Fileleftheros Gazetesi'nin "Hristofyas: Türkiye Evine Gitsin. Kıbrıs Türk Liderliği Ankara Tarafından Yönlendiriliyor" başlıklı haberine göre Hristofyas, ABD'de yaşayan Rumların çocuklarından oluşan heyeti kabulünde, "Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafı katı tezler öne sürüyor, çoğu kez de daha önceki liderinin uzlaştıklarını geri alıyor" ifadesini kullandı.
Rum tarafı olarak BM Genel Sekreteri'ni, Güvenlik Konseyi'ni ve Türkiye'nin yakın müttefiki olan ABD'yi "Kıbrıs'a ve Türkiye'ye yardımcı olacak gerekli adımları atması için Türkiye liderliğine nüfuz kullanmaya" ikna etmeye çalıştıklarını söyleyen Hristofyas, "Kıbrıs'ı rehin tutan Türkiye keyfi davranıyor" iddiasında bulundu.
Gazete, kabulde Rum gençlere yabancı unsurun 'Kıbrıs Cumhuriyeti' tarihindeki rolü, Kıbrıs sorununun çözüm çabaları, bağımsızlık öncesi dönem, Kıbrıs'taki İngiliz üsleri ve Kıbrıs'ın konumunun jeostratejik önemini anlatan Hristofyas'ın, Güney Kıbrıs'ın AB üyeliğine de değinerek"İngiliz üsleri egemendir ancak bunlar çoğu kez Kıbrıs Cumhuriyeti'nin katılmadığı konularda kullanıldı" dediğini yazdı.
Haravgi Gazetesi de, "Hristofyas Ankara'nın Çözüm Yönünde Gerekli Adımları Atması Gerektiğini Vurguluyor" başlıklı haberinde, Hristofyas'ın dün sabah Başkanlık Köşkü'nde ABD'li gençleri kabulünde söylediklerini daha geniş şekilde yansıttı. Rum Başkanlık Köşkü'nü "Halkın, Kıbrıslı Türklerin ve Rumların evi" olarak niteleyen Hristofyas, iki toplumdan oluşan tek halkın söz konusu olduğunu öne sürerek, "Müzakerelerin de bu nedenle iki toplum lideri arasında yapılmakta olduğunu" savundu. Türkiye'yi AB üyelik sürecinde ilerleyebilmek için AB'ye ve Güney Kıbrıs'a yönelik yükümlülüklerini yerine getirmeye çağıran Hristofyas, şu iddiada bulundu:
"Türkiye evine gitmelidir ve Kıbrıslı Türklerle mantıklı bir diyalog aracılığıyla -askeri açıdan güçlü olanın kendi isteğini askeri açıdan güç olmayana dayatmasıyla değil- halkımızın da, vatanımızın da yeniden birleştirilmesi ve gücü paylaşma yöntemlerini bulalım. Türkiye bir çıkmaz içerisindedir. Bu tavrına devam ettiği sürece üyelik sürecindeki müzakere başlıkları 'dondurulmuş' kalacak."