Kılıçdaroğlu'nun Batman ve Van'da AK Parti milletvekillerinin Hizbullahçıların derneğini ziyaret ettiğini öne sürdüğünü belirten Çelik, şunları kaydetti:
"Türkiye'deki bütün dernekler ve vakıflar, Vakıflar Kanunu'na ve Dernekler Kanunu'na dayalı olarak kurulur. Bütün dernekler bu yasa çerçevesinde işlem yürütürler. Devletin gözetim ve denetimi altında faaliyetlerini yürütürler.
Legal olan derneklere bütün arkadaşlar, bütün siyasi partiler gider, gitmiştir. Bunda bir beis yok. Neticede Batman'da 500'ün üzerinde, Van'da binin üzerinde dernek var. Bunların bir kısmı sol dernektir. Sağ tandanslı olanlar var, komünist olanlar var, sosyalist olanlar var, İslamcı olanlar var, Atatürkçü olanlar var, şu olanlar var, bu olanlar var."
Legal, yasalar çerçevesinde kurulmuş, yasalar çerçevesinde faaliyetlerini sürdüren derneklere illegal muamelesi yapılmasının, illegalitenin, yasadışılığın, zeminini genişletmek olacağını belirten Çelik, şöyle devam etti:
"Bugün bazı siyasi partilerin kimlerle gönül bağı içerisinde olduğunu biliyoruz. Ama o siyasi partiler Türkiye'de legal çerçevede faaliyet yürüttükleri sürece bu memleketin parlamentosunda da, biliyorsunuz asli unsurlardan biri haline geliyorlar. Bunu herkes bilmiyor mu? Siz SHP döneminde bir partiyi meclise taşırken, DEP'i Meclis'e taşırken, PKK'yı mı meclise taşımış oldunuz? Kabul ediyor musunuz? Onun için herkes söylediğini çok iyi tartmalı, ölçmeli.
Sayın Kılıçdaroğlu kesinlikle bu Hizbullah meselesinde de çuvallamıştır ve duvara toslamıştır.
'Biz neden Hizbullah'a terör örgütü demiyormuşuz?' Ben daha pazartesi burada yaptığım basın toplantısında, 'Bizim hiçbir illegal örgütle bir ilişkimiz olmaz. İllegal terör örgütleriyle hiç ilişkimiz olmaz' dedim. Olmamıştır, olmaz ve olmayacaktır. Sayın Başbakan, Ukrayna'ya giderken yine kendisine soruldu, çok net bir dille yine aynısını söyledi. Peki daha nasıl söylenir Sayın Kılıçdaroğlu? Daha nasıl ifade edilecek bu? Mesele bu."
"Başkanlık sistemi üzerinde tartışılan bir konu değil"
Çelik, basın toplantısında, bir gazetecinin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, "Başkanlık sistemine ilişkin çekinceleri bulunduğunu" söylediğini hatırlatarak, başkanlık sistemi hakkındaki düşüncelerini sorması üzerine de şunları söyledi:
"Başkanlık sistemi şu anda hükümetin AK Parti'nin gündeminde ağırlıklı olarak konuşulan, üzerinde çalışılan bir konu değildir. Ama başkanlık sistemi bugün değil, 1980'lerden sonra Türkiye'de hep konuşulan, özellikle fikir yürütülen bir konudur. Demokrasi varsa, özgürlük varsa, başkanlık sistemi, yarı başkanlık sistemi, demokratik parlamenter sistem, bütün bunları herkes her zeminde konuşabilir.
Ama şu anda AK Parti'nin gündeminde bu konu yoktur. Sayın Cumhurbaşkanımızın çekincelerine de saygımız vardır. Bunun daha iyi olduğunu söyleyenlerin fikirlerine de saygımız vardır. Ama Türkiye şu anda parlamenter demokratik sistem ve rejimle yoluna devam ediyor. Bu konuda bir problem yok."