Erdoğan: Davaların Kısa Sürede Karara Bağlanması Gerek

11 Haziran 2011 Cumartesi  09:05

Başbakan Erdoğan, NTV'de katıldığı ''Seçime Doğru'' programında gazetecilerin sorularını yanıtladı. 
Erdoğan, tutukluluk sürelerinin uzunluğuna işaret ederek, davaların kısa sürede karara bağlanması gerektiğini belirtti. Sorunun çözümü için personel alımına hız vermek istediklerini ifade eden Erdoğan, Danıştay'ın önlerine kamera olayını getirdiğini dile getirdi. Erdoğan, ''Bugüne kadar kamera ile mi alınıyordu personel? 'Madem kamera diyorsunuz, biz de almıyoruz' dedik'' dedi. İlk derece mahkemelerine ciddi bir elaman alımı yapılacağına işaret eden Erdoğan, Bölge Adliye Mahkemelerinin temyizin yükünü alacağını anlattı. 
''Sizin kitap-bomba benzetmeniz Nedim Şener'i çok rahatsız etti. Kitap yazmak nasıl terör olur?'' sorusu üzerine Erdoğan, ''İleride beyefendi ile bir araya gelirsek... Öyle kitaplar vardır ki, bombadan daha tesirlidir'' dedi. 
Erdoğan, ''Meydanlarda epey tartışmalar oldu, seçimden sonra unutacak mısınız?''sorusuna şu yanıtı verdi:
''Öyle şeyler vardır ki bizde çok ciddi yaralar açmıştır. Ben kelimeleri çok seçerek konuşurum. Bazı şeyler vardır ki söylendiği için karşılığını benden bulmuştur ama bunun dışında asla hakarete varan bir ifadeyi kullanmam. Ama düşünün ki bir genel başkan çıkıyor, 'Ben dişlerini sökeceğim' diyor. Ana muhalefetin başı. Böyle bir ifadeyi nasıl kullanırsın. Öbür tarafta bakıyorsun, bir diğeri, çok çok terbiyesiz, utanmaz, bu tür şeylere varıncaya kadar. Sizin ailenize yürüyorlar, iftiralarla... Ama biz bu tür şeylerin içine girmedik. Bu tür şeyleri ben yapmadım, yapmam. Ne karakterimde, ne aldığım terbiyede bu yok ama bana karşı namertlik yapana aynı kelimesiyle aynada kendisini görmesini isterim. Temenni ederiz ki gösterdiğimiz nezaketin karşılığını alalım.'' 
Erdoğan, eleştiriden çok hoşlanmadığı yönünde eleştiriler olduğunun söylenmesi üzerine, eleştiriden değil hakaretten hoşlanmadığını ifade etti. Erdoğan, ''Eleştiri olursa başım gözüm üstüne ama hakaret olursa ona tahammül edemem'' dedi.

KÜRT SORUNUNU BÜYÜK ÖLÇÜDE ÇÖZDÜK
Erdoğan, ''Ülkemdeki tüm Kürt kardeşlerim, bu meselenin çözümünde ortak paydada yer aldığımız kardeşlerim var. Eğer siz parlamentoya girenlerle bu işi çözeriz derseniz, onların bir defa Kürt meselesini veya Kürt kardeşlerimin sorunlarını çözmek gibi bir dertleri yok. Eğer böyle bir dertleri olsa bizim Güneydoğu'da yaptığımız yatırımlar konusunda bizim önümüze engel olmaz, yardımcı olurlar'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
''Artık biz Kürt sorununda çok önemli bir aşamaya geldik. Bu işi büyük ölçüde çözdük biz. Nedir o? Bir, ret politikaları, inkar politikaları, bu iş bitti. Asimilasyon politikalarını büyük ölçüde biz bitirmiş vaziyetteyiz. Şu ana kadar köy boşaltma ya da faili meçhullerdi filan böyle yeni olaylar duyuyor musunuz? Şu anda tam aksine terörden zarar görenlere yönelik de çok ciddi ödemeler yaptık.''

GÜL'ÜN GÖREV SÜRESİ
''Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün görev süresi 5 mi, 7 yıl mı?'' sorusuna karşılık da Erdoğan, hukukçularla bu konuda çalışma yürüteceklerini bildirdi.
Bu konuda değişik görüşler olduğunu, 5 yıl ya da 7 yıl olduğunun, parlamento tarafından belirlenmesi gerektiği yönünde farklı fikirler bulunduğunu ifade eden Erdoğan, son derece güvendiği hukukçuların bile farklı düşünceler taşıdığını söyledi.
Erdoğan, ''Bu dönemde bunun bir yasal düzenlemeyle çözülmesi gerekiyor. Daha önce Yüksek Seçim Kurulu diyenler vardı, daha sonra çok inandığım kişiler 'bunun YSK ile alakası yok, bunun Parlamentoda yasal bir düzenlemeyle çözülmesi gerekir' dediler. Dolayısıyla bunu, yasal bir düzenlemeyle çözeceğiz'' diye konuştu.

SANAL GENEL BAŞKAN
"CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, rüyalarınızda kendisini gördüğünüzü söyledi. Rüyalarınızda Kılıçdaroğlu nerede?'' diye sorulması üzerine, ''Rüyalar ne zamandan beri sanal oldu onu bilmiyorum ben'' dedi.
Kılıçdaroğlu'nun önce lider olması gerektiğini, ''sanal genel başkan'' olduğunu, sipariş üzerine geldiğini ifade eden Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun kaset olayı çıktığında eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ı ziyaretinin ''manidar'' olduğunu söyledi.

HOPA'DA ÇIKAN OLAYLAR
Gazeteci Ruşen Çakır'ın, ''Hopalı olduğunu, burada çıkan olaylarda yaşamını yitiren Metin Lokumcu'nun da akrabası olduğunu, Erdoğan'ın memleketinde yıllarca öğretmenlik yaptığını'' dile getirerek, ''Sizin ilk günkü tepkinizi gerçekten yadırgadık. Aradan geçen zaman içinde herhalde bu konuyu düşünmüşsünüzdür. Diyeceğiniz bir şey var mı?'' sorusu üzerine, ''Ben öncelikle başınız sağ olsun diyorum ama size bazı resimleri ve ses kasetlerini ulaştırsınlar. O ses kasetlerini dinlediğiniz, bir de o resimleri gördüğünüz zaman acaba emekli bir öğretmene bunlar yakışır mı diye herhalde siz de akrabanız da olsa hakkı teslim etmeniz gerekir diye düşünüyorum'' diye konuştu.
''Ama öldü efendim'' denilmesi üzerine de Erdoğan, ''Sadece bunu söylüyorum. Çünkü bu noktada ben böyle bir emekli öğretmene o ifadeleri yakıştırmam. Elinde taşla bir emekli öğretmeni görmem çünkü o taşların karşısında ben varım, o taşlar bana atılıyor. Ben Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanıyım veya konvoya, sivil halka atılıyor. Bakın orada Hopalı insanlar var hemşehrilerine atıyor. Herhalde bunun da olmaması lazım değil mi? Öbür tarafta da Kılıçdaroğlu açıklama yapıyor ve 'polis kendisi düştü' diyor. Eline, diline dursun, ne polis kendisi düştü? Polis, taşı hedef alıyor, o aldığı hedefle polis ondan sonra düşüyor. Şu anda bu polis hala yoğun bakımda yatıyor. Yani ziyaret etmekle işi çözeceğim zannediyor. Doktorlar sağ olsun elinden gelen müdahaleyi yaptılar, ettiler ama ben gazetelerde, televizyon programlarında kimsenin Servet'ten bahsettiğini görmedim. Kenara, köşeye sıkıştırılıyor.''
''O da olmasın, o da olmasın'' denilmesi üzerine Erdoğan, Suriye'deki olaylara işaret ederek, ''Biber gazı orantısız gücün ifadesi değil. Şu anda dünyanın en modern manada, yani bu tür şeyleri yatıştırmada kullandığı biber gazıdır'' dedi.
Erdoğan, Lokumcu'nun ölüm nedeninin kalpten kaynaklandığına da dikkati çekti.

SURİYE'DEKİ OLAYLAR
Suriye'deki olaylarla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, ''Esad'a bir kez daha telkinde bulunur musunuz? Terörist grupların da Türkiye'ye sızabileceği uyarısı yapıldı. Hem bu kaygılar hem yaşananları nasıl aktaracaksınız? Esad çekilmeli mi?'' sorusu üzerine, buradaki gelişmelerin çok endişe ve kaygı verici olduğunu vurguladı.
Türkiye'ye kaçanların sayısının 3 bini aştığının tahmin edildiğini ifade eden Erdoğan, Hatay, Gaziantep ve Mardin illerinde tedbirlerini aldıklarını, sığınanlara kapılarını açacaklarını ancak bunun kontrollü olacağını bildirdi.
Saddam Hüseyin zamanında Cizre'de yaşanılan sıkıntıların tekrar yaşanılmaması için gayret sarf ettiklerini anlatan Erdoğan, ''Pazar günü seçimleri hayırlısıyla bir atlatalım, tabloyu görelim ondan sonra kendileriyle bu konuları çok daha farklı bir şekilde görüşeceğiz. Şu anda konu BM Güvenlik Konseyi'nin gündemine de geliyor gibi bir durum var. BM Güvenlik Konseyi'nden ne gibi bir netice çıkar o da düşündürücü. Burada Rusya'nın, Çin'in pozisyonu ne olacak? Bunlar da gündemimizde yer alıyor. Seçime tam kilitlendik. Silahlı Kuvvetler, Dışişleri yakın takipteler'' şeklinde konuştu.
Erdoğan, Kızılay'ın bu konuda görev üstlendiğini, gıda ve ilaç sıkıntısı olmadığını, mevsimin yaz olmasının lehte bir durum olduğunu ifade ederek, ''Bu süreci böyle devam ettirip kendileriyle görüşmelerimizi hemen seçimden sonra geliştirmek suretiyle bir an önce bir neticeye varmanın yollarını arayacağız'' diye konuştu.



Sayfa Adresi: http://byturco.com/haber/Erdogan-Davalarin-Kisa-Surede-Karara-Baglanmasi-Gerek/357661