Üstel, Bakanlığının Hedeflerini Açıkladı

Türkiye ve İngiltere’de reklamlara başladıklarını, özellikle son yıllarda turist gelişinde düşüş yaşanan Türkiye’den bu yıl daha fazla turist çekmek için reklamlar verdiklerini belirten Bakan Üstel, Kuzey Kıbrıs Hava Yolları’nın (KKHY)) uçuşlara başlayamamasının üzücü olduğuna, ancak turizmi pek etkilemeyeceğine, çünkü ülkeye sefer düzenleyen havayolu şirketlerinin turizm sezonunda 13 farklı ülkeden 600’den fazla charter sefer düzenleyeceğine dikkat çekti.

Turizm Çevre ve Kültür Bakanı Ünal Üstel bugün Lefkoşa’da basın toplantısı düzenleyerek, bakanlığının 2011 sonu ile 2012 yılının ilk 6 ayında tamamlamayı hedeflediği kısa, orta ve uzun vadeli hedef ve prestij projelerini açıkladı.

Lefkoşa Golden Tulip Otel’de yer alan basın toplantısına bakanlık Müsteşarı Şahap Aşıkoğlu ile bakanlığa bağlı dairelerin müdürleri ve bakanlık yetkilileri de katıldı.

Turizm Çevre ve Kültür Bakanı Ünal Üstel toplantıda yaptığı konuşmada, turizmin ülkelerin kalkınmasında önemli bir araç konumunda olduğunu, ancak turizmin birçok elemanının bir araya gelmesinden oluştuğunu belirterek, çevresiz ve kültürsüz bir turizmin düşünülemeyeceğini vurguladı.

Üstel, bu çerçevede ekibiyle birlikte bu düşünceden hareketle birbirini tamamlayan ekonomik, fiziksel, sosyal ve kültürel önlemlerin de yer aldığı bir planlama çalışması yaptıklarını ve önlerindeki zaman dilimi için kendilerine turizm, çevre, kültür ve eski eserler alanlarında bir takım hedefler ve prestij projeleri koyduklarını belirtti.

“Günümüz politikasında artık söylediklerimizle değil gerçekleştirdiğimiz projelerimizle gündeme gelmek durumundayız” diyen Üstel, son bir ay içerisinde Gazimağusa, Lekoşa ve Girne surlariçinin turistlerle dolup taştığını gördüğünü kaydetti.

Üstel, bu sezon 13 farklı ülkeden sadece charter olarak 600’den fazla uçağın KKTC’ye inecek olmasının kendilerini bu projeleri hayata geçirmeye teşvik ettiğini, çünkü sadece kum güneş ve denizle turizm yapılamayacağını, kültür ve tarihi yerlerin de ön plana çıkarılması gerekliliğini dile getirdi.

Bu çerçevede turistlerin KKTC’ye gösterdiği bu güzel talebi değerlendirerek ülkeyi ileriye taşımak zorunda olduklarını ifade eden Üstel, turizm gelirlerini de ülkenin ekonomik sıkıntılarına merhem olacak şekilde artırmanın en büyük arzuları olduğunu vurguladı.

Konuşmasının ardından kısa, orta ve uzun vadeli hazırladıkları restorasyon ve hazırlık projelerini anlatan Ünal Üstel, konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı ve turizmin gelişmesi ve çevre bilincinin halkta yerleşmesi için destek istedi.

Basından turizm çevre, kültür ve sanat faaliyetlerine daha fazla önem vermesini isteyen Üstel, ülkede üretilen ürünlerin de turizmde kullanılmasının ülke için önemli olduğunu vurguladı.

Bakan Üstel, bakanlığın hazırladığı kısa, orta ve uzun vadeli projelerin bir bölümünü 2011 yılı sonunda ve 2012 yılının ilk 6 ayında tamamlamayı hedeflediklerini belirterek, projeleri anlatmaya “İhracat Teşviki (Tarım - Turizm İlişkisi)”nden başladı.

Üstel, ülkenin sahip olduğu doğal kaynaklar göz önüne alındığında, ülkenin hem tarım alanında birçok ürünün yetiştirilebileceği kapasiteyi; hem de her türlü turizm çeşidinin uygulanabileceği olanakları barındırdığına dikkat çekerek, ekonomide birçok sektörün birbiri ile ilişkili görünse de tarım ile turizmin birbirini tamamlayan iki önemli sektör olduğunu kaydetti.

Tarım sektöründe yerli ve yabancı turistlerin yeme içme ihtiyaçlarının giderilmesi için üretim esnasında kullanılan temel girdilerin çoğunun kaynağı tarım üretiminden elde edildiğini, uluslararası turizm hareketlerindeki artışa bağlı olarak meydana gelen ek talebin de aynı zamanda turizm sektörüne bağlı olarak tarım sektörünün gelişmesine neden olduğunu ifade eden Üstel, tarım ile turizm sektörünün birlikte planlanıp, kırsal bölgelerdeki kaynakların daha verimli kullanılarak tarımsal ürüne odaklı yapıya dönüştürülmesi gerektiğini anlattı.

Böylelikle ülke ekonomisinin kalkınması ve bu kalkınmanın kırsal bölgelerde dengeli dağılımının sağlanacağına işaret eden Üstel, “Tarımda uygulanan ihracat teşvikinin yapılacak detaylı araştırma ve analizler sonucu yeniden düzenlenmesi; bunun yanında ülkemizdeki tarım - turizm ilişkisi de güçlendirilerek, otellerde ihtiyaç olan ürünlerin üretilmesinin teşviki sağlanacaktır” dedi.

Bakan Üstel, projeleri kapsamında tarihi mekanlarda restoreler yapılacağını da ifade ederek, bu kapsamda Lapta köyündeki Osmanlı döneminden kalma su değirmenlerinin restore edileceğini, Dipkarpaz’da yapımına devam edilen eko - pazar alanında bulunan eski yağ değirmeni ile Bellapais’te bulunan yağ değirmeninin restore edilerek müzeye dönüştürüleceğini kaydetti.

Yerli ve yabancı turistlerin yoğun olarak kullanmakta olduğu Esentepe Belediye plajına ahşap bungalov, duş - tuvalet, soyunma kabinleri ve büfe üniteleri oluşturulacağını ifade eden Üstel, ayrıca turist profili belirleme anketleri de yapacaklarını söyledi.

Devlet Planlama Örgütü ile ortak gerçekleştirilmesi planlanan turist profilinin belirlenmesi için anket çalışmasına yönelik olarak anket formu ve el kitabı hazırlandığını aktaran Üstel, “Bu anket sonucunda, ülkeye gelen yolcuların geliş amaçlarını tespit ederek, turist, günübirlik ziyaretçi ve diğer seyahat eden kişilerin ayrımı yapılarak, turist profili görülecek ve KKTC’nin turizm geliri daha net bir şekilde belirlenecektir” şeklinde konuştu.

Turizm Bakanı Ünal Üstel, projeleri kapsamında oteller ile restoranlara yönelik çalışmalar da yapacaklarını belirterek, bu konudaki çalışmaları şöyle sıraladı:

“Res - Bir Yasası’nın 20 Ekim 2008 tarihinde yürürlüğe girmesiyle KKTC’de faaliyet gösteren restoranların standardı yüksek olanların belirlenip bakanlığımız tarafından Turizm İşletme Belgesi verilmesi hususunda tüzük hazırlanarak yürürlüğe konmuş ve bu tüzük kapsamında sınıflandırma çalışmalarına başlanmıştır.

Ancak ülkemizde faaliyet gösteren tüm restoranların iyileştirilmesi gerektiği düşünülerek Res - Bir, belediyeler, Sağlık Bakanlığı ve Gıda Mühendisleri Odası ile toplantılar gerçekleştirilerek soruna çözüm aranmıştır.

Tüm belediyelerin, restoranlara işletme izni verirken Res - Bir’e üyelik zorunluluğu getirmeleri ve asgari kriterler belirlenerek, tüm restoranlar için bu kriterlerin aranması için 51/1995 sayılı Belediyeler Yasası tahtında yapılan tüzük iyileştirilecektir.

Gıda Mühendisleri Odası üyeleri tarafından restoranlarda, USAID tarafından desteklenen bir program olan “Gıda Güvenliği Programı” uygulaması yapılması ve Sağlık Bakanlığı’nın Besin Maddeleri Tüzüğü’nde bir düzenleme yaparak Gıda Güvenliği Belgesi alamayan restoranların hizmetten men edilmesi düşünülmektedir.

Restoran çalışanlarına uygulanacak sürekli eğitim programlarının yapılması, denetimlerin sürekli olması ve koordineli çalışmaların sağlanabilmesi için Yerel Yönetimler ile ilgili Bakanlık, turizm ile ilgili Bakanlık arasında bir protokol imzalanarak bu düzenlemelerin yapılabilmesi amacıyla bir çalışma gurubu oluşturulacaktır.

Oteller Encümeni’nin turistik konaklama tesislerinde rutin denetleme çalışmaları devam etmekte olup, hizmet alımı yöntemi ile tesislerimizin hizmet standartlarının ölçümü de sağlanacaktır.

Ayrıca turistik konaklama tesislerinde ülkemize özgü yiyeceklerin sunulması sağlanacak ve tesislerin menülerinde belirli oranda sıcak ve soğuk yöresel yemeklerimiz ile tatlı çeşitlerimizin bulunması zorunluluğu getirilecektir.

Ünal Üstel, her bölgenin kendi ürününü ön plana çıkararak pazarlamasını hedeflediklerini de belirterek, Lapta ve Karpaz bölgeleri için tanıtım broşürleri çalışmalarının başlatıldığını, bu bölgelere ait tüm tarihi eserler, oteller ve yöresel elişleri ve tatların tanıtılacağını belirtti.

Üstel, farklı destinasyonlarda yabancı tur operatörleri ile birlikte PR veya reklam çalışmaları başlatıldığını, bunun yıl boyunca kesintisiz sürdürüleceğini belirterek, İstanbul’da gerçekleştirilen EMITT 2011 ile reklam kampanyasının başlandığını, ayrıca İngiltere’de reklam kampanyası çalışmalarının da başladığını kaydetti.

Ünal Üstel, Türkiye’de tanıtım faaliyetleri kapsamında İstanbul’da 27 - 28 - 29 Mayıs tarihleri arasında Kadıköy, Taksim ve Bakırköy belediyelerinde “KKTC Tanıtım Günleri” gerçekleştirileceğini belirterek, tanıtım günleri etkinliklerinin KKTC’ye seferi olan tüm destinasyonlarda yapılacağını söyledi.

Projeleri kapsamında sosyal sorumluluk çerçevesinde ülkede ormanlaştırmaya katkı yapmak amacıyla “ağaçlandırma” adı altında bir proje de geliştirdiklerini ifade eden Üstel, Orman Dairesi ile işbirliği içinde gerçekleştirilecek bu projede, tur operatörleri aracılığıyla ülkeye gelen her turist için Orman Dairesi’nin göstereceği alanlara bir ağaç dikileceğini ve ilgili ağacın bir sertifikasının da turiste verilerek arzu eden turistlerin, sertifikalarında konumları belirtilen ve kendileri adına ekilen ağacı ziyaret edebileceklerini anlattı.

“Çamlıbel’de inşa edilecek olan doğal arıtma tesisi sayesinde, vidanjörlerle toplanan atık suların bertaraf edilmesi sağlanacaktır. İlgili Belediyeler ile koordinasyon sağlanıp, doğal arıtma tesisinin en kısa sürede ihale edilmesi ve hayata geçirilmesi sağlanacaktır. Bu amaçla ilgili olarak projenin yapılacağı arazi tespit edilmiştir.

Temizlik kampanyasının ilk ayağı 10 Mayıs tarihinde Genel Orta Öğretim Müdürlüğü ile işbirliği yapılarak, 13 okulun katılımı sağlanmış ve 7 farklı sahilde temizlik gerçekleştirilmiştir. Temizlik kampanyası önümüzdeki günlerde de hem öğrencilerin çevre bilincini geliştirmek, hem de yaşadığımız çevreyi temiz tutmak amacıyla devam ettirilecektir.

Eski Eserler ve Müzeler Dairesi ile işbirliği içerisinde Tarihi Eserlere ait fotoğraf ve bilgiden oluşan albüm hazırlanacaktır.

Girne Kapısı yakınında yer alan Kuğulu Park’ta turistlere yönelik enformasyon parkı oluşturulması hedeflenmektedir.

Lefkoşa Surlar İçinde XV. Yüzyıldan günümüze kadar gelebilmiş ender konut örneklerinden biridir. Lüzinyan döneminde inşa edilen evin Osmanlı döneminde eklenen bazı ilavelerle orijinal fonksiyonu devam etmiştir. Gotik kemerli giriş kapısı ve üzerindeki Lüzinyan Dönemi armaları, ayrıca Osmanlı ilavesi olan köşk ve süslemeli ahşap tavanları ile dikkat çekmektedir. Eski Eserler ve Müzeler Dairesi’nin iki yıllık restorasyon çalışması ile 1997 yılında ziyarete açılmıştır.

Yapılacak yeni bir iç düzenleme ile Lefkoşa kentinin ortaçağdan günümüze değin, tarihsel süreç içindeki kent yaşantısının anlatılacağı bir müzeye dönüştürülmesi hedeflenmektedir.

Lefkoşa Surlariçi’nde yıllardır atıl durumda bulunan ve bir Osmanlı Eseri olan Kumarcılar Hanı’nın turizme kazandırılması amacıyla mal sahibi ile bir anlaşma aşamasına gelinmiş ve Kumarcılar Hanı’nın belirli bir dönem boyunca Turizmden Sorumlu Bakanlığın uhdesine alınması ve restore edilip turizme dönük kullanılması hedeflenmektedir. Konu Bakanlar Kurulu’nun gündemindedir.

Sarı taştan yapılmış tipik bir İngiliz Dönemi yapısıdır. Teknik donanım ve sarf malzemelerinin alınması, tüzüğün hazırlanması, teknik işleyiş şemasının hazırlanması, personel alınması, Merkezin çalışması konusunda Doç. Dr. Hande Kökten’den danışmanlık hizmeti alınması ve Merkezin çalışır duruma getirilmesi hedeflenmektedir.

Güzelyurt’taki tren yolu binasının restore edilerek sergi ve Kıbrıs kültürünü yansıtıcı turistik eşya satış salonuna dönüştürülmesi planlanmaktadır. Bu amaçla Eski Eserler Dairesi tarafından hazırlanan restorasyon projesi tamamlanmıştır.

Derviş Paşa Konağı, Lefkoşa surlar içinde tarihi çevre dokusunu en yoğun biçimde koruyan Arabahmet Mahallesi Beliğ Paşa Sokak’ta yer almaktadır. 19.yüzyıl başlarında inşa edilmiş olan konak, sahibine atfen Derviş Paşa Konağı ismi ile anılmaktadır.

TC yardımları ile 1986 yılında restorasyonu tamamlanan konak, 1988 yılında iç düzenleme çalışmaları tamamlandıktan sonra Etnografya Müzesi olarak hizmete açılmıştır.

Zaman içerisinde konakta meydana gelen yapısal eskime nedeniyle konağın bakım - onarıma alınması ve iç düzenlemesinin yenilenerek turizme yeniden kazandırılması hedeflenmektedir.

Gazimağusa’da İkiz Kiliseler’in doğusunda bulunan moloz taştan yapılmış, dış duvarları ise kesme taşlarla kaplanmış bir yapıdır. Kıbrıs’taki klasik Osmanlı hamamlarından farklı bir plan özelliğine sahiptir.1950 ve 1956 yıllarında onarım görmüş olan yapının güneyindeki enine dikdörtgen planlı soyunmalık kısmı tamamen yıkılmış durumdadır. Fakat buradaki tonoz başlangıç izlerinden bir zamanlar buranın tonoz örtülü olduğu anlaşılmıştır.

Soyunmalık kısmının kuzeyindeki kapıdan sıcaklık bölümüne girilmektedir. Bu bölümde ayrı ayrı kubbe örtülü olan dördü büyük ikisi ise küçük altı mekandan oluşmaktadır.

Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları’nın yangın sonucu harabeye dönen ve artık kullanılmaz olan binası ne yazık ki yıllardan beridir atıl durumda bulunmaktadır. Bu eksikliği gidermek amacıyla şu an için kullanılmayan Vakıflar Sineması’nın tamir edilerek tiyatro salonu haline getirilmesi gerçekleştirilecektir.

Geçtiğimiz yıl “Türk Edebiyatı Kıbrıs’ta” adıyla, TC Kültür ve Turizm Bakanlığı ile birlikte organize edilen ve Türkiye’nin tanınmış yazar; şair ve edebiyatçılarının katıldığı etkinlik, 2011 yılında da “Kıbrıs Türk Edebiyatı Türkiye’de” konseptiyle ülkemiz yazar, şair ve edebiyatçılarından oluşacak büyük bir grubun katılımıyla Türkiye’de gerçekleştirilecektir.

Ülkemizde henüz hayata geçirilemeyen ama ülkelerin sanatsal birikimlerinin yer aldığı ve ülkelerin tanıtımına büyük katkı sağlayan plastik sanatlar müzesinin oluşturulması ile ilgili çalışmalar sürdürülecek ve bina sorununun çözümlenmesinin ardından derhal oluşturulacaktır.”