8 YILDIR BU OYUNU BOZDUK Başbakan Erdoğan, vatandaşların, "Batman sizinle gurur duyuyor" sözleri üzerine, "Biz sizlerle gurur duyuyoruz. Sizin bu heyecanınıza, bu coşkunuza, AK kadronun canı fedadır. İşte biz 8 yıldır bu oyunu bozduk. Bozmaya da devam edeceğiz" dedi. ''Biz çare ve çözüm üretiyoruz. Bizim farkımız bu. Siz bizlere bir emanet yüklediniz. Biz işte bu emanetin hakkını vermeye çalışıyoruz.'' diyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: 8 yıl önce Batman'a geldiklerinde, o dönem kendilerinden ''olağanüstü hal uygulamasının'' kaldırılması ile ''Çekiç Güç''ün gönderilmesinin istendiğini ve bu iki talebi yerine getirdiklerini anlatan Erdoğan, şöyle konuştu: KİMİN RANT PEŞİNDE KOŞTUĞUNA DİKKAT EDİN Başbakan Erdoğan, geçen gün bir milletvekilinin ''PKK da, güvenlik güçleri de silah bıraksın'' dediğini ifade ederek, şunları söyledi: Erdoğan, daha sonra Onur Çayevi'nde bir süre oturarak, vatandaşlarla sohbet etti. Vatandaşların sorunlarını dinleyen Erdoğan'dan, Hayrettin Güneysu adlı vatandaş, 4 yıl önce Kuyubaşı köyünde bir ev yaptırdığını, fakat şimdi evinin hazine arazisinde olduğu gerekçesiyle yıktırılmak istendiğini belirterek, bu konuda yardım istedi. Anlamı barış olan İslam'ın teröre müsaade etmeyeceğini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti: FARKLI BİR KALABALIK OLABİLİRDİ Başbakan Erdoğan, toplu açılışların ardından bir gazetecinin; ''Vatandaşların Başbakanı karşılamaması için tehdit mi var'' sorusu üzerine, 12 Eylülde de halkın üzerinde ciddi baskıların ve tehditlerin olduğunu tespit ettiklerini belirterek, ''Buraya gelinceye kadar da halkın katılmamaları konusunda tehditler, broşür dağıtmalar ve sonra baskılar oldu. Yoğun propagandalar oldu. Ama tüm bu propagandalar ve tehditlere rağmen Batman halkı burada tavrını en güzel şekilde ortaya koydu. Demek ki, bir de bunlar olmazsa daha farklı bir kalabalık olabilirdi'' dedi.
Halk oylamasına Batmanlılar'ın yüzde 95 gibi çok yüksek bir oranda "evet" dediğini hatırlatan Erdoğan, "Bunun için şükranlarımı sunuyorum" diye konuştu..
Bütün tehditlere rağmen, bütün korkutmalara rağmen halkın özgür iradesine yönelik baskılara rağmen Batmanlıların sandığa gittiğini ve özgürlüklere, ileri demokrasiye, hukukun üstünlüğüne "evet" dediğini kaydeden Erdoğan, şunları söyledi:
"Statükoya, statükoculara, değişimden korkanlara, özgürlükten, demokrasiden korkanlara, Batman en güzel cevabı verdi. İşte bundan dolayı hepinize sonsuz teşekkür ediyorum. Sevgili Batmanlılar, bugün de Batman tarihi günlerinden birini yaşıyor. Bu gün Batman eğitimde, sağlıkta, sosyal hizmetlerde, tarımda ve sanayide tam 69 farklı eserle 69 farklı hizmetle buluşuyor. Ama çok ilginçtir, tıpkı 12 Eylül Halk Oylaması'nda olduğu gibi bu açılış töreni öncesinde Batmanlıları sindirmek, bu açılış töreninden uzak tutmak için o malum odaklar harekete geçti. 'Batmanlı Başbakanı karşılamasın, Batmanlı Başbakanı dinlemesin, Batman bu açılış heyecanını yaşamasın' diye her türlü antidemokratik baskıcı yönteme başvurdular. Bunlar aslında ışıktan korkuyorlar. bunlar aslında aydınlıktan korkuyorlar, bunlar aslında demokrasiden, özgürlükten korkuyorlar. Yıllarca yoksulluğu sömürdüler. Şimdi de çıkıyorlar, buraya yapılan yatırımları, hizmetleri hazmetmediklerini gösteriyorlar. Yoksulluk devam etsin ki, Batman'ı istismar edelim istiyorlar. Bataklık kurumasın ki, bataklıktan rant sağlamaya devam edelim istiyorlar."
İktidarlarında tahriklere boyun eğmediklerini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bundan sonra da, Allah'ın izniyle sizlerin de desteğiyle boyun eğemeyeceğiz. Biz hizmet ürettik, eser ürettik, kardeşliğimizi pekiştirdik. Aynı şekilde devam edeceğiz. Her gittiğimiz yerde bir şey söyledik, 'Yaradanı yaradandan ötürü sevmeye' devam edeceğiz. Bugün de Batman'da bu toplu açılış töreni ile dile kolay bir çırpıda 69 eserin açılışını yapıyoruz. Türkiye genelinde olduğu gibi 81 vilayetimizin tek tek her birinde olduğu gibi Batman'da da az önce Milli Eğitim Bakanımızı dinlediniz, eğitime en büyük yatırımı yaptık. Ama Batman'da eğitimde henüz ulaşmamız gereken noktada değiliz. Daha çok yatırım yapacağız ve yapmaya devam edeceğiz. Batman'da da derslik oralamasını 30 öğrenciye indireceğiz, endişeniz olmasın."
KARINCA GİBİ ÇALIŞIYORUZ
''Üstat Necip Fazıl Kısakürek, ne güzel söylemiş; 'Devler gibi eserler bırakmak için karıncalar gibi çalışmak lazım' İşte biz dev gibi bırakmak, karınca gibi durmaksızın yorulmaksızın çalışıyoruz. Aşık Veysel'in de dediği gibi, 'Uzun ince bir yoldayız. Gidiyoruz gündüz gece'. Gideceğiz gündüz gece. Biz şehirlerimizde, Türkiyemizde eserler bırakmak istiyoruz. Asıl önemlisi de biz gönüllerde eserler bırakmak istiyoruz. Zira biz gönüller yapmaya geldik. Biz gönüller kazanmaya geldik. Biz değerli kardeşlerim bu millete efendi olmaya değil, biz sizin hizmetkarınız olmaya geldik. Bizim farkımız bu. Hazreti Mevlana'nın dediği gibi; 'biz dünyaya kırmaya, dökmeye, ayırmaya, kutuplara bölmeye değil, birleştirmeye, buluşturmaya, kırılanı tamir etmeye geldik'. Dikkatinizi çekiyorum; Bizim dilimiz hiç bir zaman ayrıştırmanın dili olmadı. Bizim dilimiz kutuplaştırmamın dili olmadı. Biz Batman'a gelip farklı İstanbul'da farklı konuşmadık. 8 yıldır gönül ve kardeşlik diliyle konuşuyoruz. Kalbimizden ve yüreğimizden size sesleniyoruz. Biz vurmaya değil, biz yapmaya geldik. Sevgili Batmanlılar Yusuf Has Hakim'in güzel bir sözü var. Çok güzel bir söz; 'Düz olmasıydı doğru gitmezdik'. Biz, düzgün olacak doğru gideceğiz. Biz sizlerle gurur duyuyoruz.''
"İRADEYLE GELDİM" DİYE İSTEDİĞİN GİBİ ASIP KESEMEZSİN
''Durmadan yeni şeyler üretiyoruz. Özgürlükler önündeki çağ dışı uygulamaları biz kaldırdık. Telaffuz dahi edilmeyen, konuşulmayan, tartışılmayan meseleleri özgürce konuşulabilir, tartışılabilir noktaya taşıdık. Bakın sizlerle samimi olarak bir şeyi dertleşeceğim. Biz devletin televizyonunda Kürtçe yayın yapmaktan korkanlara karşı gelip, devletin bir kanalını 24 saat Kürtçe yayın yapar hale getirdik mi? Bunu bizim iktidarımız yaptı. Gerekli olduğu için yaptık. Vatandaşımın ana dili ile kendine hitap edilsin diye yaptık. Cezaevlerinde rahatlıkla ana dille konuşulmuyordu ama bakın şimdi konuşulabiliyor. Gelirken bir pankart gördüm; üzerinde bir Kürtçe cümle; 'Milli iradeye yasak konulamaz veya milli irade yargılanamaz' diye. Doğru milli irade yargılanamaz ama milli iradeyle gelenler eğer Anayasa'ya uygun hareket etmiyorsa yargılanır. Burayı birbirinden iyi ayırt etmemiz lazım. Milli iradeyle gelen yargılanamaz doğrudur, ancak milli iradeyle gelen Anayasa'ya, yasalara ters hareket ediyorsa o zaman yargılanır. Bunları birbirinden iyi ayırt edeceğiz. Yani 'milli iradeyle geldim' diye istediğin gibi asıp kesemezsin, istediğin gibi Anayasa, yasa, her şeyi çiğneyip geçemezsin.''
''Bunu diyen bir milletvekili, bunun mantıklı bir izahı olur mu? Terör örgütü tabii ki silah bırakacak ama silah güvenlik gücünün bir enstrümanıdır, onun tamamlayıcı bir unsurudur. Güvenlik gücü silahıyla dolaşır. Ne için? Mal güvenliğini, can güvenliğini sağlamak için, keyfi olarak değil. Bunu söyleyen de maalesef anamuhalefet partisinin bir milletvekili. Biz doğruya talibiz. Kardeşliğimiz, birliğimiz, bütünlüğümüz için ne gerekiyorsa, hangi adımın atılması gerekiyorsa onları attık ve atmaya devam ediyoruz. Kimin samimi olduğuna, kimin rant peşinde koştuğuna, çıkar peşinde koştuğuna dikkat edin.''
ÇAY OCAĞINDA VATANDAŞIN SORUNLARINI DİNLEDİ
Abdülmecit Turhan da Diyarbakır'dan Batman'a 2 yıl önce göç ettiğini, okuyan 4 çocuğu için çocuk yardımı alamadığını söyledi.Sorunları dinleyen Başbakan Erdoğan, ilgililere talimat vererek konuların araştırılmasını istedi.
İSLAM YAŞATMAK İÇİN GELMİŞTİR
''Bu İslam dinine büyük saygısızlıktır. Dolayısıyla Müslümanlar hiçbir zaman, ne olursa olsun cana kastedemezler. Eğer kastediyorsa ona bizim Müslüman dememiz mümkün değildir. Bu kadar açık konuşuyorum. Bu din yaşatmak için gelmiştir. Hiç kimse kendi şahsi hırslarını, kendi şahsi düşüncelerini bu dine alet etme hakkına sahip değildir. Hiç kimse İslam ile öldürmeyi yan yana gösterme cüretine sahip olamaz. Şu anda dünyada bazı art niyetli kampanyalarla İslam ve Müslümanlar, terörle, cinayetle özdeş hale getirilmek isteniyor. Bazıları da ne yazık ki, bu kara kampanyaya alet oluyorlar. Bizim buna müsaade etmemiz mümkün değil.''