Başbakan Erdoğan, 1990'lı yıllarda SSK Genel Müdürünün Kılıçdaroğlu olduğunu hatırlatarak, şunları kaydetti:
''O zamanlarda ben de bir sigortalıydım. Sabahın erken saatlerinde hastaneye giderdik, muayene olmak için elimize numara verirlerdi, bazen sıra gelene kadar gün doğardı, ertesi gün devam. Sıra gelirse doktor efendi derdi ki: 'Muayenehaneme gel.' Bunları yaşadık mı? Muayenehaneye giderdik. Muayenehanenin tabii bir bedeli var. Para almadan bu iş olmuyor. Eğer ameliyat gerekiyorsa, ameliyat yine SSK'nın hastanesinde yapılıyor. Bunları yaşadık mı? İlaç için reçeteyi uzatıyorsun, ilacın yarısı var, yarısı yok. Olmayanı nereden alıyorsun? Serbest eczaneden. Kim var genel müdür olarak? Sayın Kılıçdaroğlu. Sayın Kılıçdaroğlu, senin SSK Genel Müdürlüğünü biliyoruz. Ama artık sizin zihniyetinizden bu ülke kurtuldu. Şu anda hastanelerimiz ortada. Benim vatandaşım artık kuyruklarda inim inim inlemiyor. Eczanelerin hepsi halkın emrinde. İstediği eczaneden gidip ilacını alıyor. Eğer orada ilaç yoksa eczacı hemen depoya telefon açıyor ve ilaç geliyor.
Durmadan 'insan, insan, insan' diyor ya, insana değer vermek bu. Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi. Biz yola böyle çıktık. Bu anlayışla yola çıktık. Onun için de halkımızı, insanımızı hiçbir zaman unutmadık. Bunlar hep unuttular. Bunlar hiçbir zaman halkımızı hatırlamadılar ki. İşte 8 yıl genel müdürlük yaptıklarında SSK iyi gidiyordu. Beyefendi genel müdür olduktan sonra devamlı eksi gitmeye başladı ve SSK batmadan kendisi bir adaylık düşündü ve 1999'da merhum Ecevit'e adaylık için müracaat ettiğinde herhalde merhum Ecevit de ne olduğunu biliyordu ki adaylığını veto etti, aday yapmadı. Şimdi de merhum Ecevit'in başbakanlığını veto edenlerle el ele, kol kola yürüyorlar. Onun için suç duyurusunda bulunanlarla el ele, kol kola yürüyorlar. Varsınlar yürüsünler.''
Başbakan Erdoğan, Cumhuriyet tarihinin en büyük seferberliğini gerçekleştirdiklerini, tam donanımlı ambülans sayısının yanı sıra Türkiye genelinde Güneydoğu'da, Doğu'da paletli, helikopter, jet ve deniz ambülansına kadar artık hepsinin bulunduğunu anlattı.
Halkın sıkıntılı sağlıksız bir zeminde sağılıksız bir ülkede yaşamasını istemediklerini ve bütün bu adımları attıklarını, atmaya devam ettiklerini ifade eden Erdoğan, bütün vatandaşların bugün yurdun her yerinde birinci basamak sağlık kuruluşlarından her türlü hizmeti ücretsiz alabildiklerini söyledi.
Erdoğan, tüm bu hizmetlerin halkın ayağına geldiğini, hizmet için vatandaşlardan herhangi bir sosyal güvenlik belgesi istemediklerini ve her doğanın 18 yaşına kadar genel sağlık sigortasıyla doğduğunu kaydetti.
Göreve geldiklerinde bin 572 sağlık evi sayısını 5 bin 268 adete ulaştırdıklarını, 2005'te başlattıkları aile hekimliği uygulamasını 2010 yılı itibarıyla tüm ülke sathına yaygınlaştırdıklarını ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:
''Olay bu. 74 milyon nüfusa, şu anda 20 bin 500 aile hekimiyle hizmet veriyoruz. İktidarımız döneminde sağlık yatırımları için toplamda 15 katrilyon harcama yaptık. 1995-2002 8 yıllık dönemde 1 milyon metrekare kapalı alan ve toplam 7 bin 644 hasta yatağı yapılmış. 2002-2010 arasında 8 yıllık dönemde 4,4 milyon metrekare kapalı alan ve 35 bin nitelikli hasta yatağını hizmete açmışız. Tedavi kuruluşlarında sağlık hizmetlerinde ayrımcılığı kaldırdık. Artık benim vatandaşım istediği hastaneye gittiğine göre özel hastanelere varıncaya kadar tüm hastalarımız kamu sağlık kuruluşlarına rahatlıkla ulaşabildiğine göre, Türkiye çok büyük mesafeler aldı. Acil ve yoğun bakım için özel hastaneler dahil hiçbir sağlık kuruluşunda artık vatandaşlarımızdan ücret talep edilmiyor. Ediliyorsa muhakkak haberimiz olsun. Tam Gün Yasası'nı çıkardık. Niye? Doktorlarımız full-time çalışsınlar. Ama bu CHP zihniyetinde olan kafalar, hala bunu engellemenin gayreti içerisindeler. Tam Gün Yasası'na hayır. Ve bunu da sömürüyorlar. Niye? Çünkü lafa geldiği zaman halk, lafa geldiği zaman halk nerede... Hiç böyle bir şey yok. Bunların sadece tabelalarında halk var. Yoksa kendilerinin ne halkla, ne de halkçılıkla yakından uzaktan alakaları yok.''
ARNAVUTKÖY DEVLET HASTANESİNİ AÇTI
Erdoğan, Arnavutköy Devlet Hastanesinin açılışında yaptığı konuşmada, bugün resmi olarak hizmete açtıkları hastanenin inşaatına 2007'de başladıklarını, 2009'da tamamlandığını ve geçen yıl hastanenin teslimatının yapıldığını belirtti.
Devlet Hastanesi, 33 milyon liraya mal oldu. Bölgenin her türlü sağlık ihtiyacını karşılayacak şekilde tasarlanan Arnavutköy Devlet Hastanesinde, acil müdahale, hemodiyaliz, ameliyathaneler, yoğun bakım üniteleri, laboratuvar, radyoloji üniteleri, doğumhane, anestezi, vaka değerlendirme, kan alma, hasta hazırlama, otopsi, dinlenme alanları, morg, sığınak, ferah bekleme alanları, depo, arşiv, pansuman, psikolojik test, efor, EKG, EKO ve soğuk odaları yer alıyor. 17 bin metrekarelik alan üzerine inşa edilen ve 30 bin 350 metrekarelik kapalı alanı bulunan hastane, 12 blokta toplam 62 polikliniğiyle hizmet verecek.
Geniş otoparkı da bulunan hastane, 500 günde vatandaşların hizmetine sunuldu.