Eski Başbakanlardan Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın cenaze törenine katılmak üzere Türkiye'ye gelen Tunus'taki El Nahda'nın lideri Raşit Gannuşi, İHH İnsani Yardım Vakfı'nın Fatih'teki genel merkez binasında bir basın toplantısı düzenledi. Sözlerine 'Sayın Erbakan benim sadece arkadaşım değil aynı zamanda hocalarımdan biriydi' diyerek başlayan Gannusi, "Bu büyük ülkeye Türk milletinin üzüntüsünü paylaşmak üzere geldim çünkü önemli liderlerinden birini kaybettiler. Sayın Erbakan benim sadece arkadaşım değil aynı zamanda hocalarımdan biriydi. Arap dünyasında Türkiye'den bahsedildiği zaman mutlaka sayın Erbakan'ın ismi geçerdi. Dünkü cenazede gördük yaklaşık 1,5 milyon insanın katılımı Türk halkının sevgisi ve saygısını göstermiştir" dedi. Tunus'ta yeni kurulan hükümetin Nahda hareketini resmen tanıdığına dair haber aldığını ifade eden Gannuşi "Şu anda biliyorsunuz devrimden sonra 3. hükümet kurulmuştur. 3. hükümet Nahda hareketini resmen tanımış oldu. Bunu niye söylüyorum sizin açınızdan Türkiye'de, her şeyin özgür yaşandığı bir ülkede bir partinin resmen tanınması bir anlam ifade etmeyebilir. Bu ülkede biliyoruz ki bir şekilde müdahalelerle partilerin kapanması ve aynı örgütün sonra başka parti kurmasını biliyoruz. En çok parti kurmakla tanınan Erbakan'ı çok iyi biliyoruz. Biz Tunus'ta ise 1981 yılında yaptığımız parti kurma talebimiz reddedildiği gibi hemen arkasında yüzlerce arkadaşımız tutuklandı. Bu müracaatta parti kurma talebimiz arkasından 500 kişi tutuklanmıştı. 1985'te tekrar girişimde bulunduğumuz 5 bin arkadaşımız tutuklandı. 1988 yılında tekrar parti kurma talebinde ise tutuklu sayımız 30 bine çıktı. Bundan dolayı şunu ifade etmeliyim ki Tunus'ta Nahda hareketini parti olarak tanımak sıradan bir olay değil. Bu tanıma devrimden sonra olmuştur. Tunus'taki devrim sadece bir diktatörü indirmemiştir, yarım asırdır Tunus'u yöneten bir partiyi de birlikte götürmüştür" diye konuştu.
Çok partili bir sisteme doğru yol aldıklarını belirten Gannuşi, "Şunu çok iyi bilmemiz gerekir ki Tunus bir geçiş dönemi yaşıyor. Yani tek partili sistemden çok partili özgür bir Tunus'a doğru gidiyoruz. Tunus'taki devrimi tek bir parti değil Tunus halkının tamamı yapmıştır. Tunus gençliği bu devrimi kendi ülkesine hediye etmiştir. Tunus'un devrimci gençleri devrimi korumak için hala sokaklarda nöbet tutmaktadırlar. Çünkü hala mevcut yönetimler diktatörlük kalıntılarına henüz müdahale etmemişlerdir.
Diktatörlüğün kalıntıları başka bir renkte çeşitli kurumlarda vaziyete el koymaya çalışmaktadırlar. Bundan dolayı geçen bir ay içinde 2 hükümet istifa etmek zorunda kaldı. 3. hükümet kurulmuştur. Sokaktaki devrimci güç değişimi dayatmaktadır. Ülkenin gerici, yobaz ve statükocuları ise ülkeyi geri çekmek için direnmektedirler. İnanıyoruz ki ilerici güçler kazanacaktır" şeklinde konuştu.
Türkiye'deki demokrasiden övgüyle bahseden Gannuşi, "Arap dünyası Türkiye'ye bakarak modernite ile İslam'ın bir arada tutulduğunu izlemektedir. Her ülkenin kendine göre özel durumları vardır" dedi. El Nahda'nın lideri Raşit Gannuşi daha sonra gazetecilerin sorularını değerlendirdi. Gannuşi, 'Nahda artık resmi. Sizin partideki pozisyonunuz ve parti stratejisi ne olacak?' şeklindeki soruya "Bugün Nahda partisi Tunus'un en önemli siyasi partilerinden biri olmuştur. Birinci önceliği partimizin, ülkenin milli menfaatleri olacaktır. Ülkeyi bir an önce demokratik sürece sokmaktır. Geçmiş dönemden kalan bütün olumsuz kurumların ıslah edilmesi gerekmektedir. Bundan dolayı biz önümüzdeki dönemde kurulacak hükümetlerin bir ittifak hükümeti olması gerektiğini ve tüm siyasi partilerin katkısı olması gerektiğini düşünüyoruz. Bu hükümetin değişimde özellikle sosyal ve ekonomik konulara öncelik tanınması gerektiğini düşünüyoruz. Bu devrimin çıkış nedenlerinden biri toplum tabakaları arasındaki uçurumlardır. Eğer ülkede çeşitli tabakalar arasındaki ekonomik uçurumlar oturtulmasa ülkedeki çalkantılar devam edecektir. En önemlisi uluslararası müdahalelere kapalı olması gerekir ülkemizin" diye yanıtladı.
Aday olmadığının altını çizen Gannuşi, "Ben aday olmayacağımı söyledim. Gençlerin önde olması gerektiğini söyledim. Ülkedeki devrim zaten bir gençlik devrimidir. Nahda hareketinin de birçok genci vardır. Gençler çok iyi çalıştığı zaman ben işsiz kalmam diye düşünüyorum. Toplumda yapılacak çok şeyler var. İslam düşüncesi noktasında yapabileceğim katkılar olabilir. İslam ümmeti problemleri ile yakından ilgileniyoruz. Uluslararası Müslüman Alimler Birliği'nde görevliyim" dedi.
Bir gazetecinin 'İlk halk ayaklanması Tunus'ta başladı ve Libya'ya da sıçradı. Libya ve Ortadoğu geleceği nasıl olur?' şeklindeki soruya, "Tunuslular İslam dünyasında bu değişimlere öncülük etmekten dolayı gurur duyuyorlar. Bu süreçten sonra Arap dünyasında hiçbir taht sallanmadan yerinde duramayacak. Özellikle Mısır'daki bu değişimden sonra değişim rüzgarlarının durması mümkün değil. Bu büyük deprem birçok yönetimi yerinden edecektir. Öyle gözüküyor ki meyveler olgunlaşmış, hasat mevsimi yaklaşmış durumda. Libya'da da büyük değişim olacağı görünüyor" diye yanıtladı.
Seçime katılacaklarını açıklayan Gannuşi, "Seçimlere tabii ki katılacağız. Ülkenin unsurlarından biriyiz. Seçimler demokrasilerde ülkenin geleceğini seçilmede önemli bir araçtırlar. Bizim hükümete katılmamızı gerektiren şartlar meydana geldiği zaman biz buna katılırız. Önemli olan ülkede ki demokratikleşmeye katkıda bulunmaktır. Ordu müdahalesinden korkmuyoruz. Çünkü Tunus ordusunun geçmişte yönetme tecrübesi yoktur. Küçük bir ordudur ve devrimde önemli bir rol oynamıştır. Biz Tunus ordusunu sevgi ile karşıladık çünkü diktatörün halka ateş etme talebine karşı durmuştur. Hala diktatörlükten kalan kalıntıların ülkede çıkarmak istediği kargaşalara karşı en önemli katkı sağlamaktadır" dedi.
Gannuşi, 'Türk hükümeti size ne gibi katkılarda bulunabilir?' şeklindeki soru üzerine, "Başından beri söylediğim gibi Türkiye tecrübesi Arap dünyasına ciddi ilham vermektedir. Türkiye'deki gelişmeler Arap dünyasına yapılabilecek en iyi katkıdır. Türkiye tecrübesinden çok şeyler öğreniyoruz. Özellikle İslam ve modernitenin bu ülkede nasıl barıştırıldığı konusunda ciddi şeyler öğreniyoruz" diye yanıtladı. Libya'ya ABD müdahalesi sorulan Gannuşi, Biz Arap dünyasının iç işlerine karışacak hiçbir dış müdahaleyi onaylamıyoruz. Hiçbir dış müdahale hayır getirmemiştir. Irak, Afganistan tecrübesi önümüzdedir. Libya halkı kendi sorunlarını kendisi çözecektir. Batı tüm bu tecrübelerden sonra şöyle bir noktaya gelmiştir. İslam hayatın bir gerçeğidir. İslam dünyasındaki aktif siyaset yapan İslamcılarla diyalog gereğini kavramıştır" diye konuştu.
AB'ye bakış açısı sorulan Gannuşi, 'AB konusu Avrupalıları ilgilendirir' diyerek yorum yapmaktan kaçındı.
Bir gazetecinin "Amerika işine yaramayınca Tunus liderini görevden uzaklaştırdı" iddialarını hatırlatması üzerine Gannuşi, "Bu kesinlikle doğu değil. Amerika'ya hak etmediği bir yer vermektir bu. Burada devrimi Tunus gençliği yapmıştır. Amerika bu devrimi ucuz şekilde elde etmek istemiştir, böyle bir şey yok. Çok net şunu söyleyebilirim ki gerek Tunus gerek Mısır'daki bu değişim uluslararası güçlere rağmen halk iradesi ile gerçekleşmiş devrimlerdir. Avrupa ve Amerika, Arap dünyasındaki diktatörleri son ana kadar desteklemiştir. Halk bu diktatörleri bitirince Amerika ve Avrupa da bu diktatörlerin yüzüne bakmadı. İran şahı devrimden sonra gidecek ülke bulamamıştı bildiğiniz gibi. Bin Ali'nin uçağı da havada tam 7 saat kaldı ve hiçbir Avrupa ülkesi kendisini kabul etmedi. Niye kendi halklarımızı basit görüyoruz da Amerika'yı yüceltiyoruz? Sanki bizim ülkelerimizde değişim olamaz, sadece Amerika iradesi ile olur. Amerika bizim kültürümüzde ilah değildir. Halklar bölgede direniyorlar, eylem yapıyorlar, bunların gücünü hafife alıp niye tüm sonuçları Amerika'ya bağlıyoruz?" dedi.
Tevhit ile demokrasiyi birbirini tamamlayan unsurlar olarak değerlendiren Gannuşi, "Sadece tevhide inanan birçok Müslüman var. Ama tevhide inanmak demek çoğulculuğa karşı olmak değildir. Yeryüzünde tek fikir dayatacak Allah'tan başka kimse yoktur. Ama yeryüzündeki her şey çoğulcu olabilir. Birçok mezhep bundan ortaya çıktı. Bir toplumda bir karar almamız gerektiği zaman demokrasiyi devreye sokmamız gerekir. Tevhit ile demokrasi birbirini tamamlayan şeylerdir, çatışan değil" diye konuştu.
Gannuşi, bir basın mensubunun 'Tunus'ta bir İslam devleti kurma düşüncesi var mı?' şeklindeki soru üzerine, "Bizim Tunus'ta İslam devleti kurma gibi bir çağrıya ihtiyacımız yok. Zaten Tunus bir İslam devletidir. Çünkü Tunus anayasasının birinci maddesi ülke inancının İslam olduğunu söyler" diye yanıtladı.
Amerika'nın Libya'ya müdahalesi sorulan El Nahda'nın lideri Raşit Gannuşi, "Eğer Amerika Libya'ya müdahale etmek için 6. filoyu götürdüyse Amerikanın yapmış olduğu başarısızlık tecrübesi yeter. Irak ve Afganistan'a müdahale ettiler, oradan nasıl çıkacaklarını düşünürken başka ülkeye müdahale etmek düşündürücü. Ekonomik durumları da çok iyi değil" şeklinde yanıtladı.