Çiçek'ten Tutuklamaya İlişkin İlk Değerlendirme

31 Mayıs 2011 Salı  12:26

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, bir TV kanalında katıldığı canlı yayında soruları yanıtladı. Çiçek, ''Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Bilgin Balanlı'nın tutuklanmasıyla ilgili, 'kaçacak mıydı' gibi yorumlar var, sizce neden tutuklandı?'' sorusu üzerine, Türkiye'deki yargısal faaliyetlerin uzunca bir süre gündemde olmaya devam edeceğini söyledi.
Tutuklama nedenleriyle ilgili hukukçuların ve ilgisi olanların dışında vatandaşların konuyu tam olarak bilmediğini ifade eden Bakan Çiçek, şunları kaydetti:
''Tutuklama sebebi sadece kaçma endişesi değildir. Evet kişinin kaçabileceği ihtimali tutuklama sebeplerinden bir tanesidir. Bir tutuklamanın gerçekleşebilmesi için kuvvetli şüphenin olması lazım. 'Olabilir, ihtimal' üzerinden tutuklama kararları verilemez kanunen. Ceza Muhakemesi Kanunu 100. maddesi... Evvela kuvvetli bir şüphenin mevcudiyeti şart, tutuklanabilmesi bakımından. Bugüne kadarki tutuklamalarda en önemli sebep delillerin ortadan kaldırılması, karartılması endişesidir. Çünkü tutuklamaya sevk eden makam savcılık. Savcılık soruşturmayı bitirememiş anlamı çıkar. Belli ki savcı daha henüz soruşturmayı tümüyle tamamlayamamış, delilleri tümüyle toplayamamış.
Öyle olduğu içindir ki tutuklamaya sevk edilen kişinin delilleri karartacağı, delilleri ortadan kaldıracağı endişesi, tutuklamalardaki en belirleyici faktörlerin başında gelir. Kaçma ihtimali bundan sonraki gelen başka bir sebeptir. Genelde Türkiye'de bir kısım şöhret, makam sahibi insanlarla ilgili tutuklamaya sevk ve tutuklama kararı çıkınca hemen akla, 'bu insanların sabit ikametgahı var, 80 yaşındaki kişi nereye gidecek ki' tarzında değerlendirmeler yapıldı. Bu çok eksik bir değerlendirmedir. O kaçacağı için tutuklamaya sevk edilmiyor, deliller toplanmadığı için, muhtemel delilleri, soruşturmayı daha delilli hale getirecek hususları ortadan kaldırabileceği endişesi tutuklama sebebidir.''
Bakan Çiçek, Türkiye'de tutuklamanın ''mahkumiyet'' olarak algılandığını belirterek, ''Tutuklama bir mahkumiyet değildir. Bizim insanımız genellikle kişi serbest bırakıldığında hemen bununla ilgili olumsuz yorumlar yapar, 'tutuklanmadı filan'. Bu dosyalar için söylemiyoruz her konuda maalesef Türkiye'de böyle bir anlayış da var. Tutuklama bir tedbirdir'' dedi.

ALLAH'A ŞÜKÜR BİLMEDİĞİMİZ HİÇBİR KONU YOK
Çemil Çiçek, bir soru üzerine, hukuki konuların hukuken yorumlanması, değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Buna karşın hukuki konuların siyaseten değerlendirildiğini dile getiren Çiçek, şöyle konuştu:
''Siyaseten değerlendirince de herkesin bir siyasi görüşü, bulunduğu nokta, olaylara bakışı var. Ona göre, bana göre, şuna göre farklı sonuçlara varılabilir onun için de bu spekülasyonların, şahsi değerlendirmelerin bir an evvel ortadan kalkması yargının olabildiğince süratli hale getirilerek, devletin yazışmaları vesaire varsa o konularda gereken cevapları süratle vererek gerçeğin ortaya çıkması noktasında herkesin yardımcı olması lazım. Değilse biz her konuyu siyaseten tartışma noktasında sabıkalı bir ülkeyiz.''
''Seçime giderken hükümetin işine yarayacak bir operasyon gibi propaganda var, buna ne diyorsunuz?'' sorusuna karşılık Çiçek, şunları kaydetti:
''Hukuki bir konuyu hukuki çerçevesinde değerlendirmek lazım. Siyasetin siyasi konuları tartışıyor olması gerekir. İçeriğini bilmiyorsunuz, içinde ne delil var, kuvvetli şüphe hakikaten var mıdır, yok mudur bunlar bilinmeden bu türlü değerlendirmeler yapmak bence doğru değil.
Türkiye'de yaptığımız temel yanlışlık şu, bundan hep şikayet ediyorum başka şikayet eden de var mı bilemiyorum, biz siyasetçiler olarak her konuda konuşuyoruz. Allah'a şükür bilmediğimiz hiçbir konu yok. Bir siz konuşuyorsunuz, bir biz konuşuyoruz. Ben bu işi bilmem diyemiyoruz, ben bu işin dışındayım diyemiyoruz. Bir yargısal faaliyetin siyaset adamına sorulması ne kadar doğrudur?    



Sayfa Adresi: http://byturco.com/haber/Cicek-ten-Tutuklamaya-Iliskin-Ilk-Degerlendirme-/357237