Kalkan, bankacılık sektörünü değerlendirdi ve Vakıfbank'ın faaliyetleri hakkında bilgi verdi. Kalkan, dünya ekonomisinde 2007 yılının üçüncü çeyreğinin sonlarında başlayan ABD ve Avrupa'da birçok bankanın batmasıyla ya da zor durumdaki bankaların başka bankalar tarafından satın alınması veya kamulaştırılmasıyla sonuçlanan küresel krizi, Türk bankacılık sektörünün çok daha başarılı bir şekilde ve çok daha az zararla atlatmayı başardığını söyledi. YÜKSEK KARLILIKLARIN SONUNA GELİNDİ Türk bankacılık sektörünün güçlü yapısını 2011 yılında da sürdürmesini beklediklerini belirten Genel Müdür Kalkan, şöyle konuştu: Vakıfbank'ın 2010 yılının 9 aylık dönemi boyunca büyümesini sürdürdüğünü kaydeden Süleyman Kalkan, aktiflerde yüzde 11,3, menkul değerlerde yüzde 2,7, kredilerde yüzde 20 artış kaydedildiğini ve 9 aylık dönemdeki aktif karlılığın yüzde 1,5 olarak gerçekleştiğini söyledi. Kalkan, Banka'nın net dönem karının da yılın 9 ayında 765 milyon lira olarak gerçekleştiğini bildirdi. Şube ve personel konusunda da bilgi veren Vakıfbank Genel Müdürü, 2010 yılı içerisinde Banka olarak 84 yeni şube açarak, şube sayısını 550'den 634'e çıkarttıklarını, şartlar uygun olduğu takdirde 2011 yılında da yeni şubeler açmayı planladıklarını dile getirdi.
2010 yılının gerek Türkiye ekonomisi gerekse de Türk bankacılık sektörü açısından krizin olumsuz etkilerinin hafiflediği bir yıl olduğunu vurgulayan Kalkan, son yaşanan global krizin bankacılık sektöründeki en olumsuz etkisini kriz öncesinde yüzde 3,6 seviyelerine dek gerileyen tahsili gecikmiş alacaklarda hissettirdiği görülürken, 2009 yılı sonunda yüzde 5,3 seviyelerine dek yükselen tahsili gecikmiş alacakların toplam toplam krediler içindeki payının bu yıl yeniden gerileyerek yüzde 4,3 seviyelerine kadar düştüğünü bildirdi.
2010 yılının hem menkul değer cüzdanının toplam aktif içindeki payının yeniden azalmaya başladığı hem de kredilerin payının artmaya başladığı bir yıl olduğunu anlatan Kalkan, ''Bu gelişmeler paralelinde kriz ile beraber hızla düşen faizler sayesinde yüksek karlılık sağlayan bankacılık sektörünün karlılığında, 2010 yılında daralan marjlar nedeniyle, özellikle yılında ikinci yarısından itibaren bir miktar düşüş görülmüştür. Önümüzdeki dönemde bankacılık sektörünün daha fazla kredi faaliyetlerine yönelmesi beklenirken, karlılık oranlarında daralan net faiz marjları nedeniyle bankacılık hizmet gelirleri ile ücret ve komisyon gelirleri belirleyici olacaktır'' diye konuştu.
''Türk bankacılık sektörünün, ekonominin de toparlanmasına bağlı olarak kredi faaliyetlerine hız vermesi beklenmektedir. Bu nedenle, 2011 yılında toplam aktifteki büyümenin itici gücünün krediler olması beklenirken, krizin ardından faiz indirimlerine bağlı olarak sağlanan yüksek karlılıkların da sonuna gelindiği görülmektedir. Bu nedenle bankacılık sektörünün 2011 yılında karlılığını kredi kaynaklı gelişmelerin yanı sıra ücret ve komisyon gelirlerinden sağlaması beklenmektedir.''
Türkiye'nin yüksek büyüme hızının yabancı bankaların ilgisini çekmeye devam edeceğini, bu nedenle yabancı bankaların yeni satın alma ve birleşmeler için fırsat aramasına yol açacağını düşündüğünü kaydeden Kalkan, ''Ancak bundan sonra Türk bankacılığı için yeni birleşmeler sadece yabancı bankaların Türkiye'ye gelerek banka satın almaları şeklinde olmayacaktır. Önümüzdeki dönemde artık kar marjlarında görülecek daralma, ölçek açısından rekabette zorlanan küçük bankaları, ya birleşme ya da satın alınma yoluna itecektir'' diye konuştu.
Kalkan, bunun yanı sıra Türk bankalarının da artık yurtdışı piyasalara açılarak ve kendileri banka satın alarak yeni birleşmeler yoluyla global piyasalarda daha aktif rol oynamasının mümkün olabileceğini söyledi.
VAKIFBANK BÜYÜMEYE DEVAM ETTİ
2011 yılında Vakıfbank'ın sektör ortalamasının üzerinde bir kredi büyümesi sağlayarak reel ekonomiye katkı sağlamasının öngörüldüğünü ifade eden Kalkan, gerek bireysel gerekse ticari kredilerde kredi türlerini geliştirerek sektörde önde yer alan bankalar arasında kalmaya devam edeceklerini ifade etti.
Kalkan, Banka'nın fon kaynaklarının büyük bir kısmını oluşturan mevduatta da 2011 yılında artışın devam etmesinin beklendiğini, reel sektörün uzun vadeli ve uygun maliyetli kaynaklarla desteklenmesi amacıyla da Avrupa Yatırım Bankası, Dünya Bankası ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası ile çalışmalara devam edeceklerini kaydetti.
ŞUBE SAYISI ARTACAK, YENİ PERSONEL ALINACAK
Yeni şubelerin çoğunun İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirlerde açılacağını belirten Kalkan, şu bilgileri verdi:
''Bir yıl içerisinde personel sayımızı da artırmış bulunmaktayız. 2010 yılı içinde 900'den fazla personel alımı gerçekleştirdik. Şu anda 11 bin 84 çalışanımız mevcut. 2011 yılında da şartlar uygun olursa 600 ile bin arası personel alımı yapmayı planlıyoruz. Yurt dışında da büyüme hedefimiz var. Bu kapsamda Kuzey Irak (Erbil) ve Suriye'yi gündeme aldık. Kuzey Irak'ta şube açma konusunda BDDK'dan gerekli izinleri aldık, halen çalışmalarımız sürüyor. 2011'in ilk çeyreğinde faaliyete geçmesini bekliyoruz. Suriye'ye şimdilik temsilcilik şeklinde gitmek istiyoruz.''