Özgener, 29 Haziran'da yapılacak TFF Olağan Genel Kurulu ve Seçim Genel Kurulu öncesi düzenlediği basın toplantısında, "futbol federasyonu başkanı olarak üç buçuk yıldır sürdürdüğüm bu onurlu görevi sonlandırmaya karar vermiş bulunuyorum" dedi.
Görev süresi boyunca kendisine destek veren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, çalışma arkadaşlarına, medya mensuplarına ve ailesine teşekkür eden Özgener, görevi bırakmasında iki ana etken olduğunu söyledi.
Özgener, "birincisi, yaşadığım yer ile makamım arasındaki mesafenin aile yaşantımdaki olumsuz etkisi. İkincisi, futbolda hegemonyasını kurarak perde arkasından yönetme çabası içinde olan zaaf sahibi kişilerdir" dedi.
"İleriye atılmış bir adım..."
Başkan Özgener, sorunlarla mücadelenin, her zaman makamlarda oturarak yapılamayacağını vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bazen bir hamle, kalıcı algılar yaratmaya, önemli başlangıçları tetiklemeye sebebiyet verebilir. Sonuçta, bu makamdan kendi isteği ile ayrılan bir başkan olarak, önemli bir ilki hayata geçirdiğimi düşünüyorum. Türk futbolunun ilerisi için bir adım attığım düşüncesindeyim. Umarım bugün yaptığım bu veda ve konuşma, yeni bir harekete öncü olur ve bu camia bu sorunla mücadele konusunda yol almaya karar verir.
"Bu veda, bazılarınca bir geri adım, geri çekilme olarak algılanacaktır. Ancak ben bu yaptığımı, Türk futbolu adına ileriye atılmış bir adım olarak görüyorum. Umarım vermek istediğimiz mesajlar doğru algılanır..."
Özgener, Türk futboluna olan hizmetinin sona ermeyeceğini belirterek, "deneyimlerimle, uzun yıllara dayanan bilgi birikimimle, yardım ve katkı isteyen herkesin bundan sonra da yanında olacağımı, buradan özenle belirtmek isterim. Türk futboluna olumlu katkı yapacak her atılımı, bütün gücümle destekleyeceğimin de bilinmesini isterim" ifadesini kullandı.
"Egolarınızı bu güzel oyunun üzerinden çekin"
Futbolun gerçek sahiplerine bırakılmasını isteyen Özgener, bazı kulüp yöneticilerine seslenerek şunları kaydetti:
"Egoları, mantık ve vicdanlarının önüne geçenlerden, sadece ve sadece şunu sorgulamalarını istiyorum: Şöyle bir geriye doğru inceleyin. Aklınıza bir tane ama yalnızca bir tane 'dünyanın en iyi kulüp başkanı', 'dünyanın en iyi kulüp yöneticisi', 'dünyanın en iyi yönetim kurulu üyesi' geliyor mu? Bu örneklere kendimi de eklemek istiyorum. Hiç aklınıza 'dünyanın en iyi federasyon başkanı' dediğinizde bir isim geliyor mu? Gelemez, çünkü sporun evrensel kuralları buna izin vermez.
"Bir futbol yöneticisinin en önemli görevi, kendini görünmez kılmaktır. Futbol, sadece onun gerçek sahipleri ile anılır, o da futbolcular, teknik adamlar ve hakemlerdir. Lütfen egolarınızı, kişisel hırs ve beklentilerinizi bu güzel oyunun üzerinden çekin... Gerektiğinde görünmez olmayı bilin. Bırakın yalnızca ama yalnızca futbolun kuralları futbola yön versin."