Türkiye'nin, Afrika'ya samimi bir ilgi duyduğunun altını çizen Gül, şöyle konuştu:
''Afrika'nın sorunlarının sadece Afrika'nın omuzlarına yıkılamayacak kadar ağır olduğunun bilincindeyiz. İnsanlık adına her konuda Afrika'nın problemlerini paylaşmak ve kıtaya destek vermek gerektiğine inanıyoruz. Kuzey ile güney arasında sosyal ve ekonomik fark oldukça dünya, sık sık ekonomik krizlerle karşılaşacaktır, daha büyük sosyal ve siyasal problemlerle karşılaşacaktır.
Türkiye, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyeliği boyunca Afrika'nın sorunlarına ilgi gösterdi. Yeri geldi Afrika'nın sesi olduk. Gana'yı, Afrika'da demokrasi, hukukun üstünlüğü, serbest piyasa ekonomisini gerçekleştiren, özel sektörün ne olduğunu bilen örnek ülke olarak görüyoruz.''
İLİŞKİLERİMİZ, SADECE TEK TARAFLI KAZANÇ ÜZERİNE DEĞİLDİR
Heyetin büyük bir kısmının iş adamları ve yatırımcılardan oluştuğuna işaret eden Gül, bunun Gana'ya duyulan ilginin göstergesi olduğunu dile getirdi. Gana'ya Türkiye'den bakanlık düzeyinde de ziyaretler gerçekleştirildiğini anımsatan Gül, bu ilginin Afrika'ya duyulan yakınlıkla da alakalı olduğunu ancak Gana'yı farklı kılan kuralları, hukuku olan, öngörülebilir bir ülke olmasından dolayı Gana'nın çok daha fazla ilgi uyandırdığını dile getirdi.
İki ülke arasındaki ticaretin 300 milyon dolara ulaştığını anlatan Gül, şöyle devam etti:
''300 milyon doların neredeyse 200 milyon dolarını siz bize satıyorsunuz. Bizim ticari ve ekonomik ilişkilerimiz, sadece tek taraflı kazanç üzerine değildir. Tek taraflı kazanç üzerine ilişkiler, eski dönemlerde kaldı. Onlar yanlış politikalardır, onların altında daha çok sömürü vardır. Bunların artık devam ettirilemeyeceğini herkes bilir. Biz, ekonomik ilişkilerimizde karşılıklı kazancı daima öne çıkarıyoruz. Karşılıklı kazanç olursa bu, sağlıklı ve sürekli bir ilişki olur.''
Türkiye'nin birçok Afrika ülkesinde bunu gerçekleştirdiğini, bunun örneklerinin kara Afrika'sından Sahra altı Afrika'sına kadar birçok Türk iş adamı tarafından yapıldığını anlatan Gül, Türkiye'nin eğitime de çok önem verdiğini söyledi.
EĞİTİM VE SAĞLIK YATIRIMLARI
Eğitime yapılan yatırımların yanı sıra sağlık alanında da Türkiye'nin sivil toplum örgütlerinin öncülüğü ile açılan hastanelerde de çok büyük hizmetlerin yapıldığını vurgulayan Gül, ''En iyi eğitim, yatırım yaparak öğrettiklerinizle verdiğiniz eğitimdir'' diye konuştu.
Gana'da çok sayıda müteşebbis olduğunu dile getiren Gül, bir ülkeyi kalkındıracak esas servetin, müteşebbisler olduğunu vurguladı. Müteşebbislerin organize ederek, fabrikaları kuracaklarını iş ve üretim oluşturacaklarını bildiren Gül, Gana'nın bu konudaki başarısını bildiğini söyledi.
Kendisiyle gelen heyet içinde çok sayıda iş adamı ve iş kadınının olduğunu da anımsatan Gül, Ganalı iş adamlarının onlarla çok iyi iş birliği yapabileceğini anlattı.
İş birliğinin bir şartının 'tanımak' olduğunu dile getiren Gül, şöyle konuştu:
''Birbirinizi tanıyacaksınız, birbirinizin potansiyelini göreceksiniz. Ülkelerin potansiyelini göreceksiniz, konuşacaksınız ve bizlerin de desteği ile ortak işler yapacaksınız. Bunun mümkün olduğuna inanıyorum. Birçok alanda bunu yapabilirsiniz. Her şeyden önce Türkiye, sanayide ve birçok alanda gerçekten güçlü bir ülke haline gelmiştir. Avrupa'nın 6'ncı büyük ekonomisiyiz ve bütün Avrupa ülkeleri ile Gümrük Birliği içindeyiz. Yani biz, Almanya ile İngiltere ile Fransa ile İtalya ile Avrupa'nın en güçlü sanayileri ile açık bir rekabet içerisindeyiz. Onlar istediklerini bize satabilirler güçleri yetiyorsa, biz de istediğimizi gücümüz yetiyorsa onlara satabiliriz. 130 milyar dolara yaklaşan ihracatımızın yüzde 95'i sanayi ürünüdür ve bunun yüzde 60'ı Avrupa ülkelerinedir. Otomobil, bütün tüketim malları, yüksek teknoloji, demir çelik, elektrik, makine bütün bunlar Türkiye'nin güçlü olduğu alanlardır. Turizm de başka bir iş birliği alanı olabilir.''
Türkiye'yi geçen yıl 30 milyon turistin ziyaret ettiğini, Türkiye'nin önemli turistik tesislere sahip olduğunu belirten Gül, okyanus kıyısında bulunan Gana ile turizm alanında önemli iş birliği yapılabileceğini söyledi. Gül, Türkiye'nin ayrıca, havaalanı, liman yapımı ve işletmeciliğinde büyük deneyim sahibi olduğunu vurguladı.
Gana'nın kakao üretiminde dünya ikincisi, Türkiye'nin ise fındık üretiminde dünya birincisi olduğuna dikkati çeken Gül, ''Kakao ile fındığı bir araya getirdiğinizde çok güzel çikolata olur. İş adamları otursun anlaşsın. Ortaya çıkacak çikolatanın tadını iki ülke halkı da görsün'' diye konuştu.
ASLA SÖMÜRGECİ OLMADIK
Gül, Gana'ya gerçekleştirdiği resmi ziyaret kapsamında Gana Parlamentosuna hitap etti. Gana'ya Türkiye'den cumhurbaşkanı seviyesindeki ilk ziyareti gerçekleştirmekten ve parlamentoya hitap etmekten onur ve mutluluk duyduğunu dile getiren Gül, ''Ülkeme ve şahsıma tanınan bu imtiyaz, bizim için gurur ve kıvanç vesilesidir'' diye konuştu.
Türkiye'nin Birinci Dünya Savaşı'nı takip eden yıllarda galip devletlere karşı Atatürk önderliğinde verdiği kurtuluş mücadelesinin zaferle sonuçlandığını anlatan Gül, bu zaferin ve Türkiye'nin o yıllarda gerçekleştirdiği reformların Afrika'da derin izler bıraktığını, sömürge rejimi altında yaşayan halklara ilham ve güç kaynağı olduğunu kaydetti.
Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye ile Afrika ülkeleri arasındaki ilişkilerin, yüzyıllar öncesine uzanan köklü bir geçmişe dayandığını belirterek, şöyle konuştu:
''Doğu ve Kuzey Afrika'da bulunan birçok ülkede Osmanlı Devleti'nden miras kalan sayısız eser ve ortak gelenek ve görenekler hala yerlerini korumaktadır. Türkler zamanın Avrupa devletlerinden farklı olarak çok kuvvetli oldukları dönemlerde dahi asla sömürgeci bir zihniyete sahip olmamışlar, Afrika halklarını her zaman samimi ve sıcak hislerle kucaklamışlardır. Afrika ile ilişkilerimizi dostluk, eşitlik ve işbirliği temelinde geliştirmeye kararlıyız. Bu maksatla 1998'den beri siyasi, askeri, ekonomik ve kültürel alanlarda işbirliğini çeşitlendirmeye ve derinleştirmeye yönelik kapsamlı bir açılım politikası uygulamaktayız. Türkiye'nin Afrika'da açılım politikası kısa vadeli çıkar ve beklentilerden uzak, uzun soluklu ve karşılıklı yararı esas alan vizyonel bir anlayışa dayanmaktadır. Bu anlayış Türk ve Afrika halkları arasındaki dostluk hislerinin tezahürü ve tabii neticesidir.''
ORTAK BASIN TOPLANTISI
Türkiye ile Gana arasında ikili hava hizmetleri, sağlık ve tıp bilimi alanında işbirliği, askeri eğitim ve teknik hizmet ile diplomatik pasaportlara vize muafiyeti anlaşmaları, her iki ülke Dışişleri Bakanlığı arasında siyasi istişare mekanizması kurulmasına ilişkin mutabakat muhtırası imzalandı.
TABLOYA KARŞILIK KALEMİNİ VERDİ
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Gana'da faaliyet gösteren Uluslararası Galaxy Okulunu ziyaret etti.
Okula gelişinde tamtamlar eşliğinde Afrika dansı ile karşılanan Gül, daha sonra sınıfları gezdi. Bu sırada bir öğrenci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eşi Hayrunnisa Gül'e biri karakalem, iki tablo hediye etti. Cumhurbaşkanı Gül, tabloyu yapan öğrenciye kendi kullandığı kalemini vererek beğenisini gösterdi.
Daha sonra öğrenciler tarafından şarkılar söylendi, şiirler okundu, Karadeniz yöresine ait halk oyunları gösterisi sunuldu.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, iki ülkeyi kapsayan Afrika gezisinin ilk durağı Gana'daki temaslarını tamamlayarak Gabon'un başkenti Libreville'e geldi.