Aramaların sona ermesinin ardından fakülte binasından çıkan Prof. Dr. Şahin'e öğrenciler ve öğretim üyeleri alkışlarla destek verdi. Gazetecilere açıklamada bulunan Filiz, desteklerinden dolayı öğrencilere ve öğretim üyelerine teşekkür etti. Filiz, aramaların saat 07.40'da başladığını, öğleye kadar evinde arama yapıldığını, öğleden sonra ise fakültedeki çalışma odasında yapılan aramalar sonucunda çok sayıda doküman, kitap ve makaye el konulduğunu söyledi.
Üniversitelerin özerk kurumlar olduğunu belirten Prof. Dr. Şahin Filiz, "Çalışma ofislerimiz, akademik çalışmaların üretildiği yerlerdir. Dünyanın hiçbir yerinde üniversite öğretim üyesinin sırf düşünceleri ve yazılarından dolayı arandığı vaki değildir. Ancak, bugün burada böyle bir vukuat olmuştur. Ben, hukuk adamlarına, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'den başlayarak bütün yetkililere şahsımda, üniversitemize ve diğer üniversitelere gözdağı niteliğinde anlaşabilecek bir aramanın yeni aramaları getirmesini önleyecek bir takım tedbirler alması konusunda taleplerimi dile getiriyorum. Şahıs olarak benim aranmam çok önemli değil. Polis arkadaşların üniversiteye gelip kitapların, el yazısı ile yazılmış akademik araştırmalarla ilgili dokümanların araştırılması, delil torbasına konulmuş olması talimatla olan bir şeydir. Bu polislerle ilgili bir şey değildir'' diye konuştu.
Üniversitelerin düşünce üretilen yerler olduğunu kaydeden Şahin Filiz, ''Bu dönüm noktası ve operasyonlarla ilgili en son noktadır. Yani bir anlamda özgürlüklerin ve hukukun ne kadar yara aldığına ilişkin somut örnek olarak kabul ediyorum. Bir üniversitede çalıştığınız ofis, kitaplar, makaleler, fotokopisini çektiğiniz çeviriler, öğrencilere verdiğiniz ödevler, bana gelen davetiyeler, tamamen akademik ödevler delil torbalarına alınıp götürüldü. İfadem alınmadı'' dedi.
Bir gazetecinin ''Gözaltına alınma kaygınız var mı'' sorusuna Filiz, ''Kendimden şüpheleneceğim bir durum olmadığı için gözaltına alınma kaygım yok. Akademik olarak yazarım çizerim. Muhalif yazılarım olabilir. Üniversite üretmesin, yazmasın, çizmesin diyorlarsa o zaman ders de anlatmayalım. Aramanın mantığına göre düşünecek olursak 20 yıldır girdiğim derslerim ve 20 yıl boyunca verdiğim ödevlerin de incelenmesi gerekiyor'' yanıtını verdi.
Aramalar kapsamında çocuklarının oyun CD'leri ve müzik CD'lerinin de incelendiğini ve bunlara el konulduğunu iddia eden Şahin Filiz, ''Bundan sonra müzik dinleyemeyeceğiz. Öğrencilerimin ödevleri didik didik edildi haberleri olsun. Ben Akdeniz Üniversitesi ya da başka üniversitelerin uluslararası başarılarıyla, yazılarıyla gündeme gelmesini isterdim. Akademik çalışma yapılan bir odanın aranmış olması başlı başına bilim ve üniversite düşüncesinin, zihniyetinin kabul edemeyeceği bir şeydir. Akademisyenler düşünürken, üretirken, yazarken kendisine çok dikkat etmesi noktasında üstü örtü bir uyarı gibi algıladım. Bana bu algıyı yaşayan yetkililerin de başlarını öne eğip düşünmesi gerekiyor.''
Filiz'in avukatı Ali Altay ise, içerisinde 'misyoner' lafı geçen her şeye el konulduğunu söyleyerek, "Yapılan bir suçlama var. Suçlamaya ilişkin resmi yazıların tamamında iddiasıyla lafı yok, doğrudan suçlama var. Bugün, hocamızın çekmecelerinde sadece düşüncelerinin arandığı kanaatindeyim. Zirve Yayınevi'yle ilgili, misyonerlik faaliyetleriyle ilgili bir suçlama var. O nedenle arama yapıldı" diye konuştu.
Öte yandan, Akdeniz Üniversitesi Rektörü İsrafil Kurtcephe, makam aracıyla aramaların yapıldığı Edebiyat Fakültesi önüne geldi. Aracından inmeyen Prof. Dr. Kurtcephe, herhangi bir görüşme yapmadan fakülte önünden ayrıldı.