Bir müjdesi daha olduğunu belirten Erdoğan, ''Kuzey Ege-Çandarlı Limanı'nın temeli atılıyor şimdi'' dedi.
Erdoğan, bu limanın dünyanın en büyük limanlarından birisi olduğunu ifade ederek, özellikle Manisa, Denizli, Aydın, İzmir'in istifade edeceklerini söyledi.
Erdoğan, Manisa'da toplam 1 milyon 122 bin 300 dekar araziyi sulanabilir hale getirdiklerini vurgulayarak, Gördes Barajın'dan alınan su ile Akhisar Ovası'nda 50 bin dekar araziyi sulayacak sol sahil sulama inşaatına da ''inşallah'' bu sene başlayacaklarını bildirdi.
Erdoğan, 97 bin 660 dekar araziyi sulayacak olan sağ sahil sulama proje çalışmalarının devam ettiğini, Gediz havzası koruma eylem planı kapsamındaki 45 taşkın koruma tesisini de 2012'de tamamlamayı hedeflediklerini kaydetti.
Erdoğan, Manisa'yı yeni dönemde büyükşehir yapacaklarını da müjdeledi.
Erdoğan, bugün kendi piyade tüfeğini, kendi helikopteri ATAK'ı, kendi savaş gemisi MİLGEM'i, kendi insansız savaş uçağı ANKA'yı üreten, tamamen Türk mühendislerinin tasarımıyla, GÖKTÜRK uydusunu imal eden ve uzaya göndermek için geri sayım yapan bir Türkiye bulunduğunu dile getirdi.
Erdoğan, ''Ey CHP, ey MHP, neredesiniz siz yahu? Biz nasıl gidiyoruz, siz nasıl geliyorsunuz? Bunlar ancak nal toplar, nal..." diye konuştu.
DEMİREL ÜZERİNDEN YÜKLENDİ
Eski Türkiye'de demokrasiye musallat olmuş çeteler, siyasete musallat olmuş vesayet, mecalsiz, dermansız ve çözüm üretemeyen bir siyaset bulunduğunu kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti:
''O Türkiye'de, yetimin kuruşuna, milletin hazinesine göz dikmiş virüsler vardı. O Türkiye'de, yolsuzluk vardı, yoksulluk vardı, yasaklar vardı. 3 Kasım 2002'de geldik, sizin desteğinizle, sizin hayır dualarınızla işte o dönemi kapattık. Şimdi birileri tekrar o günlere geri dönmek istiyor. Birileri, çeteleri, mafyayı, karanlık suç örgütlerini bu ülkeye yeniden musallat etmek istiyor.
Ben size burada, emekli bir siyasetçinin, bu ülkeye çok büyük acılar yaşatmış, bu ülkenin yıllarını heba etmiş, 87 yaşına gelmiş ama hala bu işlerden elini eteğini çekmemiş bir siyasetçinin sözlerini hatırlatmak istiyorum. Bakın, bunlar benim ifadelerim değil. Bunlar, 'Kim ne veriyorsa ben 5 fazlasını veriyorum' diyerek, bu ülkenin enerjisini tüketen bir siyasetçinin sözleri... Hatırlatmamızda fayda var. Bunu Kılıçdaroğlu'nun duyması lazım, yanındakilerin duyması lazım, bir de İkinci Milli Şefin duyması lazım...
Diyor ki, 'Rejim düşmanlarının elebaşı, Cumhuriyet Halk Partisi'dir.' Diyor ki, 'Adalet Partisi komünizm karşısında kaledir. CHP, huzura değil, savaşa taliptir.' Diyor ki, 'Cumhuriyet Halk Partisi'nin Türk köylüsüne vereceği sadece ızdıraptır. Ayakkabının yerini tekrar çarık alacaktır. Halk Partisi demek, karanlık demektir, çarık demektir, kağnı demektir, karasaban demektir.' Yine diyor ki, 'Bahar bayramını, (Yani 1 Mayıs'ı kastediyor) Taksim Meydanı'nda, Marks'ın, Engels'in, Lenin'in resimleriyle, kızıl bayraklarla, orak çekiçle kutlayanların beraberinde Cumhuriyet Halk Partisi'nin yöneticileri vardır.' 'Halk Partisi, devlete resmen silah çeken eşkıyanın koruyucusudur.'
O zat başka ne diyor biliyor musunuz? 'CHP iktidara gelirse ineklerin sütü kurur'... Bakın, son bir hatırlatma daha yapıyorum, o emekli siyasetçi yine şunları söylüyor; 'Cumhuriyet Halk Partisi, iktidar hırsı uğruna, kendisini birtakım ipoteklerin altına sokmuştur'...''
Başbakan Erdoğan, ''Bunları kim diyor'' diye vatandaşlara sorduğu soruya ''Demirel'' yanıtını alınca, ''Duysun, duysun, Ankara duysun, Türkiye duysun bunları. Duyulmasında fayda var'' dedi.
ÇETE KARDEŞLİĞİ
Bu sözleri geçmişte hangi siyasetçinin söylediğini vatandaşların bildiğini belirten Başbakan Erdoğan, o kişinin şimdi CHP'ye akıl hocalığı yaptığını ifade etti. ''CHP'nin o beyefendinin gölgesinde ve yedeğinde siyaset yaptığını'' söyleyen Erdoğan, ''Ömrünü CHP ile bu şekilde mücadeleyle geçiren o beyefendiye, şimdi CHP'nin sahip çıktığını ve CHP'nin eski genel başkanının o zatı savunduğunu'' dile getirdi.
Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
''Daha 1991 yılında, Erdal İnönü'ye, 'Sen hiç tahtaya çivi çaktın mı? Ne yapsın ülke seni' diyenler; SHP'ye, 'Yaprakları sararmış dökülmek üzere olan ağaç' diyenler şimdi CHP'nin sararmış yapraklarına can suyu vermek için çırpınıyor. Ey CHP; kanlı 1 Mayıs'tan dolayı, tarihin boyunca sen bu eski siyasetçiyi suçlamadın mı? Kahramanmaraş olaylarından, Çorum olaylarından, üç gencin asılmasından dolayı sen bu eski siyasetçiyi suçlamadın mı?
Şu işe bakar mısınız? BDP'nin bağımsız milletvekili çıkıyor, MHP'yi savunuyor. Terör örgütü PKK'nın haber ajansı çıkıyor, MHP'yi savunuyor. Ne oldu şimdi size yahu, sizi hangi güç bir araya getirdi, hangi asgari müşterekte buluştunuz? Bunlar eskiyi özlüyor eskiyi...''
Başbakan Erdoğan, bu partilerin, hep birlikte Türkiye'yi eski Türkiye'ye geri götürmek istediklerini ifade etti. Bu partilerin ''çete kardeşliği'' yaptıklarını belirten Erdoğan, Türk milletinin 12 Haziran'da çetelere destek veren partilere gereken cevabı vereceğini, bu kirli ittifakı bozacağını söyledi.
ÇOK AÇIK MEYDAN OKUYORUM
Başbakan Erdoğan, kendilerinden önce ve kendi iktidarları döneminde asgari ücretle neler alınabildiğinin kıyaslanmasını isteyerek, ''Çok açık meydan okuyorum. Mutfağın sahibi benim hanım kardeşlerim, bunun hesabını sorun. Eğer biz onlara göre geri gittiysek. Ülkeyi bu noktada, mutfağı bu noktada geri götürdüysek biz 1 dakika durmaz çekiliriz. Biz koltuklara yapışanlardan olmadık'' dedi.
Sağlık ve sosyal güvenlikte atılan adımlarla herkesin istediği hastaneye gidebildiğini, istediği eczaneden daha ucuza ilacını alabildiğini anlatan Erdoğan, ''SSK Genel Müdürü Bay Kemal, senin dönemin mi iyi, bu dönem mi iyi? Diyor ki, 'televizyona gelsin de konuşalım'. Sen daha dur bakalım, sen amatör kümedesin daha. Süper ligde oynayanla, süper ligle amatör lig aynı olur mu? Sonra dur bakalım, sen daha çırak bile olmadın. 'Çıraklığı küçümsedi' diyor. Karşıma şöyle çok enteresan birşey asmışlar, bu tabii ahilikte var, 'Pabucu dama atılan çıraklar' diyor. Ama bu beyefendi daha çırak olmadı. O çıraklığa girip de başarısız olanlar için, 'Papucu dama atılan çıraklar birbirinin sırtını sıvazlar ustam' demişler. Bu ahilikte var. Belli ki o da bir ahi. Güzel de bulmuş sağolsun.''
• ''Sayın Bahçeli, senin günahın çok, günah dosyan çok. bu ülkeye vereceğin hesap çok.''
• ''Yalancının mumu yatsıya kadar yanar ama bunun ki yatsıya kadar da yanmıyor. Kim bu? Kılıçdaroğlu. Onun için diyorum ki eğer yürüyen yalan ararsanız, o. Yürüyen yalan o.''