Erdoğan, Türk halkının kendilerine çıraklık ve kalfalık döneminde destek verdiğini söyledi.
"Gelin ustalık dönemini de birlikte inşa edelim" diyen Erdoğan, kendilerine yüklenen emaneti kutsal bildiklerini ve ona uzanan ellere en sert şekilde cevap verdiklerini bildirdi.
AK Parti'nin 3 Kasım seçimlerine girerken, Türkiye'nin tek umudu olduğunu ifade eden Erdoğan, "Bugün de 12 Haziran seçimlerine girerken, AK Parti yine Türkiye'nin tek umudu" dedi.
Erdoğan, AK Parti kurulduğunda Türkiye'nin tamamını kucakladığını anlatarak, "3 Kasımda olduğu gibi bugün de muhalefet küçük olsun benim olsun mantığıyla hareket ediyor" dedi.
Muhalefetin yaptığı tek şeyin hakaret olduğunu belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bu hakaretin bedelini de yine 12 Haziranda ödeyecekler. Eski genel başkanı hepinizin malumudur. Milletin de malumudur. Malum genel başkana neden niçin görevi devretmek zorunda kaldığı ortada. Ona kalsa devretmeyecekti de... Şimdi kendisine bir güç devşirebilmek için şahsıma ulan, mulan gibi ifadelerle hakaretler ediyor. Benim kalkıp da senin seviyene inmek gibi bir derdim yok. Zaten bu siyasette milletim her zaman sana tokatı attı. Milletimin tokadıyla kalmadı, en sonunda partindeki düne kadar yanında olanlar da sana tokat attı. En yakınında olan yanına gelip ben siyasette yokum diyen de yanından ayrılırken açıklamayı yaptı, ertesi gün genel başkanlığa adayım diye o da sana bir tokat attı. Ama şimdi boy boy resimler çektiriyorlar. kurdeleler kesiyorlar, adaylığı garantiye almak istiyor herhalde, ona da parti meclisi karar verecek."
AVRUPA'DA TÜRKİYE BİRİNCİ SIRADA
Başbakan Erdoğan'ın konuşmasında öne çıkan bazı konulardan satırbaşları şöyle:
• ''Türkiye ekonomisi 2010 yılının son çeyreğinde Çin ve Singapur'dan sonra, dünyada üçüncü büyüme oranını yakaladı 9,2. 2010 yılının tamamında ise büyüme tahminlerimizin çok çok üzerinde yüzde 8,9 olarak gerçekleşti. Avrupa'da ve OECD ülkeleri arasında Türkiye birinci sırada.''
• ''Milli gelirimiz tarihinde ilk kez 1 trilyon lira sınırını aşarak 1 trilyon 105 milyar Türk Lirası seviyesine yükseldi. Dolar cinsinden milli gelirimiz de 736 milyar dolar.''
• ''Kişi başına milli gelirimize baktığımızda 2008'deki gibi 10 bin dolara aşarak 10 bin 79 dolar seviyesine ulaştı.''
• ''Kamu net borç stokunun gayri safi milli hasılaya oranı 2002 yılında yüzde 61.4 iken, 2010 yılı sonunda küresel finans krizine rağmen yüzde 28.7 gibi rekor bir seviyeye geriledi.''
• ''On iki aylık enflasyon yüzde 3.99. Dikkatinizi çekiyorum, göreve geldiğimizde bu enflasyon yüzde 30'du. Şimdi neredeyse onun onda birine düştü.''
• ''Irak'ta camilerde, caddelerde patlayan her bomba bizim yüreğimizi yaralıyor. Irak'ın sokaklarında yere düşen her can bizim canımızdan can koparıyor.''
• ''Aynı kıbleye yönelen Irak halkının birlik içinde, kardeşlik içinde geleceği hep birlikte inşa etmesi lazım.''
• ''Bizim bu ziyaretimizi yurt içinde ve yurt dışında hiç kimse farklı yerlere çekmeye, farklı şekillerde yorumlamaya kalkmasın.''
• ''Biz rol kapma çabası içinde değiliz, çıkar kaygısı içinde değiliz. Biz mezhepler, etnik kökenler içinde nüfuz mücadelesi içinde değiliz. Biz Irak'a baktığında petrol kuyularını görenlerden hiç değiliz. Yerin altındaki değil, yerin üstündekileri, gönüllerdekini görenlerdeniz.''
• ''Orta Doğu'daki, Kuzey Afrika'daki tüm gelişmelere en başından itibaren tamamen ilkelerimiz doğrultusunda baktık ve bakmaya devam ediyoruz.''
• ''Çözüm üreten, barış, istikrar ve hukuk isteyen bir ülke olarak tüm denklemlerde yer almaya devam edeceğiz.''
• ''Üslubumuz, tarzımız, yönetimimiz farklı olabilir. Sesimizin tonuna değil, muhtevasına baksınlar. Orada zaten hiç değişmeyen ilkelerimizi görecekler.''
• ''Türkiye bir kasaba devleti değil.''
Erdoğan, BDP'nin ''gerilim, tahrik siyaseti ile istismarı propaganda yöntemi benimsediğini'' ifade ederek, ''Yapılan sivil itaatsizlik değil, sivil iradesizliktir. Halkının, oy aldığı kesimlerin iradesini hiçe sayanlar milletin iradesine ipotekler koyanlar sivillikten, sivil itaatsizlikten bahsedemezler'' dedi.
DÜNYADA ÜÇÜNCÜ BÜYÜME ORANI
Hafta içinde 2010 yılı yılının tamamına ilişkin büyüme rakamlarını açıklandığını anımsatan Erdoğan, Türkiye ekonomisinin 2010 yılının son çeyreğinde 9,2 ile Çin ve Singapur'dan sonra dünyada üçüncü büyüme oranını yakaladığını kaydetti.
Büyüme oranlarıyla birlike borç miktarlarının da önemine dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:
''Türkiye'nin borç manzarası üzerinde çok spekülasyon yaptılar. Bu da çok net olarak ortaya çıktı. Kamu net borç stokunun Gayri Safi Milli Hasıla'ya oranı 2002 yılında yüzde 61,4 iken 2010 yılı sonunda küresel finans krizine rağmen yüzde 28,7 gibi rekor bir seviyeye geriledi. AB tanımlı genel yönetim borç stokumuz da 2002'de yüzde 73,7 iken bu oranı da 2010 yılı sonunda 41,6'ya çekmeyi başardık. Borç oranlarında AB'deki bir çok ülkeden daha iyi durumda olduğumuzu Maastricht kriteri olan yüzde 60'ın çok altında bir oranı muhafaza ettiğimizi de hatırlatmak isterim.
Dün ekonomiye ilişkin bir başka sevindirici haber daha aldık. Mart ayında enflasyon yüzde 0,42 oranında arttı. 12 aylık enflasyon yüzde 3,99. Dikkatinizi çekiyorum; göreve geldiğimizde bu enflasyon yüzde 30'du, şimdi neredeyse onun 10'da birine düştük. 8 yıl önce biri çıkıp da 'enflasyon yüzde 4'lere, 3'lere kadar gerileyecek' deseydi hiç kimse buna inanmazdı. Bu, bir hayal, ulaşılamaz bir hedef olarak görülürdü. Hamdolsun bunu başardık. Azmettik, sabrettik, hedefimize kilitlendik, kendimize, ülkemize inandık ve bunu başardık. İnşallah bu seviyeleri muhafaza edecek, milletçe bu seviyelerin daha da altına hep birlikte ineceğiz.''