|
|
Şili Fahri Konsolosu Haluk Sanver'in eşi Ebru Sanver tarafından organize edilen baklava dersi etkinliği kapsamında Japonya, Fas, Bolivya, Fransa, Avusturya ve Güney Kore başkonsoloslarının eşleri Karaköy Güllüoğlu Üretim Tesisleri'ni ziyaret etti.
Fransa'nın İstanbul Başkonsolosu Herve Magro'nun eşi Maria Magro, Fas'ın İstanbul Başkonsolosu Mohammed Benabdeljalil'in eşi Farzana Benabdeljalil, Bolivya'nın İstanbul Fahri Konsolosu Carlo Miloviç'in eşi Teressa Miloviç, Güney Kore'nin İstanbul Başkonsolosu Jong-Kyoung Hong'un eşi Jin K. Hong, Avusturya'nın İstanbul Başkonsolosu Paul Jenewein'in eşi Mery Jenewein, Japonya'nın İstanbul Başkonsolosu Katsuyoshi Hayashi'nin eşi Yuko Hayashi ve Şili'nin İstanbul Fahri Konsolosu Haluk Sanver'in eşi Ebru Sanver, galoş, önlük ve bonelerini giyerek, imalathanede baklavanın yapılışını izledi.
Baklava hamurunun nasıl açıldığını ve ne kadar ince olduğunu gösteren canlı şovu izleyen başkonsolos eşleri, ayrıca Karaköy Güllüoğlu Yönetim Kurulu Başkanı Nadir Güllü'den baklava üzerine bilgiler aldı.
Nadir Güllü, yabancı misafirlerle birlikte çok ince açılan baklava hamuru arkasından ışık eşliğinde yansıtılan ülkelerinin bayraklarıyla fotoğraf çektirdi.
Güllü, etkinlik sonrasında verdiği bilgide, "dede sanatını", natürelliğini bozmadan yapmaya çalıştıklarını söyleyerek, "Geleneksel el sanatlarında fabrikasyon olmadığı için geleneksel lezzet ustanın beynindedir. Biz o günkü havanın durumuna göre şerbetin derecesini ve hamuru ayarlarız. Biz burada futbol takımı gibi çalışıyoruz, her ustanın uzmanlık olduğu alan farklıdır" dedi.
Baklavayla birlikte Türk insanını, ustasını, iş adamını tanıtmak için uğraştıklarını, tesisi çok sayıda yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiğini anlatan Güllü, Karaköy'de 25 yıldır bir kültür merkezi gibi çalıştıklarını ve geleneksel lezzetin dışında bir şey yapmadıklarını bildirdi.
Baklavayı tanıtmak için üniversitelerde konferanslar verdiğini kaydeden Güllü, "Her şey para değil. Türkiye'nin ön planda olması, konuşan değil, konuşulan ülke, konuşulan usta olmamız, konuşulan mesleği yapmamız önemli" dedi.
Güllü, bu işin maliyetli ve yapılmasının kolay olmadığını ifade ederek, koyun ve keçi sütünden yapılmış hakiki yayla tereyağı kullandığını, gıda ve ziraat mühendisi, doktoru ve laboratuvarının olduğunu, amaçlarının ise müşteriye en iyi hizmeti uygun fiyata sunabilmek olduğunu dile getirdi.