaydederek, hükümetin köy ve mahalle muhtarları yardımıyla kayıt dışılığın önüne geçmesini istedi.

Ev alan İngilizlerin yaşadığı sorunlara değinirken, hükümetin sorunu çözmesini isteyen Hüseyin Angolemli, aksi halde binlerce evin çürüyeceğini söyledi.

Hükümetin 13. maaşların ödenmesi için Türkiye’den para beklediğini ama paranın gelmesi için de Türkiye’nin bazı acı reçeteler uygulanmasını istediğine dair yaygın kanılar bulunduğuna işaret eden Angolemli, emeklilerin açtığı davayı kazanması halinde para gelmeyeceği yönündeki haberler üzerine hükümetin açıklama yapmamasını eleştirdi.

“Eğer bir hükümet söylenene ses çıkarmıyorsa, bunlar doğrudur demektir” diyen Angolemli, kayıt dışı alacakların peşine düşülmesini de istedi.

Deniz kenarlarının peşkeş çekildiğini; har vurulup harman savrulduğunu ve ülkenin fakir duruma düştüğünü kaydeden Hüseyin Angolemli, şimdi de Türkiye’nin Taşınmaz Mal Komisyonu’nun ödeyeceği tazminatları karşılamak için taşınmaz mal vergilerine zam geleceği endişesi dolaştığını anlattı.

Angolemli, vergilendirmelerin daha iyi yapılmasını; her gelir getirici faaliyetten vergi alınması, bankadaki paraların nereden bulunduğunun sorulmasını isteyerek; bunlar yapılırsa maaş ödeme sorunu kalmayacağını söyledi. Angolemli, “Yasaları uygulayalım, yeni bir döneme girelim ve topluma daha fazla yük getirmeyelim. İnşallah 2011’de acı reçetelerle halkı ezmeye devam etmezsiniz” diye konuştu.

CTP Gazimağusa Milletvekili Sonay Adem ise, her seçim döneminde Türkiye’de belli çevrelerin veya derin devletin müdahale ederek ülkedeki iktidarların oluşmasını belirlediğini savundu.

Adem, Ergenekon soruşturmasıyla ilgili meclis komitesinin dün için toplantı çağrı yaptığını, bütçe görüşmeleri sürerken bu toplantıyı doğru bulmadığını ancak gizlice yapılan toplantıda “Herhangi bir bulguya rastlanmadı” diyerek komitenin çalışmalarının sonlandırıldığını, bunu kabul etmediklerini anlattı.

Adem, seçim dönemlerinde yüklü miktarda para geldiği yönünde iddialar bulunduğunu kaydederek, araştırmaya, soruşturmaya değer bu konuyu meclisin merak edip etmediğini sordu. UBP Milletvekili ve Ergenekon’la ilgili komitenin başkanı Ahmet Çaluda’nın Metal-İş ve Mustafa Özbek’le yakın ilişkisi olduğunu belirten Sonay Adem, komitenin faaliyetlerinin apar topar engellenmeye çalışmasının kabul edilemeyeceğini; faaliyetlerine devam etmesi gerektiğini; yapacağı daha çok iş bulunduğunu söyledi.

Başbakan’la bu sabah görüşerek, komitenin kapatılmasını kabul etmeyeceğini söylediklerini kaydeden Adem, “görüşelim” diyen Başbakan’dan cevap beklediklerini kaydetti.

CTP Gazimağusa Milletvekili Sonay Adem, hükümetin sendikaları bölme, birbirine düşürme faaliyetleri yaptığı görüşünü ifade ederek, esnafla ilgili yasa tasarısını da eleştirdi. Oda ve derneklerin federasyon kurduğu başka bir ülke olmadığını kaydeden Adem, küçük esnaf ve zanaatkarın ayağa kalkmasını sağlayacak bir takım tedbirler alınması gerektiğini vurguladı.

Sonay Adem, toplumsal konsensüse ihtiyaç bulunduğunu; hükümet bunu sağlayacak pozisyona girmez ve emir eri gibi söylenenlerle hareket etmeye devam ederse, memlekette infial yaşanacağını söyledi.

CTP-BG Genel Başkanı Ferdi Sabit Soyer, Başbakan ve bakanların salona gelmesi için oturumu yöneten Ergün Serdaroğlu’nun zile basmasını istedi. Serdaroğlu’nun zile basması ve bazı bakan ve milletvekillerinin salona gelmesi üzerine konuşmasına devam eden Soyer, daha geçen Salı günü Ergenekon soruşturmasıyla ilgili komitenin görev süresinin 2 ay daha uzatılması kararı aldığını hatırlattı.

Soyer, Meclis Genel Kurulu’nun kararına rağmen, komitenin kapatılmasının darbe, komplo olduğunu belirterek, komitenin hitamına karar verme yetkisinin genel kurulu olduğunu; iç tüzüğün de bunu öngördüğünü anlattı.

Komite Başkanı’nın böyle bir açıklama yapmasının komplo ve derin devlet zihniyeti olduğunu savunan Ferdi Sabit Soyer, iç tüzüğün çiğnendiğini; konunun Başkanlık Divanı’nda görüşülmesi gerektiğini; komite başkanının açıkladığı kararın kadük olduğunu söyledi.

“Türkiye’de başlatılan Ergenekon Soruşturmasının KKTC ile Bağını Ele Almak Maksadıyla Oluşturulan Meclis Araştırma Komitesi”nin görev süresi uzatıldıktan birkaç gün sonra komitenin kapatılmasının, halk iradesinin çiğnenmesi ve milletvekillerinin aptal yerine konması anlamına geldiğini belirtti.

Daha sonra söz alan Başbakan İrsen Küçük, Soyer’in hassasiyetini anladığını; uzun zaman Ergenekon Komitesi başkanlığı da yaptığını kaydederek, teknik bir sıkıntı olabileceğini; yapılan araştırmalarda kamuoyundan kaçırılacak bir şey bulunmadığını söyledi.

Başbakan Küçük, bu konuda özel çalışmalar yaptığını, çok zaman ayırdığını kaydederek, “Bazı bulgulara ulaştık da halkın nazarından kaçırıyoruz diye bir şey yok” dedi. İrsen Küçük, komite çalışmaları konusunda rahatsızlıkları bulunmadığını, hassasiyet gösterildiğine göre konunun Başkanlık Divanı’nda görüşülmesinde sakınca görmediklerini kaydetti.

TDP Gazimağusa Milletvekili Mustafa Emiroğluları da, “Ergenekon Komitesi’nin sonlanmasını ben de hazmedemiyorum” dedi. UBP’nin halen gelinen noktanın önemini kavrayamadığını belirten Emiroğluları, esnafın çok büyük zorluklar içindeyken Esnaf ve Zanaatkarlar Birlikleri Federasyonu adıyla meclise yasa getirilmesini eleştirdi.

“Getireceğiniz her türlü antidemokratik yasa tasarılarına karşı çıkacağız” diyen Emiroğluları, Ergenekon’la ilgili komite kapatılsa da kendilerinin açacağını söyledi.

Konuşmaları yanıtlayan Maliye Bakanı Ersin Tatar, “gidişata bakıldığında hükümetin son 1.5 yılda aldığı tedbirlerle enkazı sürdürülebilir noktaya getirmeyi başardığını, bunun da önemli olduğunu” söyledi.

Dıştan kaynak gelmeye devam ettiğini, altyapı yatırımlarının yapıldığını belirten Tatar, ülkenin daha müreffeh ortamı yakalaması için çalışmaların sürdüğünü, bu çalışmalar sürdükçe güvenin de geleceğini kaydetti.

Türkiye’yle yapılan protokollere değinirken, “Ülkeye katkı yapacaksak felaket tellallığı yapmamamız lazım” diyen Tatar, 2010’da 670 kişinin emekliye çıkacağının öngörüldüğünü belirterek, transfer giderlerinin artacağını anlattı. Tatar, mahalli gelirlerde gelecek yıl artış olacağını, cari açıkların azalacağını belirtti.

Tatar, kamu finansman dengesinin sağlanacağını, gelişmeleri olumlu gördüğünü ifade ederek, “Karamsarlığa gerek yok. Karamsarlık halka hiçbir şey kazandırmaz” diye konuştu.

Maliye Bakanı Ersin Tatar, Güney’den alışverişlerde gümrük kontrolleri konusunda ise “Yaptığımız sadece, gümrük memurlarının yasaları uygulamaları talimatı verdik. KKTC hukuk devletidir. Biz rahatız, halkımızın hoşgörüsü de bizimledir” dedi.

Daha sonra 2011 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı madde madde okunarak geneli de oyçokluğuyla kabul edildi.