|
|
Başbakan İrsen Küçük, “Kıbrıs Türk halkının hak ve çıkarlarını samimiyetle gözeten hiçbir kuruluş ya da kişinin Anavatan Türkiye’nin Kıbrıs’tan çıkmasını isteyemeyeceğini, Türkiye-Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ilişkilerini zedeleyecek bir davranış içine giremeyeceğini” belirtti.
Başbakan Küçük, “Böyle davranışlar sergileyenlerin Kıbrıs Türk halkının desteğini ya da sempatisini almalarının imkansız olduğunu” da kaydetti.
UBP Basın Bürosu’ndan yapılan açıklamaya göre, Sendikal Platform’un organizasyonuyla geçtiğimiz gün Meclis önünde yapılan eylemde Anavatan Türkiye aleyhine sarf edilen sözlerle açılmak istenen pankartları, Cumhuriyet Meclisi ile bazı muhalefet milletvekillerine yönelik saldırıları kınadıklarını vurgulayan Başbakan İrsen Küçük, şöyle devam etti:
“Anavatan Türkiye eğer 20 Temmuz 1974’te bizim, Kıbrıs Türk halkının talebi üzerine uluslararası antlaşmalardan doğan haklarını kullanarak adaya gelmeseydi başımıza gelecekler açıktır.
Türkiye gelmeseydi Kıbrıs çoktan Rum-Yunan egemenliği altına girecek, Kıbrıs Türkü kendi ulusal ve dini aidiyeti ile egemen olarak Ada’da yaşama olanağını yitirecekti. Asla böyle bir durum söz konusu değil ama Türkiye bugün Kıbrıs Türk halkına sağladığı can ve mal güvenliğini sağlamaktan geri dursa Rum tarafının özgürlüğümüzü ve iki bölgeliliği ortadan kaldırmak, topraklarımızı ve evlerimizi ele geçirmek için harekete geçeceği açıktır.
Rum-Yunan ikilisinin baskıları ile maruz kaldığımız ambargolar ve izolasyona rağmen henüz tam planladığımız seviyede olmasa da belirli bir gelişmişlik düzeyine gelmiş, 6 ünversitesi, sanayi bölgeleri ile pek çok ülkenin gıpta etmekte olduğu bir noktaya gelmişsek bu Anavatan Türkiye’nin desteği, devletimizin uygulamaları, halkımızın çalışkanlığı ile başarılmıştır.
Durum böyleyken birilerinin ‘ Türkiye Kıbrıs’tan çıksın’ şeklinde slogan atmaları, Türkiye Cumhuriyeti devletine ait KKTC devletinin koruması altındaki Büyükelçilik çevresindeki parmaklıkların üzerine Rum devletinin bayrağını dikmeye çalışması en hafif tanımlamayla Kıbrıs Türk halkına ciddi bir saldırıdır.
Söz konusu kişilerin halkımızın iradesinin yansıdığı, egemenliğimizin sembolü Cumhuriyet Meclisimize ve bazı muhalefet partili milletvekili arkadaşlarımıza yönelik saldırıları ise kendini ve haddini bilmezliktir.
Ancak demokrasimizden yararlanarak halkımıza, devletimize zarar vermeye çalışan bu küçük azınlık bilsin ki başarılı olmaları asla mümkün değildir.
Kıbrıs Türk halkı durumun farkındadır ve bu gibileri dışlamakta kararlıdır.
Kimse KKTC-Türkiye ilişkilerinin sağlıklı bir şekilde gelişmesini, KKTC’nin yücelmesini, Kıbrıs Türk halkının daha refah günlere erişmesini engelleyemeyecektir.
Halkımız müsterih olsun; hükümetimiz halkımızın çıkarlarına karşı eylemler yapan, huzurunu bozacak davranışlarda bulunanlar karşısında gerekli adımları kararlılıkla atacaktır.”