Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça Türkiye-KKTC ilişkileri konusunda Çakıcı ile aynı fikirde olduklarını ifade etti. Ekonomik programın ise kamu ile özel sektör arasındaki gelir dağılımı konusundaki adaletsizliği orta ve uzun vadede ortadan kaldırmaya yönelik olduğunu, KKTC’nin “her derdine deva olacak bir program” olarak hazırlanmadığını belirten Akça, programı sürekli olarak kamunun temsilcileriyle müzakere ettikleri için mevcut yapıyı korumak konusunda dirençle karşılaştıklarını söyledi. Akça, kamuda çalışanların programa “tereddüt”, geriye kalanların ise “umutla” baktıklarını kaydetti.
Göreve yeni atanan TC Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça Toplumcu Demokrasi Partisi’ni ziyaret ederek Genel Başkan Mehmet Çakıcı ve parti yetkilileriyle görüştü.
ÇAKICI
Görüşmede konuşan Mehmet Çakıcı, Akça’nın yeni görevinin tüm Kıbrıs Türk halkına hayırlı olmasını diledi ve ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Akça’nın medyaya yansıyan yanlış tanındığıyla ilgili söylemini çok ciddiye aldıklarını ve Akça’nın bundan sonra gerçek kendisini göstermesini, Kıbrıs Türk halkına bu anlamda hizmet edecek yaklaşımlarda bulunmasını, Türkiye ile Kıbrıs Türk halkının ihtiyacı olan seviyeli, düzgün ilişkileri geliştirmeleri konusunda yardımcı olmasını temenni etti.
Bugüne kadar KKTC-TC arasında hep “ana-yavru” şeklinde bir ilişki olduğunu, Kıbrıslı Türklerin seviyeli bir ilişki talep ettiğini ve devletten-devlete ilişkiler istediğini söyleyen Çakıcı, bu dönemin önemli bir fırsat olacağına inandığını söyledi. Son dönemlerde Türkiye-KKTC ilişkilerinde bazı sorunlar yaşandığını kaydeden ve ilişkilerin düzelmesi gerektiğini ifade eden Çakıcı, Türkiye ile KKTC’nin tarihi, kültürel ve aile bağlarıyla bağlı olduğunu dile getirdi.
Son dönemde ortaya konan ekonomik paket, Kıbrıslı Türklerin kendi kendini yönetmesi ve demokrasiyle ilgili problemler yaşandığını dile getiren Çakıcı, öncelikle Kıbrıslı Türklerin kendi kendilerini yönetmeleriyle ilgili koşulların oluşması gerektiğini vurguladı. Merkez Bankası, Sivil Savunma Teşkilatı, Güvenlik Kuvvetleri ve Polis ile ilgili olarak Büyükelçi Akça döneminde yeni bir şekil alınacağını da ifade eden Çakıcı, “Bu ülkenin çağdaş bir ülke olması, eminin Türkiye Cumhuriyeti’nin de isteğidir” diye konuştu.
KIBRISLI TÜRKLERİN TALEPLERİ
Mitinglerde ortaya çıkan Kıbrıs Türklerin taleplerini Türkiye’nin ciddiye alacağından emin olduğunu kaydeden Çakıcı, nüfus kontrolü, kendi ayakları üzerinde durma, ekonomisini kendisinin yönetmesinin Kıbrıslı Türkler için çok önemli olduğunu vurguladı. Çakıcı, “İtfaiyeyi bile kendi kendimizin yönetmediği bir dönem bize yakışmıyor” dedi.
Ekonomik paketle ilgili olarak, açıklama ve uygulama biçiminin toplumda yeterince tartışılmamış olmasından da kaynaklanabilecek ciddi sorunlar yaşandığını ifade eden Çakıcı, paketin doğru tarafları yanı sıra eksik tarafları da olduğunu; ilgili tarafların görüşleri alınarak yerel özellikleri dikkate alan bir planın hazırlanması gerektiğini söyledi. Ülkede bir reformun gerekli olduğu dile getiren Çakıcı, TDP’nin “Umut Projesi” isimli çalışmasını da Akça’ya sundu.
AKÇA
Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça da, Çakıcı ile Türkiye-KKTC ilişkileri konusunda aynı düşünceler içerisinde olduklarını gördüğünü söyledi. Daha güçlü bir KKTC devleti, daha refah içerisinde, kendi ayakları üzerinde duran bir yönetim olması noktasında bir görüş ayrılıkları bulunmadığını belirten Akça, TC ile KKTC arasında ciddi biçimde amaç-hedef ve çıkar birliği olduğunu dile getirdi ve bu anlamda iş birliğini yürütmenin son derece kolay olduğunu söyledi.
“KAMU-ÖZEL İKİLEMİ”
Kendi ayakları üzerinde durma ve daha güçlü bir ekonominin ne anlama geldiği hususunda kısa bir açıklama yapmak istediğini kaydeden Akça, KKTC’de sosyal yaşam ve ekonomi bütünüyle incelendiğinde, çok kalın hatlarla ayrılmış bir “kamu-özel sektör ikilemi” olduğunun görüldüğünü dile getirdi. Akça, KKTC’de kamu çalışanları ve kamudan emekli olanlar ile özel sektör çalışanları ile özel sektörden emekli olanlar arasında devletin imkânlarından yararlanma ve gelir dağılımı hususunda ciddi adaletsizlikler olduğunun görüldüğünü kaydetti.
“HER DERDE DEVA PROGRAM DEĞİL”
Ekonomik programın bu eşitsizliğin orta ve uzun vadede kaldırılmasına yönelik bir program olduğunu ifade eden Akça, bunun “KKTC Kalkınma Planı” olmadığını söyledi. Programın ayrıca yaşanan ekonomik krizden çıkış stratejilerini barındıran 3 yıllık özel hedefleri olan bir program olduğunu ve bu çerçevede ele alınması gerektiğini belirten Akça, programın KKTC’nin “her türlü derdine deva olacak bir program” olarak hazırlanmadığının göz önünde bulundurulması gerektiğini söyledi.
KAMUDAKİLER “TEREDDÜT”, GERİYE KALANLAR “UMUT”LA BAKIYOR
Programla ilgili tepkileri biraz daha açığa çıkararak tartışmak gerektiğini ifade eden Akça, kamu kaynaklı gelir elde edenlerin programla ilgili tereddüt, ancak geriye kalan kitlenin ise programla ilgili umut beslediğini söyledi.
Her platformda masaya oturduklarında programı ya da diğer konuları müzakere ettikleri kesimin kamu temsilcileri olduğunu ve sürekli olarak mevcut yapıyı koruma konusunda bir direnç ve ısrarla karşılaştıklarını kaydeden Akça, “Eğer KKTC’nin kendi ayakları üzerinde durmasını, kendi güçlü ekonomisini kurmasını tartışıyorsak, reel sektörün büyümesini ve kamunun etkin bir şekilde küçülerek olması gereken yere gelmesini konuşmamız gerekir” dedi.
Akça, KKTC’de örgütlü kesimlerin kamudan gelir elde eden kesim olduğuna işaret ederek dolayısıyla bu konuda yükselen seslerin tamamını “KKTC halkının tümünün sesi” olarak değerlendirmenin zor olduğunu dile getirdi.
TDP’nin Umut Projesini incelediğini, güzel fikirler bulunduğunu, ancak program metnine girecek kadar somut olmadıklarını ve programdan bir kaynak öngörüsü çıkmadığını kaydeden Akça bunun bir başlangıç olup bunun üzerinden başka çalışmalar yapılması gerektiğini düşündüğünü ifade etti.