Muratpaşa Belediyesi, Türk-Alman Dayanışma ve Entegrasyon Derneği (TANDEM) ve Friedrich Ebert Stiftung Derneği Türkiye Temsilciliği ile birlikte belediye çalışanlarına yönelik Avrupa Birliği Eğitimi Sertifika Programı düzenledi. 14 Nisan Perşembe günü tamamlanacak olan AB Eğitimi Sertifika Programı’nda belediye çalışanlarına, Türkiye’nin üyelik sürecinde AB mevzuatı, uygulamaları, yapısı, karar mekanizması ve işleyişi hakkında detaylı bilgiler aktarıldı. Sertifika programına konuşmacı olarak Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Üyesi CHP Milletvekili Dr. Onur Öymen, Doç.Dr. Mustafa Nail Alkan, Prof. Dr. Haydar Çakmak, Doç.Dr. Erol Esen, Prof.Dr. Zehra Odyakmaz ve Dr. Levent Ersin Orallı katıldı.
AB’ye girememe nedenleri
Avrupa Birliği Eğitimi Sertifika Programı’nın ilk konuşmacısı olan ve Siyasi Partilerin Avrupa Birliği’ne Bakış Açısı’nı anlatan Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Üyesi CHP Milletvekili Dr. Öymen, Türkiye’nin başlangıcından bugüne kadar üyelik sürecini anlattı. Üyelik için Türkiye kadar uzun bekleyen ülke olmadığına dikkat çeken Öymen, “Üyelik sürecinde AB’den kaynaklanan inişler çıkışlar oldu. Üyeliğimiz konusunda Almanya ve Fransa başta olmak üzere bazı AB ülkelirin isteksizliği var. AB ülkelerinde ne zaman hıristiyan demokrat partiler işbaşına gelmiş üyeliğimiz engellenmiş ne zaman sosyal demokrat veya yeşiller partiler işbaşına gelmiş engellemeler kalkmış. Engellemelerindeki temel nedenler arasında Türkiye’nin AB’ye büyük bir ülke olarak girecek olması var. Ülkeler AB Parlamentosu’nda nüfusların oranında milletvekili ile temsil ediliyor. Türkiye üye olursa Almanya ile en çok milletvekili olan 2 ülkeden biri olacak. Ağırlıklı oy sahibi olacağız, AB içindeki dengeler değişeceği için engellemeler oluyor” dedi.
Dış politika zaafı
Öymen, İsmet İnönü’nün 1963’te imzaladığı sözleşme ile başlayan üyelik sürecini “AB’yi medeniyet projesi, çağdaş ülkeler arasına giden bir yol olarak görmüşüz” diye değerlendirdi. AKP Hükümetinin 2005’de imzaladığı ek protokolle Rum Kesimi’nin Kıbrıs’ın tek temsilcisi haline getirdiğine dikkat çeken Öymen, “Tüm uyarılarımıza rağmen bunu yaptılar. Dış politikada Türkiye’nin zaafı var. Fransa ve Kıbrıs Rum Kesimi bireysel olarak müzakerelerde başlık açmamızı engelliyor. Siyasi gücü olmayan hükümet bunlar karşı önlem alamıyor. Üyelik fiilen askıya alınmıştır. Müzakereler başladığı andan itibaren AB üyesi ülkelere vizesiz gidilebilir, gidemeyen tek ülke biziz. Yargı kararlarına rağmen gidemiyorsunuz neden? Çünkü hükümet olarak gücünüz yetmiyor, AB karşısında zayıfsınız. Hükümet etkisiz, Türkiye’nin ağırlığını hissettiremiyor” şeklinde konuştu. Öymen, ayrıca Birleşmiş Milletler ve bazı kuruluşlar tarafından basın özgürlüğü, kadın-erkek eşitliği ve demokrasi gibi başlıklarda hazırlanan istatistik çalışmalarında Türkiye’nin sıralamadaki yerini de açıkladı.