Üç Muhalefet Partisi’nden Hükümet Hakkında Güvensizlik Önergesi

Meclis Başkan Vekili Mustafa Yektaoğlu, “Güvensizlik Önergesi”nin bugünkü meclis genel kurulu birleşiminde okunması için gerekli işlemleri başlatacağını açıkladı.

“UBP (I. Küçük Hükümetinde) Hükümeti’nde uzun süredir devam eden kabine değişikliği tartışmaları kamuoyunu fazlasıyla meşgul etmiş ve ülkede var olan ekonomik, siyasi ve sosyal sorunlar ikinci plana itilmiştir.

Demokratik teamüllerden nasibini almamış, koltuk sevdalısı bu zihniyeti, defalarca istifaya çağırmış olmamıza rağmen istifa etmekten kaçınmışlardır.

Bugüne kadar iyi niyetle beklememize, yapıcı eleştirilerde bulunmamıza ve nisap sağlamak da dahil olmak üzere hep olumlu davranmamıza rağmen bu hükümetin başka partilerden transferler yaparak ayakta kalarak, ülkeyi kaosa sürüklemekte olduklarını göz ardı edip, Bakanlar Kurulunda kabine değişikliklerine giderek gündem değiştirmeye, bazı UBP milletvekilleri Meclis oturumlarına katılmama tavrı geliştirmek ve asli görevlerini yerine getirmemeye devam etmektedirler.

Muhalefet Partileri olarak halkımızın beklentisi doğrultusunda UBP (I. Küçük Hükümeti) Hükümeti aleyhine Güvensizlik Önergesi vermek şart olmuştur.

Bu gerekçelerle mevcut UBP Hükümeti, Başbakan ve Bakanlar Kurulu aleyhine Anayasansın 109’uncu maddesinin (3)’üncü fıkrası ve Cumhuriyet Meclisi İçtüzüğünün 130’uncu madde uyarınca Güvensizlik Önergesi verdiğimizi bildirir gereğinin yapılmasını arz eder saygılar sunarız.”

CTP-BG Genel Başkanı Ferdi Sabit Soyer, Güvensizlik Önergesi’ni takdim ettikten sonra yaptığı konuşmada, 19 Nisan 2009’da yapılan seçimlerden sonra halkın verdiği yetki ile işbaşına gelen UBP hükümetinin, göreve geldiğinden beri krizler yaratıp krizlere neden olduğunu söyledi.

UBP içinde hizip kavgaları sonucu krizler yaşanırken kabinede yapılan son değişiklik sonrası “isyancı” diye nitelendirilen milletvekillerinin kurultay çağrısı yaptığını belirten Soyer, Başbakan Küçük’ün de buna karşın erken seçim tehdidinde bulunduğunu ifade etti.

“İsyancı milletvekillerinin” meclise girmediğini, hükümetin ise ne olacağı belirsiz olduğunu savunarak bu nedenle 3 parti olarak Anayasa ve Meclis İç Tüzüğü gereği UBP hükümeti hakkında güvensizlik önergesi verme kararı aldıklarını vurgulayan CTP-BG Genel Başkanı Soyer şöyle konuştu:

“Bu hükümetin ülkeye vereceği hiç bir şey kalmadı. Şaraba su katıldı, tencereye gurt sineği düştü. Halkımızın gurt sineği düşmüş yemeği yeme, su katılmış şarabı da kimsenin içme niyeti yoktur.”

TDP Genel Başkanı Mehmet Çakıcı ise, yaptığı konuşmada, UBP’nin ülkede siyasi ve ekonomik istikrar varmış gibi göstermeye çalışmasına karşın, son kabine değişikliği sonrası “8 isyancı milletvekilinin” ortaya koyduğu tepki ile ülkede sadece ekonomik istikrarsızlık değil, siyasi istikrarsızlık ve kaos ortamının oluştuğunu savundu.

UBP’nin ikiye bölündüğünü, “isyancı milletvekillerinin” olağanüstü kurultay çağrısı yaparken Başbakan’ın da erken seçimden bahsetmekte olduğuna işaret eden Çakıcı, “Böylesi bir ortamda hükümet etmenin, ekonomik, siyasal ve toplumsal istikrar sağlamanın mümkünü kalmamıştır” dedi.

UBP içinde yaşananların ülkenin geleceğine yönelik değil, tamamen koltuk kavgasına yönelik olduğunu ileri süren Çakıcı, “İsyancı milletvekillerinin tepkilerinde herhangi bir ilke göremedim. Ortada görünen kabineye yönelik tepki ve çıkar kavgasıdır” şeklinde konuştu.

UBP içindeki kavga ve kargaşanın bedelini halkın ödemekte olduğunu, işkenceye dönen bu ortamın devam etmesinin mümkün olmadığını öne süren TDP Genel Başkanı Çakıcı, Güvensizlik Önergesi’ni bu istikrarsızlık ortamının düzelmesi ve yeni bir dönemin açılması için verdiklerini vurguladı.

Meclis Başkan Vekili Mustafa Yektaoğlu ise, yaptığı açıklamada, 3 partinin verdiği Güvensizlik Önergesi’nin sunuşunun iç tüzük gereği bugünkü meclis genel birleşiminde yapılması gerektiğini, bunun için gerekli işlemleri hemen yapacağını söyledi.

Kendine verilen Güvensizlik Önergesi’nde 17 milletvekilinin imzası bulunduğunu, önergeyi veren partilerin bazı milletvekillerinin yurt dışında olması nedeniyle önergeyi imzalamadığını, bazılarının ise bugün imzalayacağı bilgisini aldığını ifade eden Yektaoğlu, zaten iç tüzüğe göre güvensizlik önergesi için 9 milletvekilinin imzasının yeterli olduğunu vurguladı.

Meclis İç Tüzüğü, Güvensizlik Önergesi’nin gündeme alınıp alınmayacağının, verilişinden sonraki ikinci birleşimde karara bağlanmasını öngörüyor. İç Tüzük’te süreç şöyle yer alıyor:

“Bu birleşimde önce güvensizlik önergesi gerekçesi ile birlikte Başkanlıkça genel kurula okutulur. Önergenin lehinde ve aleyhinde birer milletvekiline söz verildikten sonra önergenin gündeme alınıp alınmayacağı konusunda oylama yapılır.

Güvensizlik önergesinin gündeme alınmasına karar verilirse, Danışma Kurulu’nca saptanan bir günde meclis özel gündemle toplanır. Söz konusu birleşimde güvensizlik önergesi üzerinde yapılan genel görüşmeler bittikten sonra, aradan bir tam gün geçmedikçe, güvensizlik önergesi oylanamaz. Oylamanın yapılacağı gün ve özel gündem Danışma Kurulu’nca saptanır.

Oylama açık oyla yapılır. Oylama sonucunda güvensizlik önergesi meclis üye sayısının salt çoğunluğu ile kabul edilirse, Meclis Başkanlığı Bakanlar Kuruluna karşı güvensizlik oyu verildiğini genel kurula bildirir. Bu durumda Başbakan istifasını Cumhurbaşkanı’na sunar.”