ABD kamuoyunda, bin Ladin'in öldürülmesinin 'intikam' gibi bir duyguya yol açtığını ve olumlu karşılandığını kaydeden eski Dışişleri Bakanı, bu olayın ABD'de 2012 yılında yapılacak başkanlık seçimleri öncesinde yeniden aday olacağını duyuran Başkan Barack Obama'ya bir avantaj sağlayacağını ifade etti.
Obama'nın yeniden aday olduğunu açıklamasıyla Bin Ladin'in öldürülmesinin yakın aralıklarla gerçekleşmesinin birtakım iddiaları da doğurduğu hatırlatılan Çetin, "Bana göre tesadüf. Ben öyle planlanmış olarak kabul etmiyorum" dedi.
"EL-KAİDE ASLINDA BİR İDEOLOJİ"
Bin Ladin olayının El-Kaide üzerindeki etkisine de değinen Çetin, "Onlar açısından da bir anlamda moral bozukluğu oldu. Ama bu hiçbir zaman El-Kaide'nin bitmesi anlamına gelmez" dedi.
Bin Ladin'in öldürülmesinin El-Kaide'nin yeni saldırıları için bir fırsat olabileceğini dile getiren Çetin, geçen hafta Pakistan'ın kuzeydoğusunda 80 kişinin öldüğü saldırı için "Onlar için o kadar önemli olmayabilir. Onu bölge dışında yapmaya çalışacaklardır. Pakistan ile Afganistan zaten bir anlamda bir terör bölgesi. Sık sık olduğu için orada, dünya açısından ses getirmez. Onu daha çok batıda ve başka yerlerde yapacaklardır. Buna Türkiye de dahil" yorumunu yaptı.
LADİN SONRASI AFGANİSTAN'DAKİ BARIŞ SÜRECİ
Bin Ladin olayının olumlu yönde kullanılabilecek bir durum olduğunu bildiren Çetin, kendisinin de içinde yer aldığı 15 kişilik bir komisyonun Afganistan'daki çözüme ilişkin bir rapor hazırladığını ve bu raporda, çözümün nasıl olabileceğine yönelik yer alan bazı detaylardan söz etti.
Çözüm yollarından bir tanesinin 'görüşme' olduğunu söyleyen eski bakan, "Herkes kabul ediyor ki zaten, sadece askerle çözülemez. Bir siyasi çözüm gerekecek, Taliban'ın da dahil olduğu. Taliban, bölge insanı. Taliban ile El-Kaide farklı. Taliban'ın Pakistan ve Afganistan dışında dünyada bir eylem talebi, düşüncesi yok. Taliban, Afganistan'da iktidara gelmek istiyor. Pakistan'da da hakim olmak istiyor belirli bir bölgeye. O nedenle görüşmeden olmaz. O insanlar bölgenin insanı. Onu herkes ilke olarak kabul ediyor" dedi.
Görüşme hususundaki sorunları 'şeytan ayrıntı da gizlidir' deyimiyle özetleyen NATO'nun eski Afganistan kıdemli sivil temsilcisi, "Ayrıntıya indiğiniz zaman birçok görüş ayrılığı olduğu ortaya çıktı. Örneğin Afgan'ın içinde tam bir görüş birliği yok ayrıntıda, uluslararası kuruluşlar ve ABD'de tam bir görüş birliği yok. Ben Taliban'ın da birlik içinde olduğu, hepsinin aynı görüşte olduğu kanısında değilim. O nedenle böyle bir görüşme gerekli" ifadelerini kullandı.
"El Kaide ile Taliban'ı ayırmak lazım. El Kaide'yi bölge dışına atmak lazım. El-Kaide devrede olduğu sürece uzlaşma zor. Usame Bin Ladin'in öldürülmesini, ABD, Pakistan ve Afganistan ile iyi ilişkilere girerek, zaman kaybetmeden bunu iyi değerlendirebilir. El Kaide'nin o bölge dışına çıkarılması sağlanabilir" diyen Çetin, bunun görüşmelere de olumlu bir etki yapacağını ve Taliban'ın dışında başka kimseyle görüşmenin söz konusu olmadığını belirtti.
ABD ve uluslararası toplumun kırmızı çizgileri olduğunu aynı şekilde Taliban'ın da hasas noktalarının olduğunu aktaran Çetin, geçen yaz Afganistan'da bulunan gruplarla bir dizi görüşmeler yaptıklarını ve bu buluşmalarda orta kademe Taliban ile de temas kurduklarını söyledi. Çetin görüşmelere ilişkin, "Bu görüşmeler sonucunda gördük ki, onların eski uygulamalarını, eskisi gibi yapmayacakları sonucuna ulaştık" şeklinde konuştu.
TARAFLARIN BİRBİRLERİNDEN BEKLENTİLERİ
Çetin, batının üzerinde durduğu hususları şöyle sıraladı:
"Bir; anayasayı kabul edecekler. Anayasada değişiklik talepleri olabilir ama ilke olarak bugünkü anayasal düzenini kabul edecekler. İki; seçimle gelmiş Karzai ve yönetimini kabul edecekler. Üç; Kadın hakları ve insan hakları konusu çok duyarlı bir konu. Geçmişte, en çok sıkıntı çekenler kadınlardır. Kadın ve insan hakları konusunda dünya duyarlı."
Eski bakan, Afgan kadın derneklerinin bu noktada büyü kuşkuları olduğunu da dile getirerek, "Bizlerle yaptıkları görüşmelerde, (Bedeli yine bize ödetmeyin) diyorlar. Taliban gelirse, Afganistan'da barış olacak diye bedeli bize ödetmeyin. Böyle bir çekinceleri var. Benim kişisel görüşüm, tabii anayasal düzende öyle kadınlar aleyhine bir şey olmaz. Ama uygulamada bazı şeyler olabilecektir. Bunu aşılması için süreç gerekecektir. Şimdi bu noktada bir an önce bunun yapılması lazım" dedi.
Taliban'ın en önemli isteğinin tüm yabancı güçlerin Afganistan'ı terk etmesi olduğunu aktaran Çetin, "Burada kimse kalma niyetinde değil bunu onlara anlatmaya çalıştık. ABD, kuvvetlerini Temmuz'da çekmeyi planlıyor. Hollanda çekildi. Kanada çekilme kararı verdi. İtalya ve Almanya çekilmek istiyor. Bir çözüm görülmeye başlandığı zaman burada kimse kalmaz" diye konuştu.
TÜRKİYE'NİN DURUMU
Çetin, Türkiye'nin Afganistan'daki durumunun sorulması üzerine, "Türkiye, NATO üyesi olarak orada. Bu çekilenler daha çok sıcak çatışma bölgesinde görev yapan ülkeler. Mesela en çok kayıp veren ülkelerden bir tanesi Kanada. Kanada, Kandehar kentinde görev yapıyor. Zaten doğrudan doğruya terörle savaş yapan ABD, İngiltere, Kanada, NATO üyesi olmamakla birlikte Avustralya ve Hollanda. Güneyde, güneydoğuda, Taliban ile doğrudan savaş veren ve kayıpları olan ülkeler bunlar. Kanada'nın oldukça önemli boyutta kayıpları oldu. Diğerleri savunma nedeniyle orada" yanıtını verdi.
Afganistan'daki barış sürecine ilişkin ilerleyen günlerde Türkiye'nin etkin bir şekilde rol alacağını tahmin edebildiğini kaydeden, eski Dışişleri Bakanı, "Yeni bir dönemdir şimdi. O yeni dönemi iyi değerlendirmek lazımdır. Türkiye, bu konuda önemli rol oynayacak ülkelerdendir. Şimdi müzakerelerin nerede olması gerektiği konusu... O bölgenin dışına çıkmak istiyorlar. Taliban varken, o bölgede o müzakereleri, yapamazsınız. Bir bakıma orada yarı gözetim altındalar. Özgürce müzakerelerin yürütülmesi için güvenliklerinin sağlanabileceği başka bir yerde yapılması gerekiyor. Türkiye en başta düşünülen ülkeler arasında" ifadelerini kullandı.
Bölge ülkeleri, Afganistan ile Pakistan'ın, Türkiye'ye sıcak baktıklarını dile getiren Çetin, "Türkiye'nin konumunda olan başka bir ülke yok bu konuda. Hem Müslüman bir ülkesiniz hem de tarihten gelen bağlar var. Taliban'ın itirazı yok. Ben Türkiye'nin önemli bir rolü olacağını düşünüyorum" dedi.