|
|
Ekonomik tedbirlerin TC Lefkoşa Büyükelçiliği Yardım Heyeti tarafından dayatılan bir paket olduğunu iddia eden Sendikal Platform, tedbirlerin geri çekilmemesi durumunda doz artırarak eylemlerini sürdüreceklerini ifade etti.
Sendikaların yönetim kurulu üyelerinin katılımıyla gerçekleştirilen eylemde, sendikacılar önce Maliye Bakanlığı önünde toplandı. Burada, Kıbrıs Türk İşçi Sendikaları Federasyonu (Türk-Sen) Genel Başkanı Arslan Bıçaklı’nın Platform adına yaptığı açıklamanın ardından, eylemciler, TC Lefkoşa Büyükelçiliği Yardım Heyeti binasına yürüdü. Yardım Heyeti binası önünde de Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Şener Elcil bir konuşma yaptı.
BIÇAKLI
Türk-Sen Genel Başkanı Arslan Bıçaklı, konuşmasında, Ulusal Birlik Partisi (UBP) hükümetinin ekonomik tedbir altında aldığı kararların “toplumu yok etme” yönünde olduğunu savundu.
Hükümetin yasalarda belirlenmesine rağmen 13’üncü maaşı zamanında ödemediğini, hayat pahalılığını altı aylığına dondurduğunu ve özeleştirme yasası olmamasına rağmen bazı kurumların özelleştirilmesi için çalıştığını belirten Bıçaklı, Hükümetin seçim döneminde halka verdiği vaatlerin tersini yaptığını ileri sürdü ve hükümete erken seçime gitme çağrısında bulundu.
5 Ocak 2010’da Resmi Gazetede yayınlanan, KKTC ile TC hükümetleri arasında imzalanan Ekonomik ve Mali İşbirliği Protokolü, “halka zorla giydirilmeye çalışılan bir gömleğe” benzeten Bıçaklı, “Talebimiz: paket geri çekilecek yapılan yanlışlar, alınan gayri yasal kararlar ortadan kaldırılacak. Aksi takdirde sendikal eylemler doz artırılarak devam edecek” dedi.
Arslan Bıçaklı, ayrıca hükümeti, ekonomik sıkıntıyı gerekçe göstererek tedbir alırken, makam arabalarının yenilenmesi, yeni istihdamlar yapılması ve etkinliklere çelenk veya çiçek gönderme gibi maliyetleri kısmadığı gerekçesiyle eleştirdi.
Bıçaklı, tedbirlere karşı olan kurumlarla görüşerek Sendikal Platformu, “toplumsal varoluş platformuna” dönüştürmek için çalışacaklarını kaydetti.
Bir gazetecinin, kamu çalışanlarının maaşlarından yüzde ikilik bir kesintinin daha olacağı yönde söylentilerin varolduğunu söylemesi üzerine Bıçaklı, hükümetin, yasa değişikliği gerektiren hayat pahalılığı ile ilgili değişikliği, yasa gücünde kararnameyle yaptığını savundu ve “bu demektir ki yarın başka bir kararname ile çalışanların haklarını daha da geriye götürebilir” dedi.
Ana Muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler(CTP-BG)’in de ekonomik tedbirlere karşı miting yapma kararı almasını da değerlendiren Bıçaklı, muhalefetin meclis çatısı altında yapacak bir şeyi kalmadığını ve sendikalarla birleşerek mücadele vermesi gerektiğini söyledi.
ELCİL
KTÖS Genel Başkanı Şener Elcil ise, TC Lefkoşa Büyükelçiliği Yardım Heyeti binası önünde yaptığı konuşmada, Kıbrıslı Türklerin 1940’lardan itibaren önce İngiliz sömürge yönetimine, ardından ise Rum saldırılarına karşı siyasi eşitlik için mücadele verdiğini, Türkiye’nin her zaman Kıbrıs Türkü’nün yanında olduğunu, bundan dolayı Türk halkına müteşekkir olduklarını, Kıbrıs Türk toplumunun Türkiye’nin desteğine ihtiyacı olduğunu; ancak son dönemlerde “emir veren emir alan mantığına dayanan bir ilişki şekli” geliştiğini ve bunun kendilerini rencide ettiğini söyledi.
Elcil, “Türkiye halkının dostuyuz bu dostluk siyasi eşitler düzeyinde olduğu müddetçe varlığını devam ettirebilir” dedi.
1974’ten sonra TC ile KKTC arasında gelişen ilişkiyi kabul edemeyeceklerini belirten Elcil, “Oluşan TC Yardım Heyeti de kabul edilemez bir kurum durumuna gelmiştir. Özellikle son dönemlerde bu kurumun başında bulunan Halil İbrahim Beyin ortaya koyduğu açıklamalar, yutulur cinsten değildir. Bizim irademizi hiçe sayan bir anlayış taşımaktadır” iddiasında bulundu.
Şener Elcil, “Yaradım etmek isteyenler edebilir, ancak bize emir vermesinler, bizim geleceğimizi ipotek altına almasınlar; bizim derdimiz bununla alakalıdır” dedi.
Kıbrıs Türkünü fakirleştirecek bir anlayışı kabul edemeyeceklerini belirten Elcil, “Şu anda yapılan dayatmaların birinci kaynağı TC Yardım Heyeti ve başında bulunan bürokratlardır” görüşünü ileri sürdü.