Bulgaristan’dan gelen doktorlar Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde düzenlenen periton diyalizi kursuna katıldı. Genel Cerrahi Anabilim Dalı ve İç Hastalıkları Nefroloji Bilim Dalı’nın birlikte düzenlediği 2 günlük periton diyalizi kursuna Bulgaristan’dan nefroloji, genel cerrahi ve anestezi uzmanlarından oluşan 7 hekim katıldı. Kursta ilk gün son dönem böbrek yetmezliği tedavisinde kullanılan periton diyalizi uygulamaları anlatıldı. İkinci gün ise ameliyathanede Prof. Dr. Güner Öğünç’ün tanımladığı Öğünç Tekniği gerçekleştirilen bir operasyonla gösterildi.
Türkiye’nin periton diyalizinde (Makinasız diyaliz) Avrupa’nın üçüncü ülkesi olduğunu belirten Akdeniz Üniversitesi Hastanesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fevzi Ersoy, ülkemizde beş bin 500 hastanın evlerinde günde 4 kez periton diyalizi uyguladığını ifade etti. 1993 yılından bu yana Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde periton diyalizi programının yapıldığını bildiren Ersoy, bu yöntemin Bulgaristan’da yeni kullanılmaya başladığını söyledi. Bulgar hekimlerin Akdeniz Üniversitesi’nin yaptığı çalışmaları incelemek ve bilgi edinmek üzere geldiğini anlatan Prof. Dr. Ersoy, “Tedavi sürecinde iyi bir yapılanma ve organizasyon gerekir.” diye konuştu.
Akdeniz Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Güner Öğünç, ameliyathanede Bulgar hekimlere periton diyalizi için gerekli olan katater uygulamasını gerçekleştirdiği operasyonla anlattı. Öğünç, periton diyalizini hastanın evinde kolaylıkla yapabildiğini belirterek, bu durumun yöntemin hemodiyalize üstünlüğü olarak açıkladı. Periton diyalizde hastanın haftada 3 gün hastaneye giderek diyaliz makinesine bağlanmak zorunda kalmadığını kaydeden Öğünç, periton diyalizi için gerekli olan kataterin takılması için farklı yöntemler bulunduğunu söyledi. Prof. Dr. Öğünç, en büyük problemin kataterin tıkanması ve vücut içindeki kısmının karın içinde konulan yerden istenmeyen bir bölgeye yer değiştirmesi olduğunu söyledi.
“Bu durumlarda periton diyalizine devam edilemez” diyen Prof. Dr. Öğünç, tanımladığı tekniği 1999 yılından bu yana uyguladığını ifade etti. Ögünç, “Öğünç tekniğinde bu problemler kaldırılmıştır. Öğünç tekniğinde ameliyat kapalı (Laparoskopi) katateri tıkayan karın zarı 2 veya üç noktadan içeride karın duvarına sabitlenir. Böylece tıkanma engellenir. Oluşturulan bir tünele kataterin gövdesi yerleştirilir. Kataterin işlevsel olan uç kısmı karın içinde bulunur. Böylece kataterin yer değiştirmesi de engellenmiş olur. Diğer avantajı da
periton diyalizine ameliyattan 3-4 gün sonra başlanabilir. “ diye konuştu. Kursa katılan Bulgar doktorlar ise, “Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’ne, öğretim üyelerine bizlere böyle bir imkan tanıdığı ve tecrübelerini bizimle paylaştığı için teşekkür ediyoruz.” Şeklinde konuştular.
KUTU… KUTU… KUTU…
Böbreği tamamen çalışamaz hale gelmiş yani son dönem böbrek yetmezliği durumunda böbrek nakli olanağı bulamayan hastalarda hemodiyaliz ve periton diyaliz şeklinde 2 tedavi seçeneği bulunuyor. Periton diyalizde hastanın karnına bir ucu dışarıda olan diğer ucu içeride olan ve karın boşluğunda bulunan katater yerleştiriliyor. Belli aralıklarla bu katater aracılığı ile karın boşluğuna özel serum akıtılarak bir süre bekletiliyor, ardından dışarı akıtılıyor. Karın zarı böbreğin görevini üstlenerek onun yaptığı işlemi bu şekilde tamamlamış oluyor. Böylece normalde idrar ile vücuttan uzaklaştırılan zararlı maddeler bu yolla dışarı atılıyor.