Sendikal Platform’dan Hükümete Süre

Sendikal Platform, grevin devam ettiği mahkemeler önünde basın toplantısı düzenledi. Platformu oluşturan sendikaların başkanları, Mahkemelerde 54. gününe ulaşan grev nedeniyle grevcileri kutlarken, 2 Mart mitingiyle ilgili de değerlendirmeler yaptılar.

Platform adına konuşan Türk-Sen Genel Başkanı Arslan Bıçaklı, bir yılı aşkındır sokakta olduklarını kaydederek, eylem ve mitinglere rağmen hükümetin adım atmadığını söyledi.

Bıçaklı, mahkemeler önündeki grevin 54’üncü gününe ulaştığını, Tapu Dairesi’nin uzun süre kilitlenmesi ve gümrüklerde ek mesai yapılmaması eylemlerine karşın hükümetin “sağırları oynadığını” kaydetti.

28 Ocak’ta 40 bini aşkın, 2 Mart’ta ise 70-80 bin insanın sokaklara döküldüğünü, hükümete “ne paketi, ne de sizi istemiyoruz” mesajının verildiğini, ancak hükümetin ve UBP Genel Sekreteri’nin hala daha bunu anlamadığını ifade eden Bıçaklı, istediklerinin net olduğunu, “dayatılan ekonomik paket ile yasaların geri çekilmesi ve bu ülkenin efendisi olmayı talep ettiklerini” yineledi.

Bıçaklı, halk kendi ülkesinin efendisi olduğunda sıkıntı varsa fedakarlık da yapacağını kaydederek, hükümete 25 Mart’a kadar süre verdiklerini, bu tarihe kadar hükümetin “ya ekonomik paketi geri çekeceğini ya da istifa edip çekileceğini” kaydetti. Bıçaklı, aksi takdirde eylemleri İnönü Meydanı’ndan, Meclis’e taşıyacaklarını söyledi.

Zorlamayla dünyanın hiç bir yerinde kimsenin halka rağmen bir şey yapamadığını ifade eden Bıçaklı, “halka rağmen bir şey yapmaya çalışanların ne hale geldiğinin görüldüğünü” belirtti.

“Ya bunları yapın ya da sine-i millete gidin” diyen Bıçaklı, böylece halkın kendini yönetebilecek olanı seçebileceğini söyledi.

Bıçaklı, bugüne kadar Sendikal Platform’un düzenlediği eylem ve grevlerde onurlu mücadele verenleri de kutlayarak, grevdekilerin yanında olacaklarını ve desteklerinin süreceğini söyledi.

KTAMS Başkanı Ahmet Kaptan da, ülkede dayatmalara ve halka yapılan hakaretlere karşı yollarda olduklarını belirtti.

Kaptan, polisin rakamlarına göre 2 Mart’taki mitinge 54 bin kişinin eyleme katıldığını savunarak, UBP’liler dahil ülkedeki tüm kesimlerin meydanda olduğunu iddia etti.

Kaptan, miting sonrası “herhalde hükümet bir açıklama yapar” dediğini, ancak aynı gün Özelleştirme Yasa Tasarısı’nın hazır olduğunun ve ivedilikle meclise gönderileceğinin açıklandığını belirtti.

Kaptan, UBP Genel Sekreteri’nin “ülkedeki nüfusun yüzde 25’inin kamu görevlisi olduğunu” iddia ettiğini, ülkede 17 bin 394 kamu görevlisi ve 7 bin 600 belediye çalışanı bulunduğunu, bunun toplamının 25 bin ettiğini, genel sekreterin hesabıyla nüfusun 100 bin olması gerektiğini, oysa sadece 150 bin seçmen olduğunun açıklandığını kaydetti.

“Hükümet sorun yaratmak için mi, çözmek için mi var” diye soran Kaptan, Maliye Bakanlığı’nın, Nüfus Kayıt Dairesi’nde ek mesai yapılabilmesi için yazı hazırladığını kaydederek, bunun nedeninin orada eylemde olmaları nedeniyle mesai sonrasında ek mesaiyle iş yaptırılması olduğunu söyledi.

“Hani ek mesailerde tasarruf yapılacaktı” diye soran Kaptan, ek mesailer konusundaki düzenlemelere de işaret ederek, emek sömürüsü yapıldığını söyledi.

Kaptan, “Bu hükümetin miadı doldu. Koltuklarını derhal terk etmeliler” dedi.

İyi niyet göstererek okullarda ve Tapu Dairesi’nde bazı grevleri askıya aldıklarını söyleyen Kaptan, yargıda ise grevin devam ettiğini, maksatlı çevrelerin kendilerine saldırmayı bırakarak hükümete gitmelerini söyledi.

Sendika olarak dayanışmalarının sonuna kadar süreceğini söyleyen Kaptan, 54 gündür eylem yapanları kutlayarak teşekkür etti.

KTÖS Başkanı Güven Varoğlu ise konuşmasında, mahkemelerdeki çalışanları 54 gündür verdikleri mücadeleden dolayı kutladı ve okullardaki grevleri kaldırmadıklarını, sadece askıya aldıklarını söyledi.

Varoğlu, mahkemelerde grevde bulunan çalışanlara maddi manevi her türlü desteği vereceklerini ifade ederek, “Bu olayda hep beraberiz, ayrımız yoktur. Sendikal Platform içindeki birlikteliklerin yara aldığı işlenmek isteniyor. Bu doğru değildir. Birlik ve bütünlük içindeyiz” dedi.

28 Ocak ve 2 Mart mitinglerindeki birlikteliğin aynen devam edeceğini ifade eden Varoğlu, “dik durmayan başın omuzlara yük getireceğini” söyledi.

Varoğlu, makam ve para hırsları olmadığını kaydederek, tek isteklerinin halka vefa borcunu ödemek olduğunu, “Kıbrıs Türkü toplumun efendisi olana kadar” da mücadelenin süreceğini kaydetti.

Varoğlu, UBP Genel Sekreteri’nin açıklamalarını da eleştirerek, “Öğretmenini dinlemediği ve öğretmeni ders anlatırken oyun oynadığı için derslerini anlamadı. Öğretmenini dinlese ikide bir parti değiştirmek konumuna gelmezdi” dedi.

KTOEÖS Genel Sekreteri Emin Özkalp de, 11 Ocak’tan beri onurlu bir şekilde direndikleri için Mahkeme çalışanlarına büyük saygı duyduğunu belirtti.

Özkalp, UBP Genel Sekreteri Ertuğrul Hasipoğlu’nun, parti değiştirmeden önce hükümetin getirdiği yasalara meclis komitesinde hayır dediğini belirterek, “UBP’ye transfer olduktan sonra ne değişti” diye sordu.

Kamu-Sen ve KTAMS’ın Gazimağusa ve Girne Limanlarında, Güç-Sen’in ise tüm Gümrük birimlerinde sürdürdüğü, normal mesai saatleri dışında hizmet vermeme eylemlerinin devam ettiği açıklandı.

Üç sendikanın başkanları tarafından yapılan ortak açıklamada, “Maliye Bakanlığı’nın şark kurnazlığı ile sendikalarımızın devam eden bu eylemlerini bozma girişimleri tutmayacaktır. Her üç sendika da birlikte karar vererek başlattıkları eylemleri tam bir dayanışma ve fikir birlikteliği içerisinde sürdüreceklerdir” denildi.