|
|
Çelik, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin 12 Haziran seçimlerine kilitlenmiş durumda olduğunu belirterek, AK Parti olarak bütün seçimlere en iyi şekilde hazırlandıkları gibi bu seçimlere de en iyi şeklide hazırlandıklarını söyledi. Çelik, bazı siyasi partilerin seçim kararı alındıktan sonra telaşa kapıldıklarını belirterek, "Halk dalkavukluğu diyebileceğimiz, popülizmin en ileri boyutunda, maalesef uçuk kaçık vaatler peş peşe gelmeye başladı" diye konuştu.
Popülizmin her zaman ülkeleri felakete götürdüğünü ifade eden Çelik, bugün yaşanın birçok problemlerin arka planında da geçmiş iktidarlar döneminde yapılan popülizmin faturaları olduğunu söyledi. Geçmişte halka verilen vaatleri sıralan Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun da 'mazot 1.5 lira olacak' dediğini söyledi. Konuya ilişkin bir tabloyu da basına gösteren Çelik, "Tam rakamını söyleyeyim size. Bunun tam karşılığı 29 milyar 987 milyon TL'dir bunun maliyeti. Yuvarlak olarak 30 milyar TL'dir. Peki bunu neyle karşılayacaksınız? Bu, toplanan vergidir, bundan vazgeçiyorsunuz. Neyse karşılayacaksınız bu uçuk kaçık vaatlerinizi? Bunun birkaç yolu var. Bir, yeni vergi koyacaksınız. İki mevcut verginin oranlarını yükselteceksiniz. Üç, borçlanacaksınız, Dört, para basacaksınız. Bunların hepsi de felakettir" diye konuştu.
"KILIÇDAROĞLU KARAKTER OYUNCUSU GİBİ"
Çelik, Kılıçdaroğlu'nun tutumunun bazı dizilerdeki karakterlere benzediğini belirterek, Kılıçdaroğlu'nun 12 Haziran seçimlerinden sonra işsiz kalırsa bu yönüyle iyi bir karakter oyuncusu olacağını söyledi. Çelik, şunları kaydetti:
"Çocuklar Duymasın diye bir dizi var ATV'de şu anda. Orada bir 'Çaycı Hüseyin ve arkadaşı Şükrü' var. İkisi de bir baltaya sap olamamış, günlük yaşayan ve kendilerine teklif edilen her işe 'bu bizim işimiz' diyorlar. İki gün sonra hezimetle, yüzlerine, gözlerine bulaştırarak bu işten vazgeçiyorlar, bir başka işe geçiyorlar. Bir de orada yine Sayın Kılıçdaroğlu'nun durumuna benzeyen 'Seyyar Tayyar' var. Ne söyleseler 'bunu ben icat ettim, bunu ben buldum' diyor. Sayın Kılıçdaroğlu'na ne deseniz Askerlik meselesi, 'bu bizim işimiz, biz bunu çözeriz' diyor. Peki emeklilerin sorunları, 'bu bizim işimiz biz bunu çözeriz'. Çiftçiler, üniversite öğrencileri, yurt meselesi, taşeron işçiler, atanan öğretmenler, darbelerle mücadele 'Bu bizim işimiz, biz bunu çözeriz' Peki nasıl çözeceksiniz? 'Aile sigortası getireceğiz, her aileye 600 lira para vereceğiz' diyor. Bir maliyet çıkartıyorsunuz, korkunç bir maliyet. Peki nasıl halledeceksiniz Sayın Kılıçdaroğlu? 'Arkadaşlar çalışıyorlar'. Peki kaynağı ne? 'Benim adım Kemal'. 'Bizimkiler' diye bir dizi vardı. Orada da Cemil diye biri vardı. Ne söyleseler 'Benim adım Cemil' diyordu. Benim Kemal, benim adım Cemil'le kimse bir şey çözememiştir."
CHP'NİN BEDELLİ ASKERLİK TEKLİFİ
Literatürde 'Firavunun imanı' diye bir şey olduğunu belirten Çelik, şöyle konuştu:
"Firavun Kızıldeniz'de boğulacağı sıra 'Ben Musa'nın Rabbine iman ettim' demiş. Bu iman makbul bir iman değil. AK Parti demokratik açılım yapacak, siz iktidarı ihanetle, hıyanetle suçlayacaksınız. Sonra seçime 5 kala Van'da gidip Kürt açılımı yapacaksınız. Bedelli meselesini kesinlikle ağzınıza almayacaksınız. Seçim kararı alınınca, bedelli ile ilgili kanun teklifi vereceksiniz. Sayın Hamzaçebi'ye soruyorlar, 'Genelkurmay'a sordunuz mu?'. 'Sormaya gerek yok' diyor. Bunu anlarım, siyasi iradenin işi.
Peki, TBMM'de siyasi irade kim? İktidar partisi olmadan, bu teklife destek vermeden bunu geçirmek mümkün mü? Bunu geçmeyeceğini biliyorsunuz. 'Olsun biz vatandaşa selam verelim, tribünlere selam çakalım'. Böyle bir şey oymaz arkadaşlar. Yasama da ciddiyet ister, devlet yönetmek de ciddiyet ister. Siz AK Parti ile konuştunuz mu? Hayır. Bunun meclisten geçmeyeceğini bile bile getiriyorsunuz. Niye? 'Askerlik beklentisi içindeki gençlere sempatik görüneceksiniz'. Böyle bir şey söz konusu olamaz. 'Darbecilerle biz mücadele edeceğiz' diyor. Sayın Kenan Evren çıkıp 'darbecilerle ben mücadele edeceğim' derse, bu ne kadar inandırıcıysa CHP'nin de bunu söylemesi aynı mantıktır. Çünkü bugüne kadar bütün yapılan darbeler, CHP zihniyeti adına yapılan darbelerdir. 'CHP adınadır' diyerek haksızlık yapmak istemiyorum. Çünkü 12Mart farklı bir kategoridir. Ama bütün darbeler CHP zihniyeti adına, CHP zihniyetinin devamı, statükonun devamı için yapılan darbelerdir. BU açıdan seçime 5 kala Firavun imanı geçerli bir iman değil kabul görmez. Halk da buna kanmaz."