|
|
Çankaya Köşkü'nde düzenlenen törene Devlet Bakanı Mehmet Aydın, Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, Zerdari'nin heyetindeki bakanlar, diplomatlar ve iş adamlarından oluşan davetliler katıldı.
Törende konuşan Cumhurbaşkanı Gül, Zerdari'nin dünyanın fevkalade önemli bir coğrafyasında son derece zor şartlar altında örnek bir liderlik ve devlet adamlığı sergilediğini, çalışmalarının bölgesel ve küresel barış, huzur, istikrar ve refahın geliştirilmesi bakımından hayati önem taşıdığını söyledi.
Zerdari'nin Türkiye ile Pakistan arasındaki ilişkilerin geliştirilmesine dönük kıymetli çalışmaları dolayısıyla Türk Milleti adına Türkiye Cumhuriyetinin en yüksek nişanı olan Devlet Nişanı'nı takdim etmekten onur duyduğunu dile getiren Gül, Zerdari'ye, ''Türkiye ile Pakistan arasındaki köklü dostluk ve kardeşlik ilişkilerinin pekiştirilmesine yaptığınız katkılar, her türlü takdirin üstündedir'' diye seslendi.
''Söz konusu nişanı dost ve kardeş ülke Pakistan'ın cumhurbaşkanına veriyor olmak benim için ayrı bir kıvanç ve mutluluk kaynağıdır'' diyen Gül, şöyle konuştu:
''Türkiye ile Pakistan'ın köklü bir tarihi geçmişe dayanan dostluk ve kardeşlik ilişkilerinin temelinde, halklarımız arasındaki derin ve samimi muhabbet hisleri yatmaktadır. Nitekim Pakistan'a gerçekleştirdiğim son ziyaretim sırasında zat-ı devletleri tarafından takdim edilen 'Nişan-ı Pakistan' gibi, bu nişan da ülkelerimiz ve halklarımız arasındaki ezeli, ebedi ve sarsılmaz kardeşliğin güçlü bir timsalini daha teşkil etmektedir. Bu vesileyle, Türkiye-Pakistan ilişkilerinin parlak geleceğine olan sarsılmaz inancımı yineliyor, zat-ı devletlerine sağlık, başarı ve mutluluk, dost ve kardeş Pakistan halkına huzur ve refah diliyorum.''
Cumhurbaşkanı Gül, konuşmasını ''Cive Pakistan'' (Çok yaşa Pakistan) diyerek tamamladı.
Gül, konuşmasının ardından Devlet Nişanı'nı ve nişan belgesini konuk cumhurbaşkanına törenle takdim etti. ''DEĞERLİ BİR HAZİNE OLARAK SAKLAYACAĞIM''
Pakistan Cumhurbaşkanı Asıf Ali Zerdari, nişan takdiminin ardından yaptığı konuşmada, Devlet Nişanı'nı almanın kendisi ve Pakistan halkı için büyük onur olduğunu dile getirdi. Nişanın ömrü boyunca, iki ülke halkları arasındaki sağlam ve yakın ilişkileri hatırlatacağını belirten Zerdari, ''Bu nişanı değerli bir hazine olarak saklayacağım'' dedi.
Zerdari, törenin sembol olmanın ötesinde önemli bir tarih olarak yerini alacağını ifade ederek, nişanın omuzlarına, iki ülke ilişkilerini daha da geliştirme sorumluluğu yüklediğini söyledi. Türkiye ile Pakistan arasında bu törenle önemli bir dönüm noktasının yaşandığını vurgulayan Zerdari, ''Nişanı Pakistan halkı, Zülfikar Butto ve Benazir Butto adına onurla kabul ediyorum'' diye konuştu.
RESMİ AKŞAM YEMEĞİ
Törenin ardından Gül, Zerdari onuruna resmi akşam yemeği verdi. Yemeğe Devlet Bakanı Mehmet Aydın, Bayındırlık ve İskan Bakanı Demir, Tarım ve Köyişleri Bakanı Eker ve Sağlık Bakanı Akdağ, bazı milletvekilleri, diplomatlar, iş adamları ve akademisyenlerden oluşan davetliler katıldı.
Gül, yemekte yaptığı konuşmada, ''Türkiye ile Pakistan arasındaki köklü ve benzersiz ilişkilerin en belirgin özelliği yalnızca hükümetlere değil, aynı zamanda halklara da mal olmuş olmasıdır'' dedi.
Gül, 2012 yılı sonuna kadar ticaret hacmini 2 milyar dolara yükseltme hedefi doğrultusunda çalışmaların kararlılıkla sürdürülmesi; ayrıca müteahhitlik, enerji, taşımacılık ve savunma sanayi gibi alanlarda işbirliğini geliştirmek için firmaların önündeki engellerin de kaldırılması gerektiğini kaydetti.
Bunun için ilk önce iki ülke arasındaki ulaşım imkanlarının artırılması ve çeşitlendirilmesi gerektiğini söyleyen Gül, bu çerçevede İstanbul-İslamabad demiryolu hattında seferlere başlanmasının memnuniyet verici olduğunu dile getirdi. Gül, bu hattın kısa süre içinde konteynerlerle yük taşınması bakımından güvenilir bir demiryolu ağı haline dönüştürmek için adım atılması ve ayrıca uçak seferlerinin sıklığının ve güzergahının da artırılması gerektiğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Gül, ''Unutmamalıyız ki ulaştırma imkanlarının artması bir yandan Türkiye-Pakistan dostluk ve kardeşliğini perçinlerken, diğer yandan halklarımızın refahının gelişmesine de katkı sağlayacaktır'' dedi.
2007'de başlatılan üçlü zirve sürecinin somut neticeler doğurmaya başladığını memnuniyetle müşahede ettiklerini belirten Gül, üçlü zirvede alınan karar çerçevesinde ''Meskun Mahallerde Muharebe Tatbikatı''nın Türk, Afgan ve Pakistanlı subayların katılımıyla geçen ay İstanbul'da başarıyla icra edildiğini kaydetti. Bu yıl Ekim ayında üç ülkenin uzmanlarının katılımıyla ''Doğal Afetlere Mukabele Tatbikatı'' gerçekleştirileceğini ifade eden Gül, bu tür faaliyetlerin yaklaşık dört yıl önce süreç başlatıldığında taraflar arasında eksikliği en fazla hissedilen güven duygusunun yeniden tesisine büyük katkı sağladığı kanaatinde olduğunu vurguladı.
Gül konuşmasını, ''Değeli dostum, cumhurbaşkanı sıfatıyla ülkemize gerçekleştirmekte olduğunuz bu ilk ikili resmi ziyaret, bizim için büyük bir mutluluk ve heyecan kaynağıdır. Göğsünüzde parlayan Türkiye Cumhuriyeti Devlet Nişanı'nı Türk ve Pakistan halkları arasındaki dostluğun ebedi sembolü olarak gururla taşıyacağınıza inanıyorum. İşte bu duygu ve düşüncelerle zat-ı devletlerinin sağlık ve mutluluğu ile dost ve kardeş Pakistan halkının huzur ve refahının daim olmasını temenni ediyorum'' sözleriyle tamamladı.
Zerdari de konuşmasında, iki ülke arasındaki ilişkilerin örnek teşkil ettiğini belirtti. Pakistan ve Türkiye'nin İslam dünyasının iki demokratik ülkesi olduğuna dikkati çeken Zerdari, ''Daha güvenli, refah içinde ve demokratik bir İslam dünyası için çalışmak zorundayız. Türkiye ve Pakistan, tarihten gelen bu kapasiteye sahip'' dedi. Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde yaşanan olayların kendilerini korkutmadığını, demokrasinin gerekliliğinin olaylar başlamadan çok önce farkında olduklarını anlatan Zerdari, ''Eşim Butto da canını bugünün ve geleceğin özgür kuşakları için feda etti'' diye konuştu.