Dönem başkanı olarak Türkiye'nin yürüttüğü faaliyetler konusunda bilgi veren Davutoğlu, AKPM üyesi parlamenterlerin sorularını yanıtladı.
AKPM üyesi bir parlamenterin, "Türkiye, bölgede Sünni İslamın lideri mi olmak istiyor" şeklindeki bir sorusuna tepki göstererek, Türkiye'nin çevresindeki hiç bir ülkeye hiç bir konuda empozede bulunmak istemediğini ve bölge ülkelerin hepsini eşit ortak olarak gördüğünü ifade etti.
Türkiye'nin dini konularda mezhebe dayalı bir politika izlemediğini ve bu konularda ne korumaya ne de kışkırtmaya yönelik bir politika uyguladığını kaydeden Davutoğlu, "Biz sadece bölgesel ve küresel barışa katkıda bulunmak istiyoruz" diye konuştu.
AVRUPA KONSEYİ'NİN TECRÜBELERİ
AKPM genel kurulunda yaptığı konuşmanın önemli bir bölümünde Arap ülkelerinde son dönemde yaşanan halk hareketlerine değinen Davutoğlu, son gelişmelerin, bölge halklarının beklentileri açısından önem taşıdığını vurguladı
Bu bölgelerde insanlarını daha fazla demokrasi, insan hakları, hukuk devleti ve şeffaflaşma istediğine dikkat çeken Davutoğlu, bu değerleri savunan Avrupa Konseyi'nin tecrübelerinin, yine bölge hakları için önem taşıyacağını ifade etti.
Davutoğlu, bu bölgelerdeki halkların talepleriyle, Avrupa Konseyi'nin ilkelerinin çakıştığını hatırlattı ve bu alandaki tecrübesiyle Avrupa Konseyi'nin önemli yararlar sağlayabileceğini bildirdi.
Avrupa Konseyi Genel Sekreteri ile birlikte son olarak Tunus'a yaptıkları ziyarete değinen Davutoğlu, Venedik Komisyonu aracılığıyla bu ülkedeki seçim uzmanlarının eğitilmesi konusunda öncelikle bir anlaşma sağlandığını söyledi.
Davutoğlu, Avrupa Konseyi'nin bu ülkelere tecrübesini aktarma konusunda kararlı olduğu mesajını verdi.
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Avrupa Konseyi'nin bu ülkelerle güvene dayalı bir ilişki geliştirmek istediğini ifade etti ve son dönemde bölge ülkeleriyle ilişkilerin geliştirilmesi için ortaya çıkan fırsatın değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Avrupa Konseyi'ne üye ülkelerin, bu ülkelerden gelen kitlesel göç tehdidiyle karşı karşıya kaldığını ifade eden Davutoğlu, Avrupa Konseyi olarak, bir taraftan bu göçmenlerin insan haklarına saygı gösterilmesi için çalışacaklarını diğer taraftan üye ülkelerin meşru haklarının korunmasına da özen göstereceklerini söyledi.
İSTANBUL'DAKİ BAKANLAR KOMİTESİ
Davutoğlu, konuşmasında, İstanbul'da mayıs ayında düzenlenecek bakanlar komitesi gündemi hakkında da bilgi verdi ve aile ve kadına yönelik şiddete karşı hazırlanan sözleşmenin bu toplantıda üye ülkelerin imzasına açılacağını söyledi.
Davutoğlu, üye ülkelerin tamamının bu sözleşmeye imza atmasını beklediklerini söyledi.
Hoşgörüsüzlüğe karşı mücadele ve Romanların haklarının korunması konularının da toplantıda gündeme geleceğini belirten Davutoğlu, dil, din, ırk, cinsiyet gözetmeden ayırımcılık ve hoşgörüsüzlükle mücadelenin Avrupa Konseyi'nin en önemli ilkelerinden birisi olduğunu vurguladı.
Davutoğlu konuşmasında, bakanlar komitesi dönem başkanı olarak, Belarus, Arnavutluk, Gürcistan ve Bosna Hersek'teki gelişmelere yönelik endişelerin dile getirdi ve komitenin yaptığı tavsiyelerle ilgili AKPM genel kurulunu bilgilendirdi.
Bakan Davutoğlu bir soru üzerine TÜrkiye'nin Libya'da çatışmaları durmasın için yaptığı öneriyi ayrıntılı olarak AKPM üyelerine anlattı.
Kıbrıs ile ilgili bir soruyu yanıtlayan Davutoğlu, KKTC'ye yönelik izolasyonların uluslararası hukuka aykırı bir durum olduğunu belirtti ve izolasyonların hiç bir siyasi ve hukuki dayanağı olmadığını söyledi.
Davutoğlu, "BM planını destekleyen KKTC halkı ayırımcılığa maruz kalmaktadır. Bundan uluslararası toplum suçudur" diye konuştu.
Bir Azeri parlamenterin Dağlık Karabağ sorunuyla ilgili sorusu üzerine Davutoğlu, konunun AGİT bünyesinde ele alındığını kaydetti ve "Türkiye olarak, Dağlık Karabağ'da işgale karşı çıktık, trajediyi dünyanın dikkatine getirmeye çalıştık" diye konuştu.
Bir AKPM üyesinin, Türkiye'nin, "Ermeni ve Süryanilere yönelik kıyım uyguladığı" yolundaki suçlamasına tepki gösteren Davutoğlu, "Sizin uluslararası hukuk okumanız gerekiyor. Hepimizin adil bir hafızaya ihtiyacı var. Biz 1915 olaylarıyla ilgili ortak tarih komisyonu kurulmasını önerdik, hala yanıt alamadık. Tarihi olaylar birlikte araştırılsın, birbirimizi suçlamak yerine, ortak komisyon kuralım, adil olmak ve olayları açık bir şekilde irdelemek herkes için daha iyi olur" dedi.