Eroğlu: CTP’siz Demokrasi Olamaz

CTP’nin 40 yıllık tarihini anlatan İngilizce belgeselin gösterilmesiyle başlayan dün akşamki resepsiyonda konuşan Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, 40 yıllık geçmişe sahip, ülkenin en eski siyasi partisi ve Sosyalist Enternasyonal üyesi CTP’nin ülke demokrasisi için önemli bir yeri bulunduğunu söyledi.

Eroğlu, kurultayda başkanlığı devretmeye hazırlanan Ferdi Sabit Soyer’in çalışmaları ve kişiliğinden övgüyle söz ederek, Soyer’in siyaseti kuralları içinde yapan bir kişi olduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanı Eroğlu, Soyer’e hitaben “Sana başkanlıktan güle güle derken, yarın gelecek arkadaşa da hoş geldin diyeceğiz” diye konuştu.

Eroğlu, tüm partilerin ülke demokrasisi için önemine işaret ederek, CTP’siz çok partili sistem ve demokrasi de olamayacağını söyledi. CTP’nin eski başkanlarına vefalı davrandığını bildiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Eroğlu, “çok inançlı, iddialı bir politikacı” diye tanımladığı Ferdi Sabit Soyer’in başkanlığı bıraksa da bundan sonra belki başkandan daha çok çalışacağını bildiğini kaydederek başarı diledi.

2’nci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, uzun yıllar içinde yer aldığı CTP’nin çok sıkıntılı günler geçirdiğini, bütün ilerici, emekçi partiler gibi program ve politikalarını gözden geçirip dünyayla uyumlu politikalar uygulayan bir parti olduğunu, yeni politikaları, politikalarının odağına yerleştirmeyi başardığını söyledi.

Talat, Kıbrıs’ta çözüm arayışlarına değinirken “Kıbrıs’ta barışı biz ancak kendi ellerimizle sağlayabiliriz” dedi. 2002-2004 yıllarında aslında bunun yakalandığını, üzücü gelişmeler olmasaydı kendi elleriyle Kıbrıs sorununu çözmüş olacaklarını ifade eden 2. Cumhurbaşkanı Talat, bu süreçle Kıbrıs Türk halkının daha önce hiç olmadığı kadar dünyayla yakınlaştığını, dünya dili konuşan bir konuma taşıdıklarını anlattı.

Bugün Kıbrıslı Türklere hak ettiklerini verememekten üzüntü duyanlar bulunduğunu kaydeden Talat, bunu, CTP’nin ortaya koyduğu politikaların sağladığını belirtti. CTP sayesinde Kıbrıs Türk halkının bugün dünyanın parçası olduğunu kaydeden Talat, ancak bununla yetinilmemesini ve daha çok çalışmak gerektiğini söyledi.

2. Cumhurbaşkanı Talat, CTP’nin tarihinde ilk kez dört adaylı bir seçim yaşayacağını belirterek, adaylar arasında ideolojik fark bulunmadığını, CTP’nin demokrasi yarışını başarıyla tamamlayacağından emin olduğunu ifade etti.

Talat, CTP’ye tarihte bir ilki yaşatan yönetime teşekkür ederek, Genel Başkan Ferdi Sabit Soyer’in davranışının bir ilk olduğunu, arkadaşlarına yol açabilmek için yeniden aday olmayan Soyer’in Avrupai bir davranışta bulunduğunu dile getirdi. Soyer’in görevinin burada bitmeyeceğini belirten Talat, “Bu halkın yetiştirdiği önemli değerlerlerden biridir, katkılarını her zaman göreceğiz, bundan eminim” dedi.

Adada henüz anlaşma sağlanamadığına işaret ederek, anlaşmayı barışın takip edeceğini ifade eden 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, barışı kurmada CTP’ye ihtiyaç olduğunu vurguladı.

CTP-BG Genel Başkanı Ferdi Sabit Soyer, çocukluğundan alıntılar yaparak Bedesten’in hayatındaki önemini anlatarak başladığı ve renkli üslubuyla sürdürdüğü konuşmasında, “Üzerinde ay ya da haç olduğuna bakmaksızın bu topraklardaki tüm değerlerimizi korumak barışa katkı demektir” dedi.

“Bu bizim hayalimizdir” diyen Ferdi Sabit Soyer, Kıbrıs’ta barış ortamı yaratılması gerektiğini ve bunun Kıbrıs’ın yanı sıra Türkiye ve Yunanistan’a da büyük faydaları olacağını kaydetti. Soyer, “Düşünün ki silaha ayrılan paralar okul için, ülkenin gelişimi için kullanılsın; toplumlar için ne kadar faydalı olur” dedi.

CTP’ye 1972’de öğrenciyken üye olduğunu anlatan Ferdi Sabit Soyer, ön kayıt için gereken 5 şilini de harçlığından verdiğini, bu kararı üzerine babasının “çok alkış alacaksın, çok da sövme duyacaksın. Bunları ağustos böceklerinin sesi gibi dinle” diye telkinde bulunduğunu belirtti.

Soyer, CTP’nin hiçbir zaman bilinen, saptanan, statik değerlerin takipçisi olmadığını kaydederek, Cumhurbaşkanı Eroğlu’na hitaben, başkanlığı bıraktığını, “ancak nefesinin CTP’lilerle birlikte barış yolunda ve 7 Temmuz’daki Cenevre zirvesinden çözüm çıkması için ensesinde olacağını” söyledi.

CTP-BG Genel Sekreteri Kutlay Erk, Kıbrıs Türk halkının en eski partisi olan CTP’nin önder olma sorumluluğu bulunduğunu belirterek, kurultaydan sonra siyasi yaşamda daha güçlü ve örgütlü şekilde Kıbrıs Türk halkına önderlik yapacağını söyledi.

Sosyalist Enternasyonal ve Avrupa Sosyalistler Partisi üyesi CTP’nin sadece Kıbrıs’ın sorunlarını konuşan bir parti değil, dünya sorunlarını da konuşan ve çözümlere katkıda bulunan bir parti olduğunu anlatan Erk, “Kıbrıs Türk siyasi tarihine damgamızı vurmaya devam edeceğiz” dedi.

Resepsiyonda ayrıca Yunanistan’ın PASOK partisi Dışilişkiler Komitesi Üyesi Philipos Savides, Sendikal Platform adına Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası Başkanı Tahir Gökçebel, Güney Kıbrıs’tan EDİ Başkanı Praksulla Antoniadu Kiriyaku, Yeşiller Partisi Temsilcisi Kiriyakos Kiriyaku, EDEK temsilcisi Nikos Hacistefanu ve AKEL Genel Sekreteri Andros Kipriyanu konuşmalar yaptı ve kurultaya başarı diledi.

PASOK Dışilişkiler Komitesi Üyesi Philipos Savides, önemli bir dönemeçte kongresini yapan CTP’nin Kıbrıs sorununun çözümünün önemli bir parçası olduğunu söyledi. Savides, AB’nin milliyetçileşmesini engelleyeceklerini, genişlemenin devam etmesi gerektiğini kaydetti. Toplumların ve Doğu Akdeniz’in refahı için Birleşik Kıbrıs’ın yapıcı olacağını ifade eden Philipos Savides, Kıbrıs’ın bölünmüşlüğünün kabul edilemeyeceğini, birlikte çalışarak çok şey gerçekleştirilebileceğini belirtti.

Sendikal Platform adına konuşan KTOEÖS Genel Başkanı Tahir Gökçebel, toplumsal varoluş mitinglerinde meydanlarda birlikte oldukları CTP’nin 23. kurultayı sonrasında güçlenerek yoluna devam edeceğini ifade etti. Gökçebel, ekonomik, sosyal sorunların arttığı, Kıbrıs sorununun durağanlaştığı bir dönemde CTP’nin kendini yenileyerek, tecrübelerini üst üste koyarak toplumsal misyonuna devam edeceğine inandığını söyledi.

EDİ Başkanı Praksulla Antoniadu Kiriyaku, ırkçılıkla mücadele için Türkiye, Yunanistan ve Kıbrıslıların birlikte çalışması gerektiğini belirterek, nesillerdir Kıbrıs sorununu yaşayanlar arasında yaşamlarını kaybedenler bulunduğuna işaret etti. “Bu soruna çözüm bulamayacaksak, çocuklarımıza ne vereceğiz?” diye soran Kiriyaku, Kıbrıslıların başka bir ülkesi olmadığına işaret etti ve “Geleceğimiz ortak olmalı” dedi.

Birleşik bir Kıbrıs yaratmanın zor olmadığını, daha fazla harcayacak zaman kalmadığını belirten Kiriyaku, geleceği özgür kılmak adına mücadelenin süreceğini ifade etti.

Kıbrıs Yeşiller Partisi Temsilcisi Kiriyakos Kiriyaku, barışçı çözümü dört gözle beklediklerini vurgulayarak, böyle bir çözümün Kıbrıslılara bütün hakları getireceğini söyledi. Adada ırksal ayrılıkları ve yabancı askeri üsleri kabul etmediklerini belirten Kiriyaku, bugün Dünya Çevre Günü olduğuna da işaret ederek, yeni nükleer santrallere karşı olduklarını vurguladı. Kiriyaku, barış içinde, yeşil bir Kıbrıs için birlikte çalışmak gerektiğini söyledi.

EDEK temsilcisi Nikos Hacistefanu, Kıbrıs’ta iki taraf için de çözüm olacağı, Kıbrıslı Türkler ile Rumların barış içinde yaşayacağı bir ortam bulunacağına inandığını dile getirdi. Hacistefanu, “Atalarımız yüzlerce yıl bunu yaptı, bizler de bunu başaracağız. Gelecek nesiller için bunu yapabiliriz” diye konuştu.

AKEL Genel Sekreteri Andros Kipriyanu ise konuşmasında, Kıbrıs sorununun çözümü ve güçlüklerin aşılması için çalışmak gerektiğini vurgulayarak, iki tarafın da endişeler taşımasının anlaşılır olduğunu söyledi. Kipriyanu, dayatma değil, mümkün olanın yapılması gerektiğini kaydederek, sunulacak çözüm planının halkların birleşmesinin altını oymaması da gerektiğini belirtti. Geçmişin kara günlerinin ve göçmenlik yıllarının yaşanmaması için Kıbrıs sorununun çözümünün önemine işaret eden Andros Kipriyanu, “Her ilerici Kıbrıslı Türk’e elimizi uzatıyoruz ve barış güneşinin vatanımız üzerinde doğması için çalışıyoruz” diye konuştu.

Resepsiyonda, kurultay nedeniyle gönderilen yazılı ve görüntülü mesajlar da konuklara aktarıldı. Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grubu Başkanı Martin Schultz’un gönderdiği mesajı ise danışmanı Rob van de Water okudu.