Bu ürünler akaryakıt olarak bulundurulamayacak, satın alınamayacak ve kullanılamayacak.
Yapılacak denetimlerde satılan madeni yağın üreticisinin tespit edilemediği durumlarda, 30 gün içerisinde üreticisine veya ürünü tedarik ettiği gerçek veya tüzel kişiye ait isim, fatura, adres gibi bilgileri yazılı olarak Kuruma veya Kurum adına denetim yapmakla yetkili kişilere beyan etmeyen kişiler madeni yağ üreticisi olarak kabul edilecek.
YOLDA YAĞ SATANA 739,6 BİN LİRA CEZA
Madeni yağ üreticileri ve ithalatçıları piyasaya sunumunu yaptıkları madeni yağların amacı dışında kullanıldığının tespiti halinde öncelikli olarak bu durumu Kuruma bildirmekle yükümlü kılındı.
Söz konusu hüküm gereği madeni yağ üreticileri ürünlerini sattıkları kişilerin eylemlerinden, bir başka değişle akaryakıt olarak satılan ürünlerinden sorumlu olacak ve EPDK bu kişilere cezai işlem uygulayacak.
SATIŞA DÜZENLEME
EPDK madeni yağların piyasada izlenebilirliğinin sağlanabilmesi, akaryakıt olarak kullanımının engellenmesi amacıyla madeni yağların, İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatına sahip yerlerin dışında satışını da yasakladı.
Amaçlarının yasadışı yağ kullanımını engellemek olduğunu vurgulayan Köktaş, "Madeni yağ satışı adı altında akaryakıt kaçakçılığı yapanlara, çevreye zarar ve tehlike saçanlara karşı yasal sınırlarımız içinde mücadele veriyoruz"dedi.
Özellikle 10 numaralı yağın yasadışı olarak üretilip satıldığı yerlerin gerekli izinleri olmadığı için kapatılmasının önemli olduğuna dikkati çeken Köktaş, şunları kaydetti:
"Biz madeni yağların nerede ve nasıl satılacağı konusunda gerekli düzenlemeyi yaptık. Bundan sonra özellikle yerel yönetimlerin bu konuya daha duyarlı olmasını ve mevzuatı uygulamasını bekliyoruz. Ayrıca kanunen akaryakıt ve vergi kaçakçılığı ile mücadele eden kurumların da bu kesimlere göz açtırmaması lazım."
Türkiye'de son dönemde, akaryakıta karıştırılarak ya da akaryakıt gibi kullanımı artan Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) düşük, "10 numaralı yağ", "baz yağ", "yağlama müstahzarları" gibi ürünlerin, önemli bir vergi kaybına ve çevre tahribatına neden olduğu tespit edilmişti.
İllegal kullanıma konu olan bu yağların yaklaşık 1,5 milyar liralık bir parasal büyüklüğe sahip olduğu, bunun da 550-600 milyon liraya yakın bir vergi kaybına yol açtığı hesaplanmıştı.