|
|
İnönü Meydanı'nda yer alan ve bazı sendikaların destek vermediği miting sönük geçti. Mitingde, CTP ve TDP'nin, ''Hedef birleşik federal Kıbrıs'' ve "İrademize sahip çıkıyoruz'' ortak pankartları asıldı.
Miting meydanında, CTP ve TDP bayraklarının yanısıra, bol miktarda, Annan Planı'nın Kıbrıs'ta iki tarafca da kabulü halinde ''birleşik Kıbrıs devleti''nde kullanılacak olan, sarı-beyaz-turuncu-lacivert renklerden oluşan bayrak da açıldı ve meydanda dağıtıldı. Geç başlayan mitingde, jeneratör arızası nedeniyle de TDP Genel Başkanı Çakıcı, konuşmasına geç başladı.
TDP Genel Başkanı Çakıcı, meydana, ''24 Nisan referandumu iradesini 7 yıldan sonra anmaya geldiklerini'' belirterek, verdikleri kavganın ''başka bir kavga olduğunu'' ifade etti. Çakıcı, ''faşizme, karanlıklara, kendilerini azınlık görmeye ve rehin almaya çalışanlara karşı kavga verdiklerini'' ifade ederek, ''susmayacaklarını'' kaydetti.
Talepleri olduğunu, bu talepleri meydanın söylediğini kaydeden Çakıcı, ''çözüm, barış, iki toplumlu, iki kesimli federal Kıbrıs; tek egemenliği, tek vatandaşlığı olan bir ülke istediklerini'' söyledi.
''Herkese bir mesajları'' olduğunu belirterek, Yunanistan, İngiltere, BM, Türkiye, Avrupa Birliği (AB) ve Kıbrıs Rum tarafına seslenen Çakıcı, ''Yarım asırdır bizi çözümsüz bıraktınız'' dedi.
''YUNANİSTAN ÖZÜR DİLE''
Garantör Yunanistan'ın Kıbrıs'ı Yunanistan' bağlamak için 15 Temmuz 1974'de darbe yaptığına işaret ederek, Yunanistan'ı ''Kıbrıslılardan özür dilemeye ve sorunun çözümüne katkı koymaya'' çağıran Çakıcı, garantör İngiltere'nin de her zaman Kıbrıs'ta üslerini düşündüğünü kaydetti. Çakıcı, İngiltere'ye, ''kaosa, kargaşaya değil, bir kez olsun barışa hizmet et'' diye seslendi.
AB'yi, hantallığı bırakarak, Kıbrıs Türklerine verdiği sözleri yerine getirmeye çağıran Çakıcı, ''Noldu Doğrudan Ticaret Tüzüğü, gene sustun, gene hantallaştın, gene uyudun'' dedi.
Türkiye'ye, ''AB yolculuğunda bizi bağlama'' diye seslenen Çakıcı, ''Katkı koy, katkını artır, çözümü bulabilmemiz için'' ifadesini kullandı.
Kıbrıs Rum tarafına ''Biz yine aynı yerdeyiz, ustalaştık dostu düşmanı görmekte. Hala daha zamanı uzatan, çözümsüzlüğü devam ettiren önerilerin var ortada'' diye seslenen Çakıcı, Birleşmiş Milletler'in (BM) de, sorumlulukları olduğunu ve çözüm için katkısını artırması gerektiğini söyledi.
Çakıcı, Kıbrıs müzakerelerinden, KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ve Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas'ndan memnun olmadıklarını kaydetti.
Çakıcı, konuşmasının sonunda, Annan Planı kapsamında belirlenen ''ortak devletin'' bayrağını salladı.
CTP GENEL BAŞKANI SOYER
Çakıcı'dan sonra konuşan CTP Genel Başkanı Ferdi Sabit Soyer de, ''çözüm için yollara düştüklerini, çözümü gerçekleştirememekten dolayı yorgun ve hayal kırıklığı içinde olabileceklerini'' ifade ederek, ''Ama bir şey var; inat var, boyun eğmek yok, kadere küsmek yok. Çaresizlikten diz dövmek yok. Hep beraber inadına ısrarla çözüm için yola devam azmi var içimizde. Yola devam edeceğiz'' dedi.
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nun, yapılacak mitinge ''bir anlam veremedim'' sözünü eleştiren Soyer, ''Sayın Eroğlu anlamış olsaydın, 2002-2003'de Kıbrıs Türk halkının referandum hakkını gasbedip de güneyin (Rum tarafının) çözüm olmadan AB'ye girmesine yol döşemezdin'' diye konuştu.
''24 Nisan iradesi yolunda devam edeceklerini'' ifade eden Soyer, ''Kıbrıs Türklerinin dünya ile birleşmek ve federal bir Kıbrıs istediğini, inadına çözümü gerçekleştireceklerini'' kaydetti.
Soyer, sözlerini şöyle tamamladı:
''Buradan güney Lefkoşa'ya, Ankara'ya, Atina'ya Brüksel'e, kaldıralım ellerimizi ve sesimizi iletelim; Kıbrıs'ta barış engellenemez.''
Arda Gündüz'ün de konser verdiği mitinge, ''Kıbrıs'ta barış engellenemez'', ''Birlik mücadele dayanışma'' sloganları atıldı.
Polis, Cumhuriyet Meclisi ile Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçiliği önünden geçen yolu miting süresince trafiğe kapattı.
Kıbrıs sorununun kapsamlı çözümünü öngören ve dönemim BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın adıyla anılan Annan Planı, 24 Nisan 2004'de KKTC ve Kıbrıs Rum kesiminde eş zamanlı olarak referanduma sunulmuş, Kıbrıslı Türkler plana yüzde 65 ''evet'' derken, Rumlar yüzde 76 ''hayır'' diyerek planı reddetmişti.