Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Başakşehir'de Olimpa Alış Veriş Merkezi'nin açılış töreninde yaptığı konuşmada, istikrardan, güven ortamından taviz vermeyeceklerini, Türkiye'yi istikrar ve güvenle bugünlere taşıdıklarını söyledi. Başbakan Erdoğan, yargıda artık belli çevreler ve belli ideolojilerin değil, hukuk alanında yapılan reformlarla vicdan hakim olmaya başladığı için Türkiye'nin bir hukuk devleti olmasını hazmedemediklerini ve son günlerde bu hazımsızlığın korkutma siyasetiyle açığa çıkmaya başladığını kaydetti. Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: Erdoğan, enflasyonun yüzde 30'dan 6.4'e düştüğünü de kaydederek, şöyle devam etti: Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
Türkiye'nin, Cumhuriyetin kuruluşunun 100'üncü yıl dönümünde dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında yer alacağını ifade eden Erdoğan, ''Kardeşliğimizi daha da yücelterek, dayanışmamızı artırarak, istihdamla, üreterek, geleceği yakalayacağız'' dedi.
Erdoğan, Türkiye istikrarlı şekilde büyürken, Türkiye gelişirken, güçlenirken, bundan birilerinin ciddi şekilde rahatsızlık duyduğunu dile getirerek, "Siyasette artık millet söz sahibi olduğu için, millet karar sahibi olduğu için, demokrasiyi hazmedemiyorlar" dedi.
VAN GÖLÜ NE ZAMAN DENİZ OLDU?
Erdoğan, şunları söyledi:
''Kendileri bizimle hizmette yarışamıyorlar. Korku salarak bizi yıpratma gayreti içine girdiler. Çünkü hizmet üretemiyorlar. İşte anamuhalefetin Genel Başkanı çıkıyor aile sigortasıyla alakalı olarak aman yarabbim diyor ki 'en az 600 lira en fazla 1200 lira vereceğiz'. Kendine göre bazı hesaplar yapıyor bunun bize maliyeti 7 milyardır. Yani aritmetik de bilmiyor, matematik de bilmiyor. Yani biliyorsunuz 'kaynak benim' diyor. Soyadını değiştirmiş böyle bir durum var. Ve o kadar heyecanlı gidiyor ki ayakları yerden kesilmiş. İşte Van'da yine bir konuşma yapıyor o da çok enteresan, çok ilginç. Çocukluğunda Van Denizi'nde ilk defa vapura binmiş. Van Gölü ne zaman deniz oldu ben bilmiyorum; böyle bir durum var. Kılavuzunuz doğru olmayınca gölü de deniz zannedersiniz. Plan, proje üretemeyenler, gelecek adına bir hedef, bir vizyon koyamayanlar, millete korku salarak, kendi kitlelerini korkutarak, ayakta kalmaya çalışıyorlar.''
SANDIK ORADA; 12 HAZİRANDA
''Şurada 112 gün sonra yine sandık milletin önüne gelecek. Korkudan bahsedenlere söylüyorum; bakın, sandık orada, 12 Haziranda... Bizi korku imparatorluğu kurmakla itham edenlere söylüyorum; demokrasiye inanıyorsanız, millete güveniyorsanız, hepsinden de önemlisi kendinize güveniyorsanız sandık orada, 12 Haziranda. Eğer millet size inanırsa, gereğini yapar, eğer millet size inanmazsa, siz de gereğini yapacak mısınız? Bakın ben diyorum ki 'partim ikinci parti olursa genel başkanlığı bırakır, Anadolu'nun yollarına düşerim, halkımın içine katılır orada çalışırım'. Bunu yürekten, gönülden söylüyorum. Bizi dikta hevesiyle itham edenler, peki partiniz ikinci parti olursa siz de kenara çekilerek ben genel başkanlığı bıraktım diyebilecek misiniz? Bunu hepsi için bundan önce de defaatle söyledim ama hiçbirisi kalkıp böyle bir açıklama yapamadı.
Sayın Bahçeli 8 ay gitti, 9. ayda 'ne yapayım beni istediler geldim' dedi. Bunlar koltuğu bırakamaz. Kaç yaşına gelirlerse gelsinler bırakamazlar. Niye çünkü bunlar koltuktan güç alırlar. Bunlar koltuğa güç katanlardan değil, koltuktan güç alanlardan. Liderlik koltuğa güç katmakla olur, koltuktan güç almakla olmaz.''
ŞİMDİDEN SEÇİMİ KAYBETMİŞ DURUMDALAR
"Bunların hedefi yok, projesi yok. Şimdiden seçimi kaybetmiş durumdalar, şimdiden yenilgiyi kabullenmiş durumdalar; daha şimdiden yenilgiye mazeret aramanın çabası içerisine girmiş durumdalar. 'Acaba korku salarak birilerini kandırır mıyız, biraz oy elde edebilir miyiz?' diye. İşte kalkıp diyor ki; 'ayda 600 TL en az, 1200 TL en fazla evdeki hanıma para vereceğiz' diyor. Ben milletime diyorum ki 'siz buna inanıyor musunuz?' Bize oy versin vermesin, 74 milyon vatandaşıma diyorum ki; (Ne olur 8 yıl öncesine bakın, bugüne bakın. 80'leri, 90'ları, bundan tam 10 yıl, 20 yıl öncesi yaşanmış krizleri hatırlayın. Sonra bugüne bakın, 8 yıl önceki özgürlüklere, 8 yıl önceki demokratik standartlara bakın, bugünkülere bakın. 8 yıl önceki yollara, okullara, hastanelere, konutlara bakın, bugünkülere bakın).''
HERKESİN YAŞAM TARZINA SAYGILIYIZ
''Elimizi vicdanımıza koyalım, vicdanımızla karar verelim. Vicdanımızla değerlendirme yapalım -önceki gün de söyledim- biz bize oy verenlerin değil 74 milyonun hükümetiyiz. Herkesin yaşam tarzına saygılıyız. Herkesin görüşüne, düşünüşüne, ifade özgürlüğüne, hakkına, hukukuna saygılıyız. Bize birileri durmadan fatura kesip duruyor. İçeride ne oluyor, ne bitiyor bilmeden fatura kesiyor. Varsın kessinler ama biz öyle bakmıyoruz. 'At denize balık bilmezse, Halik bilir' diyoruz.''
Bu arada Erdoğan ve beraberindekiler kurdeleyi keserek, Olimpa Alışveriş Merkezi'ni hizmete açarak, gezdi. Bu sırada merkezde dahili hoparlörlerden ''Beraber Yürüdük Biz Bu Yollarda'' şarkısı çalındı. Erdoğan, merkezin üst katında kurulan İSMEK sergisini de gezdi. Bu sırada Erdoğan'a, Ebru bir eser ile bir tablo hediye edildi.