İndirir mi, indirir ama önceki gün daha komik bir şey oldu. Sayın Kılıçdaroğlu bir televizyon programında konuşuyor, verdiği sözleri yerine getiremeyince bu defa dedi ki, 'dört ay içinde istifa ederim.' Bu arada bir şey daha söyledi. O da çok ilginç. Şu anda hani ben diyorum ya var mısınız ey Kılıçdaroğlu, ey Bahçeli birinci parti olamazsak, şu genel başkanlıktan çekilmeye var mıyız? Şimdi buna cevap veremedi. Bak ben diyorum birinci parti olamazsak ben genel başkanlıktan çekileceğim ama ben inanıyorum, milletime inanıyorum. Ben gözlerde bunu okuyorum. İktidara inanıyoruz, siyaset yapıyorsak buna inanacağız. Sayın Bahçeli diyorum, sen birinci parti olamazsan çekilmeye var mısın? Şimdi ne dedi biliyor musunuz Kılıçdaroğlu? Çok kıvrak, zeki ya. Kıvraktır biliyorsunuz. O özellikleri de var. Dedi ki, ''Kimin oyu azalırsa o çekilsin'' diyor. Bak gene iktidara talip değilsin. Yapma be yapma."
Kılıçdaroğlu'nun iktidar olma diye bir derdi olmadığını anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kendini muhalefette kalmaya hazır görüyor ve yine oradan o Meclisteki yaptıklarını yapmaya devam edecek ama biz milletimizle 12 Haziran akşamında çok daha güçlü geleceğiz, buna inanıyoruz. Bugünü saymazsak 15 gün kaldı. 15 gün kapı kapı dolaşmaya, köy köy dolaşmaya hazır mıyız? 12 Haziran, evelallah bu iş bitmiştir"
Eğitim alanında Türkiye'de 163 bin, Aydın'da bin 855 derslik yaptıklarına dikkat çeken Erdoğan, kendilerinin yapılan gerçekleri anlattığından söz ederek şunları söyledi: "Diyor ki sayın Bahçeli, 'Fakir çocuklar vitrinlere bakıyor, püskevit istiyor' diyor. Yahu sayın Bahçeli, sen bu halkın arasına hiç karışmadın, ben sana gerçeği söyleyeyim. Benim gittiğim yerlerde çocuklar yanıma geliyor, Hakkari'de bile bana şunu söylüyor: 'Başbakan amca bana bilgisayar verir misin' diyor. Hem de bilgisayarın da ötesine gidiyor, 'lap top' diyor. Buraya ulaştı" dedi.
Bilişim teknolojisi sınıflarının AK Parti ile açıldığını anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bilgisayar okullara bizimle girdi, internet bizimle girdi. Kitapları ücretsiz verdik mi? Peki Bahçeli sen niye vermedin? Niye bilgisayarları okullara sokmadın? Senin zamanında bilgisayar yok muydu dünyada? Türkiye'de bilgisayar yok muydu? Sayın Bahçeli, duman ettin bizi duman."
Sosyal güvencesi olmayan erkek çocuklara ilköğretimde 30 lira, kız çocuklara 35 lira verdiklerini, ortaöğretimde erkek çocuklara 45, kız çocuğa 55 lira verdiklerini belirten Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: "Sayın Bahçeli siz niye vermediniz? Bunları anlatın herkese. CHP'lisine, MHP'lisine de anlatın. Şimdi Allah aşkına ben şimdi burada konuşurken, sayın Kılıçdaroğlu'na, Bahçeli'ye hakaret ettim mi? Sadece eksilerini söylüyorum. Bunları bütün halkımın bilmesi lazım. Ne yapmış, ne yapmamış bilmesi lazım. Bakınız bütün bunların yanında şimdi bir müjde, nedir o? Artık okullardan kara tahtayı kaldırıyoruz. Akıllı tahtaya geçiyoruz. Bilgisayar donanımlı akıllı tahta. Fakat bununla kalmıyoruz. Bütün çocuklarımıza bir elektronik kitap veriyoruz. Dört yılda bütün okullarımızı akıllı tahtayla donatacağız. Dört yıl içinde bütün yavrularımıza bu elektronik kitapları vereceğiz. Fakir zengin ayrımı yapmaksızın bütün yavrularımıza vereceğiz. Püskevit yerine bundan veriyoruz."
AYDINLILARA BÜYÜKŞEHİR MÜJDESİ
Sağanak yağışa rağmen kendisini dinleyen Aydınlılara bir müjdesi olduğunu kaydeden Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: "Seçim sonrası Aydınımızı da büyükşehir illerinden bir tanesi yapıyoruz. 2014 yerel seçimlerine Aydın, büyükşehir belediyesi olarak giriyor. Sınırları mülki sınır olacak. Yani şu an valiliğe bağlı mülki sınır neyse o sınır aynı zamanda belediyenin sınırı olacak. İstanbul, Kocaeli gibi. Aydın büyükşehir belediyesi en ücra köşeye kadar hizmetini verecek. Artık beldeler olmayacak, ilçe belediyeleri, beldeler onların mahallesi olacak. Tüm nazım imar planlarını büyükşehir belediyesi yapacak. Binlik planlarıysa ilçe belediyeleri yapacak, böylece Aydın'ın genelinde bir plan bütünlüğüne kavuşacağız. Şu an plan bütünlüğü olmadığı için, Aydın gibi güzel bir şehrimiz maalesef çarpık, kaçak yapılaşmayla kendisine yakışmayan bir estetik arz ediyor."