|
|
Eroğlu, Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas ile görüşmesinin ardından, ara bölgeden döndükten sonra Cumhurbaşkanlığı’nda yaptığı açıklamada, bugün, iç güvenlik konusunu ve uluslararası anlaşmaların kayda geçirilmesi konusunu detaylı bir şekilde ele aldıklarını kaydetti.
Bu konularda yakınlaşmalar olduğunu rahatlıkla söyleyebileceğini belirten Cumhurbaşkanı Eroğlu, liderlerin gelecek hafta Perşembe günü öğleden sonra 16.00’da bir araya geleceklerini, özel temsilcilerinin ise bu tarihe kadar iki kez görüşeceklerini belirtti. Eroğlu, ilerleme sağlayabileceklerini düşündükleri bu konuları gelecek görüşmede tamamlayabileceklerini ifade etti.
Cumhurbaşkanı, karşılıklı önerilerin teknik heyetler masasında görüşüleceğini ve sonuçlandırılacağını umduğunu da belirtti.
Cumhurbaşkanı, Lefke Kapısı konusundaki düşüncelerini de ortaya koyduklarını, kapıların açılmasına ilişkin komitelerin çalışmalarını sürdürdüklerini, bu konudaki düşüncelerini masaya koyduklarını söyledi. Güney Kıbrıs’ta seçim atmosferinin ve siyasi partilerin çalışmalarını sürdürdüğünü, bu nedenle Rum kesiminde bir hassasiyet bulunduğunu kaydeden Eroğlu, bu nedenden dolayı fazla yorum yapmak istemediğini belirtti.
Bazı yorumların yanlış anlaşılmasının seçim atmosferinin yarattığı hassasiyetten olduğunu düşünerek bunların üzerlerinde durmadıklarını ifade eden Eroğlu, Güney’in sınırlara yığınak yapması konusunun gündeme gelip gelmediğinin sorulması üzerine bu konunun açıldığını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Eroğlu, bu konuda Hristofyas’ın hassasiyet göstererek kendisinin iddia edilen sözleri söylemediğini aktardığını, ancak neticede “komutan”, Hristofyas’ın yanında böyle bir söz söylemişse, gazeteye değişik yansımalarının olabileceğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı, Hristofyas’ın seçim atmosferinde bazı hassasiyetlerinin olabileceğini ve kamuoyuna bazı mesajlar verebileceğini düşündüğünü, bu konularda yorum yapmak istemediğini, 22 Mayıs’taki seçimin ardından bu konuları muhataplarıyla daha detaylı tartışabileceklerini ifade etti.
Cumhurbaşkanı, Rum Başpiskopos’un “lider benim” şeklinde açıklama yapıldığının belirtilerek değerlendirmesinin istenmesi üzerine, bunun Güney Kıbrıs’ta, KKTC’deki ölçüde laiklik olmadığını gösterdiğini ifade ederek, bir başpiskoposun, ülkenin lideri olduğunu söylemesinin laiklikle bağdaşmadığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı, kendi anlayışlarına göre başpiskoposun kilisenin, din görevlilerinin lideri olabileceğini ancak halkın lideri olamayacağını, KKTC’de de din görevlileri olduğunu ancak hiç bir zaman “halkın lideriyim” demediğini ve diyemeyeceğini belirtti.
Cumhurbaşkanı, bunun Başpiskopos’un kendine has davranışı olduğunu ve kendisini öyle gördüğünü gösterdiğini ifade ederek, bu konuyu Hristofyas ile tartışmadıklarını kaydetti.