İsrail'in dün akşamki kuruluş yıl dönümü kutlamasına katılımın düşük olduğu ve kabineden kimsenin gitmediği hatırlatılarak, bunun diplomatik bir boykot mu olduğunun sorulması üzerine Davutoğlu, bunun diplomatik bir boykot olarak tanımlanmasının doğru olmadığını, Dışişleri Bakanlığı ya da hükümet olarak bir genelge yayınlayıp, "kimse gitmesin" gibi bir tutum içinde olmadıklarını kaydetti. "Aksine, bir boykot kararı olmamasına rağmen kimsenin gitmemesi çok anlamlıdır" diyen Davutoğlu, hükümet olarak bir tavırlarının olduğunu ve bunun da süreceğini söyleyerek, bunun dışında genel olarak davete katılımın düşük olmasının anlamlı olduğunu, İsrail'in bu tutumu ciddiye alması gerektiğini bildirdi.
Bakan Davutoğlu, İsrail'in tutumunu bir an önce gözden geçirmesi ve Türk milletine saygı göstermesi gerektiğini belirterek, normalde ülkelerin ulusal günlerine itina gösterdiklerini, kendisinin de zaman zaman bu davete katıldığını hatırlattı. "Bizim dostluğumuz isteniyorsa bunun kriterleri belli" diyen Davutoğlu, İsrail'in suçunu kabul ederek gerekli tazmini yapması gerektiğini kaydetti.
MESAJLAR VERİLDİ
Mavi Marmara saldırısının yıl dönümüne az bir süre kala Gazze'ye ikinci bir filonun yola çıkmaya hazırlandığının, gerek İsrail gerekse ABD'den bu filonun durdurulması yönünde talepler geldiğinin ve İsrail'in Ankara Büyükelçisi Gaby Levy'nin bunun için Bakanlığa giderek, "filoyu durdurun" dediği yönünde haberler çıktığının hatırlatılması üzerine Davutoğlu, şunları söyledi:
"Büyükelçi Levy'nin Bakanlığa gelerek böyle bir uyarıda bulunmuş olması söz konusu değil. Bunu hiçbir büyükelçi yapamaz Ankara'da, bunu söyleyeyim. Aksine Müsteşar Yardımcımız Sayın Halit Çevik benim talimatımla İsrail Büyükelçisini çağırarak son dönemdeki bazı gelişmelerle ilgili ciddi uyarılar yaparak, mesajlar vermiştir. Bu konuda Türkiye'nin benzer olayların yaşanmaması için beklediği hususları kendisine iletmiştir."
İsrail'in öncelikle geçen seneki hatasını telafi etmesi gerektiğini söyleyen Davutoğlu, şunları belirtti:
"Öyle bir hava doğuyor ki, Türkiye'deki sivil toplum kuruluşları ile İsrail arasında bir sıkıntı var ve burada hata işleme potansiyeli olan bir kesim varmış gibi. Bu kabul edilebilir birşey değil. Geçen sene hata işlemiş olan bir taraf var. Önce bunun tescil edilmesi ve gereğinin yapılması lazım."
Bakan Davutoğlu, sadece Türkiye'den değil başka ülkelerden de yakın zamanda gemiler gittiğini, bunun böyle süreceğini söyleyerek, İsrail'in yapması gerekenin bunu ortadan kaldıracak şartlara yardımcı olmak olduğunu bildirdi.
İSRAİL İLE ARABULUCUYA İHTİYACIMIZ YOK
Davutoğlu, İsrail'in raporunu sürekli geciktirerek eylüle kadar ertelediğini hatırlatarak, Komisyon toplantılarının devam ettiğini, müzakerelerin sürdüğünü bildirdi. "BM Genel sekreteri Ban Ki-mun'a da söyledim, bu doğası gereği Türkiye ile İsrail'i uzlaştırma komisyonu değil, adaletin ortaya çıkması ve tanımlama yapılmasıdır. 9 sivil neden öldürüldü? Uluslararası sularda kim sivilleri öldürme cüreti gösterebilir? Biz bunun tanımlanmasını istiyoruz. Yoksa İsrail ile aramızda bir arabulucuya ihtiyacımız yok."
Komisyondan çekilip çekilinmeyeceğinin yeniden sorulması üzerine Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Hayır, müzakereler sürüyor. Şu anda çalışmaların detayı ile ilgili bilgi veremem, ama ilginçtir bunların bu şekilde tam bu olaylar öncesinde basına sızdırılması da dikkat çekici. Bizim Komisyon'dan çıkacağımız, bu tamamıyla doğruyu yansıtan birşey değil. Sanki BM, İsrail tutumuna yakın bir tavır sergiliyor, söz konusu değil. BM, bu tutumu geçen sene ortaya koymuş zaten."
Davutoğlu, BM'nin geçen seneki yapısal raporuna çelişkili bir tutum çıkartılması durumunda ise buna tepkilerinin "olumlu olmayacağını ve gerekli tepkiyi göstereceklerini" kaydetti.