Erdoğan, Ukrayna'ya hareketinden önce Esenboğa Havalimanında gazetecilere açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı. Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bir gazetecinin ''Uğur Mumcu'nun katledilişinin 18. yılını yaşıyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu, Mumcu'nun evine bir taziye ziyaretinde bulundu ve orada 'Devletin görevi faili meçhullerin çözülmesidir, ancak bu konuyla ilgili defalarca TBMM gündemine soru önergeleriyle gelmemize karşın Adalet ve Kalkınma Partisi bunlarla ilgilenmedi ve bunları Meclisin gündemine taşımadı' ifadesini kullandı. Değerlendirmeniz ne olacak?'' sorusuna şu yanıtı verdi: Başbakan Erdoğan, Kırım Tatar Milli Meclis Başkanı ve Ukrayna Milletvekili Mustafa Kırımoğlu'nu kabul etti. Intercontinantal Otel'deki görüşme, basına kapalı yapıldı.
Başbakan Erdoğan, ''CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun iddialarıyla ilgili olarak, AK Parti Grup Başkanvekili Suat Kılıç yargıyı işaret etti. Dava açmayı düşünüyor musunuz? CHP'den de üslubunuza yönelik eleştiriler geldi. Yanıtınız olacak mı?'' sorusu üzerine, şunları kaydetti:
''Öncelikle benim üslubumu değerlendirenler kendi üsluplarını bir gözden geçirsinler. Ben bugüne kadar, mümkün olduğunca, hiçbir zaman hakaret yolunu seçmedim. Ama, gerek şahsımı, gerek partimi illegal örgütlerle irtibatlı göstermeye gayret ettikleri zaman, benim onlardan isteyeceğim bir şey vardır. Her zaman söylüyoruz, hukukta da kaidedir; müddei, iddiasını ispatla mükelleftir. Böyle bir iddiayla bir genel başkan ortaya çıkar da bu iddiasını ortaya atıp, ortada bırakırsa, istemem gereken bu iddianın ispatıdır. Çünkü, bu sıradan bir iddia değil.
'AK Parti'nin geçmişi bellidir, tertemizdir, pırıl pırıldır, aktır. Dolayısıyla bu en azından bir densizliktir. İspat edemezse de alçaktır' dedim. İspat edecek. Bunu ispat etme görevi onundur.
Bunu defaatle yaptı. İlk defa yapmıyor bu işi. Adeta meslek edinmiş. Bakın söyledi, bir daha konuşmuyor. Şimdi pası arkadaşlarına attı. Hadi söyle, ne gibi ilişkiler var, ne yapılmış, bunu ortaya koy. Bunu ortaya koymadığı sürece, bu hakkında ifade ettiği bu sıfatlar ona tam yakışıyor. Eğer hastaneye gitmesi gereken birisi varsa kendisidir. Kısa zamanda bir tedaviye ihtiyacı var.''
FAİLİ MEÇHUL KATEGORİSİNDE DEĞİL
''Bizim dönemimizde meydana gelen cinayetlerde, bir şeyi çok açık net söylemek durumundayım, biz faili meçhul hemen hemen yaratmadık, üzerlerine bu tür olayların çok yoğun gitmek suretiyle anında bunları neticelendirmeye muktedir olduk. Bu, zaman olmuştur 24 saat, zaman olmuştur 36 saatte netice almışızdır. Fakat, 10 sene önce, 20 sene önce işlenmiş olan ki merhum Mumcu ile ilgili 18 sene önce bir olay var ve zanlı şu anda içerde. Bunu bir defa zaten faili meçhul kategorisine sokamazsınız, zanlı diyorsunuz. Bununla ilgili yargı niye kararını vermez? Yargının burada kararını vermesi lazım. 'Budur veya bu değildir' demesi lazım. Konuyla ilgili de yargı, bunun ihtisabları nelerse bunu da ortaya çıkarması lazım. Bu da onların bir görevi, bunların yapılması lazım. Diğer faili meçhullerle ilgili ise olay bizim dönemimizde dikkat edin konuşulmaya başlanmıştır. Bu konularla ilgili de çok ciddi aramalar, araştırmalar, kazılar yapılmıştır. Fakat biz sipariş üzerine sürekli olarak bu tür şeyleri yapamayız. Yargıdan yürütmeye bu noktada gelebilecek herhangi bir uyarı, ikaz olduğunda, hemen biz yürütme olarak işin üzerine gideriz, yapılması gereken neyse bunu yaparız. Asla bunları ardımıza koymayız.''
Erdoğan, Ermenistan'da nükleer sızıntı olup olmadığı yönünde kendisine bir bilgi ulaşıp ulaşmadığının sorulması üzerine ''Hayır'' dedi.
ERDOĞAN, UKRAYNA'DA
Bu arada, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız otelde gazetecilerle yaptığı sohbette, Venezuella'ya yaptığı ziyaretin ''umduğundan verimli'' geçtiğini söyledi. Hem konut hem petrol alanında yapılacak şeyler bulunduğunu belirten Yıldız, somut gelişmeler olacağını ifade etti.