Deprem ve tsunami hakkındaki güncel verilere ilişkin olarak açıklama yapan Küyük, Japonya'nın Tokyo Üniversitesi Deprem Araştırma Enstitüsünde misafir öğretim görevlisi olarak bulunduğunu hatırlattı. Küyük, depremi ölçen sismik ağların durduğunu ve aletsel olarak ellerinde büyüklük ölçüsü bulunmadığını kaydetti.
Küyük, Tokyo'nun kuzeyindeki Tsukuba şehrinde sismik verilerin ölçüldüğü ve işlendiği bir merkez olduğunu, ancak elektrik kesintisi ve su basması nedeniyle sistemin aktive edilemediğini ve veri alınamadığını kaydetti.
Depremin maksimum yer ivmesi dağılımını incelediklerini belirten Küyük, bu bağlamda ellerine gelen en büyük kayıtların Sendai şehri ve İbareki eyaletinden olduğunu söyledi.
Küyük, bu depremin sıradan olmadığını ifade ederek, depremin neredeyse yer çekimi gücünde yanal olarak bir itmeye neden olduğunu kaydetti.
Bu ivme değerlerini devamlı incelediklerini belirten Küyük, çarpıcı bazı sonuçlar elde edildiğini ve Sendai şehrinde kıyı kesimlerin 65 ila
Küyük, "büyük bir alanın resmen aşağıya indiğini" vurgulayarak, muhtemel sebebin, tsunamiyle gelen dalgaların hepsinin geri gidemeyip bölgede bir ağırlık yapması ve depremin de etkisiyle aşağı doğru zemini itmesi olduğunu anlattı.
Hadisenin boyutlarının yanal olarak daha kötü olduğunu vurgulayan Küyük, GPS ile aldıkları verilere göre Sendai bölgesinin
Küyük, meydana gelen büyük felaketle ilgili olarak, "Japonya'yı okyanusa çekmiş gözüküyor ve biraz da batırmış" değerlendirmesinde bulundu.
Küyük, depremin Miyagi gibi küçük bir alanda olmadığını ve önceki depremlere benzemediğini kaydetti.
Sendai şehrindeki bazı arkadaşlarıyla da görüştüğünü ifade eden Küyük, şehirde ve binalarda büyük yıkım olmadığını, ancak evlerin içinde "taş üstünde taş kalmadığını" söyledi.
Küyük, riskli bölgelerdeki insanların güvenli bölgelere aktarıldığını belirterek, kent merkezine elektrik ve su verilmeye başladığını bildirdi.