AK Parti'nin her zaman hak ve özgürlüklerden yana olduğunu ifade eden Erdoğan, sadece Türkiye'de değil, dünyanın neresinde olursa olsun hiçbir zulme sessiz kalmalarının mümkün olmadığını kaydetti. Bu konudaki görüşlerini sesli ya da özlü olarak mutlaka dile getirdiklerini, gerekli yerlerle gerekli ilgileri de zamanında kurduklarını anlatan Erdoğan, AK Parti'nin her zaman ileri demokrasiye taraf olduğunu, kurulduğu günden itibaren halkın tercihlerinin ve taleplerinin her şeyin üzerinde olduğuna inandığını, her zeminde en güçlü şekilde bunu savunduklarını söyledi.
Türkiye'nin bölgede bütün taşları yerinden oynatacak, tarihin akışını değiştirecek roller oynadığını, ''şahsiyetli bir dış politika'' izlediklerini anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Zalime 'dur' diyen Türkiye ezberleri bozmaktadır. Katile 'katil' diyen Türkiye tabuları yıkmaktadır. İnsanları yokluğa, ablukaya mahkum edenlere 'dur bakalım' diyen Türkiye, her fırsatta aklı ve hakikati aramaktadır. Türkiye, bölgesinde barışın, istikrarın, huzurun olduğu kadar demokrasinin, evrensel hukukun, hak ve özgürlüklerin hakim olabilmesi için güçlü bir irade ortaya koymaktadır. Biz, kendimiz için istediğimizi diğer kardeşlerimiz için de isteyen bir anlayışın temsilcisiyiz. Biz, kardeş halkların, komşu ülkelerin istikrarsızlık yaşamaması, kardeş kavgasına sürüklenmemesi içini bugüne kadar ilimizden gelen çabayı sarf ettik. Bundan sonra da sarf edeceğiz.
İçindeki sorunları çözemeyen, iç karışıklıklardan kurtulamayan, kendi arasında uzlaşı sağlayamayan ülkeler aydınlık bir geleceğe de ulaşamazlar, dışarıdaki menfaatlerini de koruyamazlar. Bunun için Filistin'de ulusal uzlaşı çağrısı yaptık; bunun için Lübnan'da siyasi uzlaşıyı sağlamaya çalıştık; bunun için Irak'ta demokratik mutabakatın sağlanması için gayret gösterdik. Biz her zaman bölgemizdeki ülkelerin iç barışlarını, ulusal uzlaşılarını, birlik ve bütünlüklerini, demokratik gelişimlerini destekledik. Bunu önemli vurguladık. ''
BASKIYLA KALAN YÖNETİM YOK
Kendileri için ne istiyorlarsa, dostları, kardeşleri için de aynı şeyi istediklerini dile getiren Erdoğan, "Biz kendimiz için demokrasi, refah, adalet, özgürlük istiyorsak kardeş halklar için de aynısını istiyoruz. Biz kendimiz için nasıl huzur, güvenlik, istikrar, kalkınma, birlik, bütünlük istiyorsak kardeş ülkeler için de aynısını istiyoruz'' dedi.
SENİNLE BERABER GELEN SADECE KEFEN OLACAK
Erdoğan, Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'e ''çok samimi tavsiye, çok içten bir uyarıda bulunmak'' istediğini belirterek, şunları kaydetti:
''Bizler faniyiz, kalıcı değiliz. Her birimiz ölecek ve geride bıraktıklarımızdan dolayı sorgulanacağız. Müslümanlar olarak hepimizin gideceği yer, 2 metreküp çukurdur. Hepimiz gelip geçiciyiz. Baki olan gökkube altında hoş bir sada bırakmaktır, saygıyla anılmaktır, rahmetle yad edilmektir. Bizler halk için varız, halkımız için bu görevleri yapıyoruz. Onun için diyorum ki yarın öldüğümüzde Hoca Efendi gelip şunu söylemeyecek; 'Cumhurbaşkanı, Devlet Başkanı, Başbakan, bakan niyetine demeyecek. Trilyarderlere sesleniyorum; trilyarderler niyetine demeyecek. Ya? 'Er kişi niyetine', 'hatun kişi niyetine' diyecek. Seninle beraber gelen sadece kefen olacak, başka bir şey gelmeyecek. O kefenin kadri kıymetini bilelim. Hem vicdanımızın sesine, hem de halkımızın sesine, onların ya hayır duasına veya bedduasına hazır olalım.
Onun için diyorum; halkın haykırışına son verecek insani taleplerine kulak verin, kulak verelim. Halktan gelen değişim anlayışını hiç tereddüt etmeden karşılayın. Açıkça söylüyorum; istismarcıların, kirli odakların, Mısır üzerine karanlık senaryoları olan kesimlerin inisiyatif olmasına fırsat vermeden, Mısır'ın huzuru, güvenliği, istikrarı adına önce siz adım atın. Halkı tatmin edecek adımlar atın.''
Günümüz dünyasında özgürlüklerin ertelenemeyeceğini, gözardı edilemeyeceğini ifade eden Erdoğan, ''Aylar süren seçimlerin adı demokrasi olamaz. 24 saatte biz seçim bitiriyoruz, 24 saatte... Temennimiz bu olayların büyük acılara sebep olmadan bir an önce son bulması, halkın meşru ve makul taleplerinin karşılanmasıdır. Onun için diyorum ki; Mısır bir medeniyet ülkesi, tarih, kültür zenginliğiyle dolu ülke... Onun için Mısırlı kardeşlerimize de sesleniyorum: Tüm bu direniş sürecinde silahtan uzak ama tarihinize, kültürünüze de sahip çıkın. Buna, bu arada yara aldırmayın. Sadece özgürlüklere sahip olmanın haysiyetli mücadelesini verin. Bu sizin en demokratik hakkınızdır. Demokrasi ve özgürlük bir ulufe değil, insani bir haktır'' diye konuştu.
TÜRKİYE TUNUS VE MISIR HALKININ YANINDA
Türkiye olarak, kardeş Mısır ve Tunus halkının yanında olmaya, her iki halkla hüzünleri olduğu kadar sevinçleri ve umutları paylaşmaya devam edeceklerini ifade eden Erdoğan, Mısır ve Tunus'ta reformların hayata geçmesi, sükunetin bir an önce sağlanması, birlik ve bütünlüğün kesinlikle bozulmamasının en büyük arzuları olduğuna söyledi.
Erdoğan, Tunus'ta da yeni hükümetin halkın talepleri doğrultusunda demokratik reformları hayata geçireceğini, en geniş siyasi katılım ve temsil sağlayacağını, etkili bir kalkınma planını hayata geçireceğini ümit ettiklerini, Türkiye'nin bu kritik süreçte Tunus ve Tunus halkının yanında olacağını bildirdi.
MISIR'DA ANINDA YANKI BULDU
Göstericiler, yaptıkları açıklamalarda, ABD'den ve İngiltere'den de Başbakan Erdoğan'ınki gibi, halkı ön plana çıkaran açıklamalar beklediklerini söyledi.
Muhalif Veft Partisi üyesi olduğunu söyleyen Hüseyin Muhammed Emara, "Erdoğan'ın açıklamasını televizyonda gördük. Bize moral verdi. Başından beri ABD ve İsrail hükümetten yana tavır takınırken, Türkiye hem tarafsız hem de insani durumu ön plana çıkaran ve bizleri düşünen bir açıklama yaptı. Eğer Mısır hükümeti, bizim isteklerimizi dinlerse ülke istikrara kavuşur. Biz şiddeti sevmiyoruz" dedi.
TAHRİR MEYDANI'NDA ERDOĞAN SLOGANI
Bazı göstericiler Başbakan Erdoğan lehine sloganlar atarak, "İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun bugün Mısır hükümetiyle ilgili açıklamasından sonra Erdoğan'ın açıklaması, hem bizi mutlu etti hem de bir lidere yakışır şekildeydi" dediler.
EL CEZİRE KANALI KONUŞMAYI CANLI YAYINLIYOR
Erdoğan'ın Mısır'daki gelişmeleri de değerlendirdiği ve Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'e reform çağrısında bulunduğu konuşma, başından itibaren Arapça simültane çeviri ile ekrana taşındı.