Yıllarını verdiği Lefkoşa Belediye Tiyatrosu Oyun Salonu’nda sevenlerine ve ailesine “son oyununu” oynayan Köseoğlu, yaklaşık 2 - 3 aydan beridir kanser tedavisi görüyordu. Köseoğlu, dün sabah hayatını kaybetmişti.
Kıbrıs Türk tiyatrosuna 1960’lı yılların sonlarından itibaren yaklaşık 40 yıl hizmet veren, BRT’de program yapan, iki toplumlu etkinliklere katkısı ve spora merakıyla bilinen Köseoğlu, Lefkoşa Belediye Tiyatrosu’ndaki anma töreninin ardından Lefkoşa Kabristanlığı’nda toprağa verildi.
Köseoğlu’nun 6 dakikalık tiyatro geçmişinin gösterildiği ve TDP Genel Başkanı Mehmet Çakıcı, LTB Başkanı Cemal Bulutoğluları, ailesi, sevenleri ve Türk - Rum tiyatrocuların katıldığı anma töreninde, Köseoğlu’nun tiyatro yaşamı boyunca sahnelediği oyunlardan derlenen fotoğraflarla bir de sergi düzenlendi.
ERSOY
Anma töreninde konuşan Lefkoşa Belediye Tiyatrosu Koordinatörü Yaşar Ersoy, Köseoğlu’nun Kıbrıs Türk tiyatrosunun çınarlarından olduğunu, O’nun Kıbrıs Türk Tiyatrosu’na büyük emekleri geçtiğini ve tiyatroların gelişmesinde büyük bir rolü olduğunu söyledi.
Ersoy, Köseoğlu’nun; tiyatroculuğun yanı sıra kültür, sanat, televizyon, radyoculuk ve spora da ilgisinin ve hizmetlerinin bulunduğunu ifade ederek, ülkeyi dört bir taraftan saran kanser hastalığına karşı ise yetkilileri şiddetle önlem almaya çağırdı.
BULUTOĞLULARI
LTB Başkanı Cemal Bulutoğluları da, Kıbrıs Türk Tiyatroları’nın bir mihenk taşını kaybettiğini belirterek, üzüntülü olduklarını, her zaman Kıbrıs Türk Tiyatroları’nın geliştirilmesini isteyen Köseoğlu’nun anısını yaşatacaklarını vurguladı.
ÇAKICI
TDP Genel Başkanı Mehmet Çakıcı da, Köseoğlu’nun tiyatroculuk özelliği yanında siyasi özelliği de bulunduğunu, barış ve demokrasi taraftarı olduğunu ifade ederek, anılarını anlattı.
Yücel Köseoğlu’nun arkadaşları ve sevenleri Mustafa Akıncı, Hüseyin Kanatlı ile Rum ve Türk tiyatro sanatçıları da söz alarak, Köseoğlu’nun barış, demokrasi yanlısı ve gerçek bir Kıbrıslı olduğuna vurgu yaparak, Köseoğlu’nu kaybetmenin sözlerle ifade edilemeyeceğini, yıllarca emek verdiği tiyatro sahnesinde şimdi kendilerine “son oyununu” oynadığını ifade etti ve geride bıraktığı izlerin hiçbir zaman silinmeyeceğini belirttiler.