Conrad Otel'de basın toplantısı düzenleyen Ahmedinejad, "BM'nin ilk toplantısından beri bu ülkelerin şartları daha kötü oldu. Hem bu ülkelerin sayısı, hem de nüfusu arttı. Bazı kıtalarda fakir ülkelerin sayısı ve nüfusu arttı. 4. zirve bu açık arayı ortadan kaldırmak için gerçekleşti. Burada fakirlerimizi bildirdik, dilerim iyi neticeler çıkar" dedi.

Ahmedinejad, sözlerini şöyle sürdürdü: "Dünyadaki güvensizliğin en büyük nedeni ne yazık ki idareden kaynaklanıyor. Eğer biz yönetmeyi gözardı edersek sorunları çözmekte yetersiz kalırız. Son zamanlardaki çabaya rağmen neticeler yeterli değildir. Ne yazık ki insanlık toplumu fakirliği ve açlığı gidermede yetersiz kaldı. Şuanda dünyada idare belirli bir kesimin elinde. Dünyada nerede güvenlik sorunu varsa BM'nin bir üyesi orada karşımıza çıkıyor. Eğer BM'nin üyelerinden bir tanesi güvensizlik olayına karışıyorsa başka ülkeler bunu kaldırmaya yetkili olmuyorlar. Bugün dünyada para konusunda da hakim durumdalar. ABD'nin hazinesi izlediği politikalarla bizim nasıl yaşamamız gerektiğini ayarlıyor. Bu fakirliği ortadan kaldırmak için adaletsizliği ve zalimliği ortadan kaldırmamız gerekiyor."

Ahmedinajad, ABD'nin 11 Eylül bahanesiyle Afganistan ve Irak'a girerek bütçe açığını kapamaya çalıştığını ileri sürdü. İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, daha sonra gazetecilerin sorularını cevaplandırdı.

Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki karışıklıklar ve Suriye ile ilgili gelişmelere ilişkin değerlendirmeleri sorulan Cumhurbaşkanı Ahmedinejad, "Bölgemizde Afrika'nın kuzeyinde başlayan olayların ardından bölgemizde bazı olaylar gelişmektedir. Benim burada gündeme getirmek istediğim iki konu var. Birinci konu, biz inanıyoruz bütün milletler özgürlük haklarına sahiptir. Refah milletlerin hakkıdır. Biz böyle düşünüyoruz. İkinci konu ise batılılar ve NATO'nun müdahalesi bize göre bu durumu düzeltmeyecek ve halkın
isteklerini elde etmesini engelleyecek. Libya'daki müdahale olumlu etkilerinden çok durumu tam tersine daha da çok karıştırdı. Bağımsız bir grup orda olsaydı, onlarla konuşulurdu. Halkın özgürlüğü için onlara müdahale etseydi daha iyi olurdu. ABD'nin müdahalesi durumu daha da zorlaştırdı. Suriye gibi diğer ülkelerde yaşayan milletler kendi gelecekleri için karar verebilecek durumdadırlar. Bütün hükümetlerin halkları ile dayanışma içinde olmaları gerekiyor. Bizim bir mesajımız olacak. Bizim bu ülkelere
yardım etmemiz gerekiyor. Oralarda bir kişinin bile ölmesi milletlerin zararınadır ve ortamı daha da karıştıracaktır. Kendi içinde sorunu çözmeleri gerekir" diye yanıtladı.

El Kaide terör örgütü lideri Usame Bin Ladin'in öldürülmesinin terör olaylarında bir artışa neden olup olmayacağı sorulan Ahmedinejad, terörün, adaletsiz idare ve kapitilasit düzenden kaynaklandığı ileri sürerek "Bizim İslami kültürümüz kökten teröre karşıdır. Terör grupları kapitalist sistemin üzerinde bir yapıya sahiptir. Uygur devletlerin ve milletlerin zaten terörle bir ilişkisi yoktur. Terör zayıf grupların işidir" diye yanıtladı.

ABD'nin Usame Bin Ladin'i öldürdüğüne inanmadıklarını ifade çizen Ahmedinejad, "Biz ABD'nin Ladin'in öldürmesi ile ilgili verdiği bilgilere inanmıyoruz. 10 yıl önce bu şahsın adına yapılan saldırıda 1 milyon kişi öldürüldü. 11 Eylül konusunu toparlamak istiyorlar. Bir grup çıkıp da bu konuyu bağımsız şekilde araştırırsa çok daha iyi olur" diye konuştu.

ABD Başkanı Barack Hüseyin Obama'ya seslenen İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, "Ben ABD Başkanı Obama'ya bir tavsiyede bulunuyorum. Bush'un akıbetini dikkate alsın ve bölgemizden çıksın. Şayet devam ederse Bush'tan daha kötü bir duruma düşecektir. ABD'nin bu bölgede politikalarını değiştirmesi gerekmektedir. Şayet bu bölgeden çıkmak isterlerse kendilerine yardımcı oluruz" diye seslendi.

İran'ın nükleer stratejileri sorulan Cumhurbaşkanı Ahmedinejad, "Şayet nükleer konusunda hukuka uygun hareket edilseydi bu sorun üç saatte çözülürdü. Ancak bu konuya siyasi yaklaşıldığı için çözüme ulaşılamadı" diye yanıtladı.