Arınç: İdam Cezasının Gelmesi Mümkün Değil

1 Nisan 2011 Cuma  09:38

''20. Yerel Medya Eğitim Seminerine'' katılan Bülent Arınç, Harran Oteli'nde basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı. Arınç, ''idam cezasının geri getirilmesi'' tartışmalarına ilişkin sorusu üzerine, şahsi kanaatleri ve gönülden geçenleri söylemenin zamanı olmadığını söyledi.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, HSYK'nın son yaptığı değişikliklere ilişkin, ''Atamalardan birkaç savcının ismi tartışılıyor. Ergenekon ismi verilen bir terör örgütü ile ilgili soruşturma yapan, iddianame yazan ve bu davaları takip eden savcılardır. Bunlardan birkaç tanesi farklı görevlere terfi ederek atanmışlardır. Bu çıplak gözle baktığımız zaman HSYK'ya ait bir yetkinin kullanılmasıdır. Alınan bu karara bu kurulun yetkisi içinde kaldığından dolayı hiçbirimizin söyleyecek sözü yoktur. HSYK'nın tasarrufunu, anlayışla ve saygıyla karşılamak bence en doğru olanıdır. Ancak bu savcılardan bir veya birkaç tanesinin görevlerinden bir şekilde ayrılmış olmalarının belli bir çevrede sevinç meydana getirdiğini görmekteyiz. Yani filan gitti bu dava bitti şeklinde başlıklar atabilecek konuma geldiler. Doğrusu ayıplanacak, üzülecek bir davranıştır'' dedi.

İDAM CEZASININ GELMESİ MÜMKÜN DEĞİL
Arınç, gündemdeki ''idam'' cezası tartışmalarına ilişkin, ''10 sene sonra bu cezanın geri gelmesi mümkün değildir, doğru da değildir. Dolayısıyla bu tartışma sanal bir tartışma olmuştur. Matematik olarak şunu bileceğiz ki, Türkiye'de idam cezasının artık geriye gelmesi ve uygulanması mümkün değildir'' dedi.

BUNA ŞÜKRETMEK LAZIM
Arınç, son bir kaç gün içinde BDP'li milletvekillerinin aldıkları bir kararı uyguladıklarını ve bunun adının ''sivil itaatsizlik'' olarak adlandırıldığını belirterek, ''Demokratik yöntemlerden birisi olarak bunu görebiliriz ve şuna da şükredebiliriz; bu milletvekillerinden birisi giydiği Kandil kıyafetiyle eline bir taş alıyor, o taşla beraber koşuyor, araçlara veya önündekilere savurmaya çalışıyor. Bir başkası üstelik bayan milletvekili kendisini ikaz etmeye çalışan bir emniyet mensubuna hiç sıkılmadan ve utanmadan tokat vurabiliyor. Şimdi bunlardan vazgeçip de itaatsizliğe dönüştüyseler buna şükretmek lazım'' dedi.

SAVCI VE HAKİMLERİMİZİ KUTLAMAK İSTİYORUM
Cumhuriyet Savcılarının, kamu adına iddia eden kişiler olduğunu belirten Arınç, bağımsız yargının karar verirken hakimiyle savcısıyla ve savunma makamındaki avukatıyla karar verdiğini ifade etti.
Arınç, şöyle devam etti:
''Bu savcıların kişiliklerini ve kimliklerini bir tarafa bırakarak Türkiye'nin belkide son 10 yıl içerisinde karşılaştığı en önemli bir suç işleyen veya işlediği iddia edilen bir örgütle ilgili arama yapanlar, iddianame tanzim edenler, mahkeme önüne çıkaranlar, tutuklama talep edenler ve tutuklayanlarla yeri geldiğinde tahliye edenlerle bir bütün olarak görev yapan savcı ve hakimlerimizi kutlamak istiyorum. Tüm Türkiye'nin hatta tüm dünyanın dikkatle takip ettiği bir yargı süreci var. Bu yargı sürecinde çok müthiş iddialar var. İnsanın kanını donduracak bir takım kayıtlar, belgeler ve bilgiler var. Tüm bunların yargı süreci sonunda karara kavuşacak olmasını hepimiz özlemle bekliyoruz. Çünkü Türkiye'nin bu kararı görmesi, bu kararın arkasından da 'Türkiye'de hakimler var' demesi, en doğal hakkımızdır. Burada görev yapan tüm savcıları, ismi geçenler ve geçmeyenler dahil, yaptıkları çok önemli bir görevden dolayı şahsım adına kutluyorum.''

YEREL MEDYA EĞİTİM SEMİNERİ
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Başbakanlık Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğünce (BYEGM) Şanlıurfa'da
düzenlenen 20. Yerel Medya Eğitim Semineri'nin açılışında yaptığı konuşmada, son günlerde duruşmaları veya yargılanması devam eden Ergenekon soruşturmasıyla ilgili verilen yargı kararları sonucunda bir medya kuruluşunda aramalar yapıldığını hatırlattı.
Bazı gazetecilerin, çeşitli suçlamalar sebebiyle tutuklandığını belirten Arınç, şöyle devam etti:
''Türkiye'de bazı çevreler, bir vaveyla ile 'nasıl olur da bir medya kuruluşuna baskın yapılır' diye ortalığı ayağı kaldırmak istedi. Hatta bir siyasi parti lideri de o medya sahibi hakkında methiyeler dizdi. Sonra ortaya başka ilişkiler ağı, başka hesaplar, başka komplo hazırlıkları ve kimlerin bu oyunun içerisinde yer aldığı ortaya çıktı. Bunu bütün kamuoyu da gördü. Şimdi başka bir hesap, başka bir gürültü koparılmaktadır 'basılmamış kitaba baskın olur mu' diye. Bütün bunların faturası da Hükümete kesilmeye çalışılmaktadır. 
Biz, bu ülkeyi yöneten siyasetçiler olarak elbette kitapların toplatılmasına, basın mensuplarının gözaltına alınmasına sevinmeyiz, rıza göstermeyiz, bundan gerçekten üzülür ve endişe duyarız ama ortada tamamen bir yargısal tasarruf vardır. Savcıların, hakimlerin kararına bağlı. Hatta itirazları 10 gün içerisinde reddeden bir mahkeme kararı bulunmaktadır. Bize düşen, hükümet olarak ne başında ne sonunda hiçbir müdahalemiz olmayan bu konuda yasama organından öte, yürütme organından öte, söz söyleme imkanımızın olmadığını düşünüyoruz. Olaya üzülmek başka şeydir, yargının kararına karşı çıkmak veya onu alkışlamak başka şeydir.''

EKMEĞE PARASI YOK ARKA CEBİNE 2 TELEFONU KOYABİLİYOR
Medyanın, çağın en önemli kurumlarının başında geldiğini ifade eden Bülent Arınç, internet izleyicisi olarak Türkiye'nin dünyadaki ilk 3 devlet arasında olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
''Biz bazı konularda çok ilerdeyiz. Mesela cep telefonu kullanımında da bu böyledir. Nüfusumuz 72 milyon, sanıyorum 50 milyonun üstünde cep telefonu kullanıyoruz. Yiyecek parası olmayan, ekmeğe, simide para bulamayan arka cebine 2 tane cep telefonunu koyabiliyor. Bununla mesaj atmasını, bununla hatta ücretsiz arama imkanını çok çabuk öğrenebiliyor. Bu, bizim gelişmişliğimizin mi yoksa başka bir şeyin örneği mi bilemem... Ama bunlar çarpıcı örnekler. Televizyon başında 'RTÜK'ten de sorumlu olduğum için biliyorum' en çok vaktini geçiren de bizim milletimiz. Günde 4 ile 5 saat arasında o kutunun karşısındayız, televizyon izliyoruz, çocuklarımız, eşlerimiz bütün günlerini neredeyse bunun karşısında geçiriyorlar.
Şüphesiz öğrendikleri çok şeyler var. Eğleniyorlar, gülüyorlar hatta duygulanıyorlar ama bir insanın günlük yaşam süresinin belli bir ölçüde televizyon karşısında geçirmesi nelere yol açabiliyor, bunları da yeri geldiğinde ayrıca tartışacağız.''

BATILI ÜLKELERDE HÜKÜMET ŞİKAYET EDİLİYOR
Bülent Arınç, yargının bu konuda kısa sürede incelemelerini tamamlamasını ve bu konuyu dava haline getirmesini dilediklerini ifade etti.
Süratli bir yargılama sonucunda kararın, hep birlikte görüleceğini dile getiren Arınç, ''Türkiye 2 ay sonra genel seçimlere gidiyor, bu fırtınaların seçim öncesinde kopartılması Hükümete yönelik karalama kampanyalarının organize bir şekilde sürdürülmesi, batılı ülkelerde hükümeti şikayet edenlerin kuyruklar oluşturması oldukça manidardır. Ancak hiçkimse merak etmesin. Bu psikolojik harekat 13 Haziran günü bıçakla kesilmiş gibi sona erecektir'' dedi.

YEREL MEDYA, MEDYA SEKTÖRÜNÜN ANADOLU'DAKİ KILCAL DAMARLARI GİBİ
Medyanın ulusal ve yerel düzeyde gelişmiş olmasının, demokrasinin yerleşmesi açısından çok önemli olduğunu vurgulayan Arınç, şöyle devam etti:
''Zaman zaman yaşadığınız şehrin sorunlarını sayfalarınıza, ekranlarınıza, mikrofonlarınıza taşıyorsunuz, bu sorunları tartışıyor ve olumlu bir zemin bulmaya çalışıyorsunuz. İnsanlarımızın haber ihtiyaçlarını gideriyor, onları olan bitenden haberdar ediyorsunuz. Sizler, yaşadığınız şehre sayfalarınızla, ekranlarınızla birer ayna tutuyorsunuz, yaşadığınız şehirdeki insanlar sizlerin gözüyle olaylara bakıyor, sizlerin sesinden gerçekleri duyuyor. Sizlerin mikrofonlarından meramlarını dertlerini ifade edebiliyorlar. Sizler, medya sektörünün Anadolu'daki kılcal damarları gibisiniz; büyük medya kuruluşlarının varlığı da sizlere bağlı, onların hiçbir zaman dolduramayacakları boşlukları dolduruyor, haber ihtiyacını gideriyorsunuz.''

MEVZUAT DEĞİŞİKLİĞİ
Arınç, Türk Ceza Kanunu'nda 6 maddelik değişik yapılacağını bu çalışmayla ''özel hayatın gizliliğinin korunması, soruşturmaların gizliliği ilkesinin ihlali ve adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs'' konularında yeni düzenlemeler getirileceğini söyledi
 



Sayfa Adresi: http://byturco.com/haber/Arinc-Idam-Cezasinin-Gelmesi-Mumkun-Degil/354584