Mehmet Görmez, Diyanet İşleri Başkanlığının internet sitesinde yayımlanan mesajında, 14 Şubat Pazartesi gününü 15 Şubat Salı gününe bağlayan gecenin Mevlit Kandili olduğunu belirtti. Diyanet İşleri Başkanlığının 2011 yılı Kutlu Doğum Haftası etkinliklerinin ana başlığının ''Hz. Peygamber ve Merhamet Eğitimi'' olarak belirlendiğini ifade eden Görmez, hafta boyunca yapılacak etkinliklerde merhametin toplumun gündemine taşınacağını, şefkati duygu dünyasından eylem boyutuna geçirebilmenin yollarının konuşulacağını belirtti. Bu arada, Mevlit Kandili dolayısıyla Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Hacıbayram Camii'nde vaaz verecek. Kandil programında, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Hasan Kamil Yılmaz dua edecek. Program, TRT 1, TRT Avaz ve TRT Arapça kanallarından canlı yayınlanacak. TRT'deki programda, Romanya'daki Mecidiye Sultan Abdülmecit Camii ve Kırım Akmescit (Simferepol) Kebir Camii'nden canlı bağlantı kurulacak.
Görmez, şunları kaydetti:
''Yüce Rabbimizin bütün alemlere gönderdiği en son rahmet elçisi Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa'nın hicri takvimle Mevlit Kandili'ni idrak edeceğiz. Öncelikle kandilin bütün insanlığın yüreğinde muhtaç olduğumuz manevi ışığa dönüşmesini Yüce Allah'tan niyaz ediyor, ülkemize, milletimize ve bütün insanlığa huzur ve bereket getirmesini temenni ediyorum.
Sevgili Peygamberimizi anlatan en güzel kavram şüphesiz rahmettir. Nitekim Kur'an-ı Kerim'de Resul-i Ekrem'e hitaben: 'Biz seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdik (Enbiya 21/107)' buyrulmuştur. Sevgili Peygamberimiz de kendisinin rahmet peygamberi olduğunu ve bu rahmeti yeryüzünde egemen kılmak için her türlü sıkıntı ve meşakkate katlanmaya razı olduğunu ifade etmiştir.
Bugün Hz. Peygamber'in merhamet etmeye ve müsamaha göstermeye yönelik insanlığa sunduğu zengin mirastan yararlanmak ve sosyal yapımızda aksayan unsurların çözümünde bu dinamik değeri harekete geçirmek gerekmektedir. Bu hareket, küçük yaşta minik omuzlarına hayatın tüm yükünün yüklendiği ve istismara açık çocukların gözetilmesini, her yaşta ve sosyal tabakada mağdur insanların insanlık onuruna yakışan bir şekilde saygınlıklarını yeniden kazanmasını ya da son zamanlarda artış gösteren ve hepimizi insanlığımızdan utandıran töre, şiddet, rant ve değişik gerekçelerle suistimal edilen kadınların korunmasını ve çeşitli sıkıntılara maruz kalmış tüm insanların durumlarının iyileştirilmesini içine alacak bir merhamet seferberliğine dönüşebilir. Bu çerçevede bir merhamet eğitimi ve merhamet kültürü seferberliğine muhtacız. Onun bize öğrettiği merhamet, içimizde bir yerlerde sönmeye yüz tutmuş insanlık kandilini yeniden tutuşturan ve bizi en temel halinde insanlığımıza geri çağıran bir duygu, düşünce, tutum ve davranışlar manzumesidir.''
İnsanın iç güzelliğini yansıtan ve merhamet duygusunun en somut tezahürlerinden olan hasbilik ve diğerkamlık gibi toplum dayanışmasının temel dinamiklerinin adlarının bile unutulduğu, bunların yerini daha çok kazanmanın, daha çok tüketmenin, bencilliğin ve öğretilmiş şiddetin aldığı sosyal yapıların insanları mutsuzluğa mahkum ettiğini belirten Görmez, mesajında şunlara yer verdi:
''Halbuki toplumsal yapı, ilke ve normların ruh ve maneviyattan uzak şekilde alelusul uygulandığı ve ahlaki değerlerin ancak müeyyidelere bağlı olarak sergilendiği bir vitrin değildir. Aksine, sevgi ve muhabbet hislerinin, merhamet ve hürmet tezahürleriyle insani ilişkilere yansıdığı bir yerdir. O bize öğretmiştir ki hiçbir insan yaşadığı topluma kayıtsız kalamaz, inanan insan için ise yanı başında acı çeken bir insana, gözyaşı döken bir ihtiyaç sahibine, geleceğe dönük ümitlerini daha hayatının baharında kaybetmek üzere olan bir yetime sırt dönmek, Allah'ın rızasına, Rabbin vaat ettiği sonsuz güzellikteki cennet nimetlerine ve insanın yeryüzüne gönderiliş misyonuna yüz çevirmektir. Kur'an kendine has üslubu ile 'Rabbimiz kendi üzerine merhameti yazdı' diyerek (En'am,6/54) insanların aynı şekilde birbirlerine ve çevrelerinde bulunan tüm varlıklara acıma hissiyle yaklaşmalarını istemiştir. Peygamberimizin tebliğinde yer alan merhamet vurgusu yeniden okunmayı, üzerinde düşünülmeyi ve şiddetin açtığı yaralara merhem olarak sunulmayı beklemektedir. Merhametlilerin en merhametlisi tarafından insanlığın son ümidi olarak gönderilen Hz. Peygamber, birbirlerini sevme, birbirlerine merhamet ve şefkat göstererek bütünleşme konusunda bir vücudun organlarından farksız olan bir toplum oluşturmakla görevlendirilmiştir. Dolayısıyla barbarlığın yaşam tarzı haline geldiği cahiliye toplumunu şefkat, insaf ve adalet ile tanıştıran rahmet elçisinin izlediği yöntemler, belirlediği ilkeler, benimsediği tavırlar, aldığı kararlar, kısacası merhameti öğretirken harcadığı çabalar modern zamanların insanı ile bir kez daha buluşturulmalıdır.''
2011 YILI KUTLU DOĞUM HAFTASI ETKİNLİKLERİ
Görmez, şunları kaydetti:
''Ancak yeryüzündekilerle merhamete dayalı bir ilişki tarzı geliştiren kimsenin Rahman'ın merhametine kavuşabileceği konusunda bilinç oluşturmak, kısacası Hz. Peygamber'in izinde fiili bir merhamet seferberliğinin başlatılması hedeflenmektedir. Böylelikle televizyon ekranlarından bilgisayar oyunlarına, anne-baba-evlat üçgeninden eşlerarası iletişime, siyasetten sanata, spordan eğitime hayatın her alanında şiddetin en acı örnekleriyle yüzleşmek durumunda kalan insanımız için nübüvvetin merhamet pınarına başvurulacak, kirlenen gönüller arınacak, merhameti okulda, evde, iş yerinde, çarşıda, sokakta kısacası hayat nerede devam ediyorsa orada hakim kılacak şekilde eğitim sürecine dahil etmenin gereği ve imkanı tartışılacak ve bu çerçevede çabalara zemin hazırlanacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle Mevlit Kandilinizi tebrik ediyor, Sevgili Peygamberimizin doğum günü münasebetiyle başta ülkemiz ve İslam dünyası olmak üzere tüm insanlığın rahmet peygamberinin rahmet yüklü mesajlarından nasibdar olmasını Cenab-ı Mevla'dan niyaz ediyorum.''
GÖRMEZ, HACIBAYRAM CAMİİ'NDE VAAZ VERECEK