Arınç: CHP Uzun Süre Dayanamaz

30 Haziran 2011 Perşembe  10:38

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, televizyonda yayımlanan Seçimin Ardından programında gündemdeki konulara ilişkin soruları yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve bazı bağımsız milletvekillerini son gelişmeleri değerlendirmek üzere Çankaya Köşkü'ne davet etmesine ilişkin Arınç, "Cumhurbaşkanı'nın onları birinci ağızdan, davet ederek dinleyecek olması çok olumlu bir davranış. MHP niçin, hangi sebeple bu daveti kabul etmedi, bunun takdirini de kamuoyu yapacaktır'' dedi.
Cumhurbaşkanı Gül'ün, bu konuda daha somut bir girişimi olup olamayacağına ilişkin bir soruya karşılık Arınç, ''Sayın Cumhurbaşkanı'nın doğrudan yapabileceği herhangi bir girişimi herhalde söz konusu değil" diye konuştu.

ALLAH DERİM
''Krizi çözmek için hükümetin bir cesaret verici adım atmasından söz edildiğinin'' belirtilerek, ''Ne dersiniz?'' sorusuna karşılık Arınç, şunları kaydetti:
''Allah derim de o adımın ne olduğu veya iktidar kanadının ne yapması gerektiği veya Başbakan ne söylerse tatmin olabilecekleri konusunda da ipucu vermiyorlar. Bu topun taca atılmasıdır ve Sayın Kılıçdaroğlu zaman zaman bunu çokça yapıyor. Somut olarak bir şey söylenmeli ve yapılmalı. Nitekim bu o kadar dayanaksız, o kadar gerekçesiz bir söz ki mesela yarın Oktay Ekşi nasıl olsa yemin etmiştir, geçici Meclis Başkanı sıfatıyla şöyle bir kanun teklifi verecek dediler. Bunu söyleyen kendileri. Biz biliyorduk ki bu konuda bir kanun teklifi her halde mümkün değil. Çünkü kişiye özel kanun çıkarılmaz. Genel bir kural koyacaksak bu genel kuraldan herkesin de hoşlanmadığı sonuçlar ortaya çıkabilir. Acaba CHP nasıl kanun teklifi getirecek ve biz buna nasıl evet diyeceğiz? Çünkü sorunların çözümü konusunda gerçekten istekliyiz."

SÖZLERİNE AÇIKLIK GETİRDİ
Arınç, daha önce söylediği "Madem 2002'yi örnek gösteriyorsunuz, 2002'ye benzer, uygun, makul, haklı bir talep gelirse biz o zaman olduğu gibi bu zaman da evet diyebiliriz" şeklindeki sözlerini hatırlatarak, "Bir kısım ajanslar, gazeteler bunu 'açık çek' olarak algıladılar. Benim söylediklerim sadece şuydu; Bu işin konuşulma ve gerçekleştirilme yeri Meclis'tir. Başka hiçbir yerde bu çalışmayı yapamazsınız. Ne konuşacaksanız, neyi istiyorsanız, neyi istemiyorsanız Meclis'te ortaya koyalım ve bunun olabilirliği konusunda bir konsensüs oluştuğu zaman biz mutlaka evet noktasında size destek oluruz demiştim. Ama onlar Diyarbakır'dan Ankara'ya gelmeyi henüz tercih etmiyorlar'' dedi.

TRİBÜNLERE OYNAMAKTAN VAZGEÇMELİLER
Arınç, tutuklu milletvekillerinin durumunun hatırlatılarak, ''Bu iş nasıl çözülecek?'' yönündeki bir soru üzerine, ''Yasalar belli, mevzuat belli bunu herkes bilir, bildiği kabul edilir. Buna rağmen tribünlere oynamaktan vazgeçmeli insanlar. Sayın Kılıçdaroğlu, seçim meydanlarında sayın Erdoğan için 'dişlerini sökeceğim' dedi. Bu güzel bir benzetme değil, bugün İsa Gök de diyor ki 'Diz çöktüreceğiz bunlara'...  Şimdi bu ikisini yan yana getirdiğimizde bu mantıkla CHP'nin ne bir şey yapması mümkün, ne bir şey söylemesi mümkün, ne bir şey teklif etmesi mümkün. Kime diz çöktürüyorsun, bütün bu olan bitenlerde AK Parti'nin sorumluluğu nedir? Ne yaptı ki bu sonuç ortaya çıktı? Aday gösteren sizsiniz, talepte bulunan talepleri reddedilen sizsiniz, mahkemeye kızabilirsiniz hakimleri savcıları eleştirebilirsiniz...'' diye konuştu.

MECLİS BAŞKANLIĞI SEÇİMİ
''Meclis Başkanlığı seçimi konusunda Cemil Çiçek, Haluk İpek'le birlikte bire bir görüşmeler yaptı. Bunun bir anlamı var mı? Cemil Çiçek aday mı değil mi?'' şeklindeki soru üzerine ise, ''Ben tabi bu konuyu sayın Başbakan'la görüşmedim ancak şöyle yorumlayabiliyorum kendim, tabii Cemil Çiçek de Meclis Başkanlığı için adı geçenlerden bir tanesi ve böyle bir sıfata da uygun düşecek bir arkadaşımız" dedi.

CHP'Lİ MİLLETVEKİLLERİNİN YEMİN ETMEMESİ
''CHP bu tutumunu sizce ne kadar sürdürür?'' şeklindeki bir soru üzerine de Arınç, şunları söyledi:
''Uzun süre gidemez, ama bu sözümle onları tahrik etmek istemiyorum. Çünkü kendimi onların yerine koyuyorum, empati yapıyorum, bence yarın bir bahane bulup, 'Biz pazartesi günü Meclis'e geleceğiz' demeleri çok doğru olur, çok uygun olur. (Aksi taktirde) Halk nazarında itibarları giderek sıfırlanır, öyle erken seçimle falan kimseyi korkutamazlar."
 
Arınç'ın konuşmasında öne çıkan diğer başlıklar şöyle:
Mahkemeler hukuki ve vicdani açıdan ve bu kişilerin milletvekili seçilmiş olması, milyonlarca seçmenimizin bu kişileri parlamentoya göndermiş olması karşısında milletin itimat ettiği kişilere parlamento yolunu açmaları gerekir diye düşünüyorum. Bu benim şahsi düşüncem. Ama hukuk ve kanun bunun tam aksini emrediyor deyip, kararlarında ısrar ederlerse, ki edebilirler, bu konuda yapabileceğimiz bir şey yok.
(Milletvekili seçilenlerin tutukluluğu) verilen karar hukuki ve vicdani olmalı. Sadece hukuki veya kanuni olursa bugün tahliye taleplerinin reddine ilişkin hükümler hukukidir, kanunidir ama ne kadar vicdanidir, bu konuda endişem var.
Bu 76. madde, bu şekliyle kaldığı sürece, burada sayılan suçları işlemiş olanlar, yüz kızartıcı fiiller ile terör eylemi sayılabilecek fiilleri işleyenler 1 yıl sürenin üstünde bir ceza aldıkları taktirde, isterse milletvekilliği döneminin sonunda ortaya çıksın, iptal edilebiliyor. YSK'nın buna ilişkin açık hükümler var.
Onların içeride tutuklu kalması yasama çalışmalarına sırt dönmek anlamına gelmemeli. 'Şöyle bir uygulama hem bugün hem de gelecek için daha uygun olur' diyorlarsa çok açık, hiçbir rezerv koymadan bunu konuşabiliriz.
Bu konuda hiçbirimizin peşin fikirle bunlar kalsın, içeride çürüsünler, bunlar kötü insanlar şudur, budur... Böyle bir endişe içinde değiliz, böyle bir duygu içinde de değiliz.
Ne yapacaksanız burada (parlamentoda) yapacaksınız. sokakta olacaksanız niye buraya geldiniz?
CHP'nin düştüğü duruma bakınız. Ergenekon'dakileri dışarı çıkaracağı yerde kendisi meclise giremez hale geldi.
Niye kendini iki kişi yüzünden parlamentonun dışında, orada oturduğun halde 'yok' dedirtiyorsun. Bunun hesabını Kılıçdaroğlu'na da sorarlar, CHP'ye de kurumsal olarak sorarlar.
Daha az maddeli, ideolojisi olmayan bir Anayasa yapmamız lazım.
Şu anda asker kişilerin Öcalan ile bir görüşme yaptığını düşünmüyorum, böyle bir bilgiye sahip değilim.
TSK güçlü bir kurum. Sanıyorum ki bu yargılama sürecinde yargıya da olağanüstü bir itimat, saygı içerisindeler. Şu ana kadar yüksek komuta kademesinin yargıyı itham eden çok aşırı bir beyanatını veya yargılama sürecine müdahale anlamına gelecek bir davranışını görmedim. Bu davranışı takdir etmek lazım.
Bu işin sonu gelmeli, bu işin sonunun gelmesi yargı eliyle olacak. Yargının ciddi bir araştırma ile inceleme ile ama süratli bir şekilde bu davaları sonuçlandırmasını, eğer haklarında bütün bilgi ve belgeler toplanmışsa savunma sürelerini de geçmişse, bu insanların bir kısmının en azından tahliye edilmesi gerektiği düşüncesindeyim.
Rol yapmak, birinin maskesini giymek veya konjonktür göre konuşmak benim işim değil



Sayfa Adresi: http://byturco.com/haber/Arinc-CHP-Uzun-Sure-Dayanamaz/358314