Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, hayatı boyunca demokrasiyi savunduğunu, geçmişte uzun yıllar komünist olmadığını anlatmaya çalıştığını belirterek, ''Ben neye inanıyorsam 30'lu, 40'lı yaşlarımda, gene aynı şeye inanıyorum. Bu sefer de şeriatçı olmadığımızı anlatmaya çalışıyoruz'' dedi.
Günay, İzmir Sanayici ve İşadamları Derneği (İZSİAD) tarafından Tarihi Havagazı Fabrikası Kültür Merkezi'nde düzenlenen toplantıya katıldı.
Günay, Sivas'taki eski Madımak Oteli binasının müzeye dönüştürülmesinin de iyi bir haber olduğunu belirterek, ''Türkiye'nin böylelikle bir ayıptan kurtulmuş, ayıbıyla yüzleşmiş olacağını'' söyledi.
Türkiye'nin UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne dahil edilebilecek birçok alanının bulunduğuna işaret eden Günay, Selimiye Camisi'nin 19 Haziran'da bu listeye giren onuncu alan olacağını, aday listesinde 23 bölgenin daha bulunduğunu belirterek, ''Hedefimiz Efes'i bir-iki yıl içinde dünya mirası kalıcı listesine sokmak'' dedi.
Müzelerden elde edilen gelirin 70 milyon liradan 3 yılda 170 milyon liraya çıkarıldığını, bu yıl 250 milyon lira beklediklerini belirten Günay, kıyı turizminin yanında kültür, arkeoloji ve tarihi iyi kullanmayı istediklerini ifade etti.
Bakan Günay, yaptığı konuşmada, Nuri Bilge Ceylan'ın aldığı ödülün sevindirici olduğunu ve Türk sinemasının son yıllarda geldiği noktayı gösterdiğini belirterek, Türk filmi seyircisi sayısının 2010 yılında 22 milyona çıkarak, yabancı filmleri geçtiğini söyledi.
Yeni yasal düzenlemelerle sinema sektörüne 5 yılda 100 milyon liraya yakın kaynak aktarıldığını belirten Günay, sinemanın kültür ve turizmin gelişiminde etkin rolü olduğunu, bu amaçla yeni teşviklerle ilgili yasal çalışma yapılacağını bildirdi.
''TARİHİN İRONİSİ''
Yunanistan'ın Türkiye ile uzak pazarlar için ortak destinasyonlar geliştirmek istediğini, Ege'nin bir barış denizi ve dünyanın en bilinen destinasyonu olması için böyle işbirliklerine her zaman açık olduklarını söyleyen Günay, İzmir'in yatak kapasitesinin artırılması, bunun için de yatırım alanları yaratma ve yabancı yatırımcıyı çekme konusunda yerel ve güçlü bir kamuoyunun oluşması gerektiğini belirtti.
Türkiye'nin giderek içe kapanan değil, dışa dönük bir ülke haline geldiğinin turizmdeki canlanmayla da gözlenebileceğine dikkat çeken Günay, geçmişte Rusya'dan gelenlerin peşine adam takılarak gezdirildiği bir ortamdan, bu yıl 4 milyon Rusun ağırlanacağı bir ortama gelindiğine söyledi.
Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin, her fırsatta ''tek millet, iki devlet'' olarak tanımlanan Azerilerle olan ilişkilerden daha iç içe olduğunu ifade eden Bakan Günay, ''Her açıdan tarihin ironisi gibi bir şeyi yaşıyoruz'' diye konuştu.
İzmir'de Alaçatı benzeri mekanlar oluşturarak ziyaretçiyi esnafla buluşturmak istediklerini, Kuşadası-Ayvalık bandında farklı bir turizm çeşidini geliştirmeyi planladıklarını anlatan Günay, ''İzmirliler, siz ister isteyin, ister istemeyin, ben bunu yapmak zorundayım. Çünkü Türkiye'nin böyle bir ihtiyacı var. Türkiye turizmde üçüncü aşamaya geçmek durumundadır'' dedi.
Günay, İzmir'deki ören yerlerinin bir yıl içinde ayağa kaldırılması gerektiğine dikkat çekerek, bu konuda da kamuoyu desteğine şiddetle ihtiyaç duyduğunu söyledi.